13 Mart 2025 Perşembe

BİR DENEYİMİM VAR

Okulların açılmasına birkaç gün kalmıştı. Kendi için değil kızı için heyecanlanıyordu Aslı. Kreşe başlayacaktı kızı fakat kendi çalıştığı üniversitesinin kreşiydi. Bu onu da heyecanlandırmıştı. Sanki kendi de okula yeni başlıyor gibi hissediyordu.

Artık evden beraber çıkacaklar, kızını okula bırakacak, iş çıkışı okuldan alıp eve döneceklerdi. Yeni bir düzenin getirdiği koşuşturmaya yetişebilmeleri için, iyi bir zaman yönetimine ihtiyaç vardı. Zaten Aslı’nın son yıllardaki yaşadığı en büyük problemler zamanı yönetememekten kaynaklanıyordu. İş hayatı yoğunlaşmış, iş dışı meşguliyetleri derken bir koşturmanın içerisinde, yaptığı şeylerin hakkını veremediğinin rahatsızlığını yaşıyordu. Şimdi daha da programlı olması gerekiyordu. Yeni okul, yeni başlangıçlara, yeni bir düzene vesile olur ümidiyle günlük programını yapmaya başlamıştı.

Zaman hızla akmış okulun ilk günü için yola çıkmışlardı bile. Okul yolu daha önce kullandıkları bir yoldu fakat sabah okul saatinde, mesai başlangıcında kullanmamıştı yolu. Tahmininden de uzun sürdü gidişleri. Okulun üç ana giriş kapısı vardı. A kapısından girmişti Aslı. Kampüsün içinde bile epey yol almaları gerekiyordu. Okula gelmişler kızını bırakıp işine doğru yola koyulmuştu tekrar. Yaptığı programa göre yarım saat geç kalmıştı işe. Demek ki biraz daha detaylı program yapması gerekiyordu. Bunu başka süreçlerde de deneyimliyordu. Kontrol dışında gelişebilecek şeyleri de öngörmesi gerekiyordu. Hayatında genelde olan bir süreçti, fakat ne kadar deneyim çıkarıp aktarabiliyordu? Yaşadığı problemler aslında çokta ders çıkarmadığının işaretiydi.

Akşam iş çıkışı kızını almaya gitti. En son saat beşe kadar okulda kalınabiliyordu. Öğretmenler bu saatten sonra ayrılıyorlardı. Riski kendine göre yüksekti. Geç kalmaması gerekiyordu. Yakın mesafe, yarım saatte yetişebilirim diye düşündü. Sabah yaşananlardan sonra tedbirli davranmaya çalışıyordu. Her sürecin başında çıraklık olur, olumsuz sonuçlar vardır, bunu biliyordu. On beş dakikalık yol, iş çıkışı yarım saate yeterli olurdu. Çok şükür okula erken gelmişti fakat daha önce okul içindeki yollarla ilgili deneyimi yoktu. Farklı farklı üç yolu vardı kreşe gidişin fakat Aslı henüz bunu bilmiyordu, deneyimlememişti. 

Kızını aldıktan sonra eve döndüler. Konsantrasyonu zaman yönetimindeydi. Ertesi gün bir önceki günün deneyimiyle daha erken yola çıktılar. Bu kısım tamamdı. Bir önceki gün yaşadıklarından bugün için deneyim transferi yapmış rahat rahat okula gitmişlerdi. Yeni bir deneyim kazanmıştı ve onu hayata geçirmenin mutluğunu yaşıyordu Aslı. Bir önceki günün gerginliği, tedirginliği, geç kaldığı sürecin mahcubiyetini yaşamamıştı. Yaşadığı deneyim basit görünse de bunun farkına varması, yaşadığı süreci deneyimselleştirip hayatında uygulaması fayda ve haz vermişti. Sonuçları çokta önemli gibi gözükmese de insanın neyin neye sebep olduğunu, o sebebin doğurduğu sonuçları irdelemesi, benzer sonuçları tekrar yaşamamak için deneyimini kullanması ne büyük konfordu. Kim bilir hayatında yaşayıp ders çıkarmadığı, deneyime dönüştürmediği, unuttuğu, tekrar tekrar yaşadığı neler vardı?

İnsanlar canını acıtan süreçlerde daha tedbirli olabiliyor. Ortağı tarafından dolandırılan insan bir sonraki ortaklığında bir önceki yaşadığı maddi manevi zorlukları tekrar yaşamak istemiyor. Kötü bir evlilik geçirip “Benim dilim yandı senin yanmasın kızım” diye nasihat edebiliyor. Bir mühendis her yaptığı yeni yapıda yeni yöntemler kullanmıyor. Deneyimlenen, olumlu sonuç alınan sistemleri kullanıyor. Bir doktor hastasını muayene ederken her defasında yeni bir tedavi içeriği önermiyor. Benzer vakalara benzer reçeteler yazıyor. Bir ev hanımı yemek yaparken test edilmiş, kıvamı, tadı yerinde tarifleri kullanıyor. Kek yapmada usta ise bir başkasına öğretirken en iyi sonucu veren tarifi öğretiyor, onu yapıyor. Ya da başkalarının deneyimlerini hayatına geçirebiliyor. 

Benzer sebepler benzer sonuçları doğurur. İnsanın yaşadığı her olay bir şey öğretmek için. O zaman insan kendine sormalı, "Ne kadar iyi bir öğrenciyim?"

Ayağına taş takıldığında o taşa dikkat eden evinin konforlu, arabasının, gittiği tatilin konforunu arayan insan, deneyimselleştirmenin konforunun ne kadar farkında acaba?

Öğrenebilen ve öğrendiklerini uygulayabilen, aktarabilenlerden olabilmek ümidiyle..

Aslı A kapısından giriş çıkış yolunu öğrenmişti...

Şimdi sıra B kapısındaydı:)

 



 

8 yorum:

  1. Öğrenebilen ve öğrendiklerini uygulayabilen, aktarabilenlerden olabilmek ümidiyle.. İnşALLAH :) Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  2. İnsan yaşadıklarından çıkarım yaparak, kendi hayatından deneyim transferi yaptığında daha olumlu sonuçlar ile karşılaşıyor. Deneyim transferi yapmak büyük bir konfor. Teşekkürler güzel yazınız için..

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  4. Deneyimselleştirme o kadar önemli ki... İnsan yaşadıklarını deneyimselleştirmediğinde yıllarca aynı problem üzerinde kısır döngü gibi dönüp duruyor... Hem maddi hem manevi kayıplar arttıkça artıyor... Oysa çözümü ne kadar sade... Deneyim çıkar... Elinize sağlık 🪻

    YanıtlaSil
  5. İnsan her dakika yeni birşeyler öğreniyor..Deneyim transferi en konforlu olan seçenek..Az kayıplarla yeni yeni öğrenmelere devam.. ☺️

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  7. Deneyim.. Hayat anca deneyim kazandıkça, onu uyguladıkça ve aktardıkça daha anlamlı hale geliyor.. Keşkeler azalıyor.. Emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  8. Deneyim transferi gerçekten çok kıymetli, insanın bunu kendi hayatına aktarabilmesi ayrı bir kıymetli bir başkasına hiç düşüp canı acımadan ya da acıyorsa neden ve nasıl toparlayacağını aktarması çok daha kıymetli...Deneyimsel Tasarım Öğretiside bu sebeple pek kıymetli...❤️

    YanıtlaSil