Ey Kerem sahibi Rabbim…
Bu gece uyku tutmadı beni.
Beni dinleyecek, derdimi anlatabileceğim kimsem yok gibi geldi. Sonra aslında en çok var olan, beni en çok dinleyen Sana bir mektupla içimi dökmek istedim.
İçimden geçenlerin her hecesini, harfini bilsen de…
Belki de kendi unutkanlığımda eriyip gitmemesi için üzerine yemin ettiğin kaleme sarıldım.
Dünyaya ait isteklerim daralttı ruhumu, şikayete meyilli yakaladım kendimi.
Sonra doğruldum yatağımdan ve düşünmeye başladım.
Geçmişime gittim…
Ne zor günler geçirmiştim…
Ama bunların hepsi, yanlış seçimlerimin sonuçlarıydı.
Her şeye rağmen, bütün hatalarımı örterek; beni o zorlu günlerden feraha çıkarttın.
Mutluluğu isteklerimin ardında sanmıştım.
İsteklerim olunca her şeyin daha iyiye gideceğini düşünmüştüm.
Yanılmışım…İsteklerim arttıkça, isteklerimin ardından gittikçe daha mutsuz oldum.
Senden istediğim şeylere baktım. Hepsi de Senin gücünün, kudretinin yetebileceği şeylerdi.
Senin gücün neye yetmez ki?
Sen “Ol” deyince olduransın,
Sen kulunun lehine olansın,
Sen sonsuz kudretli ve merhametli olansın,
“Peki ama neden vermiyor ki Rabbim?” diye düşünüyordum.
Ama anladım… Merhametindendi her şey…
Beni annemden, babamdan, ailemden, eşimden, çocuklarımdan, herkesten daha çok seven, daha çok lehime olan, daha çok merhamet eden, daha çok değer veren Sensin…
Benden beklediğin bir şey vardı mutlaka.
Sen kulunla olaylar vasıtasıyla konuşursun.
Ona ulaştığı veya ulaşamadığı sonuçlarla bir şeyler anlatırsın aslında.
İşte ben de Seni anlamak için olaylara kulak vermek istedim.
Bu dünyaya ait, ulaşmak istediğim tüm varlıklar ne kadar kalıcı ve ne kadar değerliydi ki, benim ruhumu daraltıp uykularımı kaçırmıştı?
Beni daha önce darlıktan bolluğa çıkaran,
İkramlayan,
Bana verdikleriyle,
Verdiğinden çok daha kıymetli olan,
Sendin Rabbim…
Esas önemli olan ulaşamadığım maddi şeyler değildi.
Önemli, değerli ve kıymetli olan Sana yaklaşmaktı.
Beni her daim ikramlayan Senin için, Sana yaklaşmak için uykularımın kaçmasıydı.
Peki nasıl yaklaşır ki insan sevdiğine, değer verdiğine?
Söylemek yeter mi sadece?
İnsan sevdiğini söyler ama gerçekten sevdiğini davranışları ile belli eder.
Nasıl ki evlenen bir insan eşini sevdiğinden dolayı, sakınır gözünü başka insanlardan…
Nasıl ki bir anne evladını sevdiği için vazgeçer uykusundan…
Nasıl ki genç bir öğrenci o diplomaya veya mesleğine ulaşmak için vazgeçer gezip tozmaktan, sevdiği arkadaşlarından…
Aslında insan yaklaşmak istedikleri için uzaklaşır isteklerinden…

Yaklaşmak istedikleri için, başka başka isteklerden uzaklaşmak….
Yaklaşmak için zıddından uzaklaşmak…
Rabbim ben de Sana yaklaşmak istiyorum.
Verdiklerine şükürle beraber, bu gece Senin için,
Sana olan sevgimi ispat için,
Senin bende görmek istemediğin,
Kuluna yakıştıramadığın nelerden vazgeçmeliyim? yolculuğuna çıkmaya karar verdim.
Bende görmek istemediğin, yakıştıramadığın ne varsa…
Kalbimden söküp at RABBİM…
Vazgeçişlerimi kolaylaştır RABBİM…
Bana; sana yaklaşan kullarından olabilecek bedeller nasip et RABBİM...
YanıtlaSilÇok samimi bir yazı, her bir satırı çok kıymetli. RABbimize yakışan kullar olabilmek nasip olsun bizlere. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilHepimiz için amin..
YanıtlaSilSeçimlerimizdeki vazgeçişleri kolaylaştır, sana yakınlaşabilenlerin sevdiklerini sevdir RABbim 🤲...
YanıtlaSil