8 Temmuz 2025 Salı

HER SAHNENİN HAKKI

DENEYİMSEL TASARIM ÖĞRETİSİ

Reşad, artık yer değiştirmekten yorulmuştu. Ailesi ile birlikte kaçıncı çadırlarını kurdular, kaç km yol yürüdüler hatırlamıyordu. En son çadırlarını kurup bir kaç parça eşyayı da  yerleştirdiler.

Reşad, hemen çadırın etrafına elinde getirdiği tohumları ekmek için toprağı çapaladı. Yanından hiç ayırmadığı tohumları özenle toprağa dikti, bereketlensin inşallah diye dua etti.

Bundan üç yıl öncesine gitti, çok büyük coşkuyla sınava hazırlandığı günleri hatırladı. Ne kadar çok çalışmıştı, Gazze’nin en iyi üniversitesine yerleşmiş bütün aile çok mutlu olmuştu.  Aynı zamanda sporlarda ilgileniyordu Reşad, okulun basket takımındaydı, ekip arkadaşları ile büyük başarılara imza atmıştı.

Gazze’nin  üç yıl önceki halini düşündü caddeleri, sahili herkes burada mutlu ve gayretliydi. Babasının unlu mamulleri satan bir  işletmesi vardı, fırsat buldukça oraya gider, poğaça, simit ve pasta yapımı için mutfakta ki aşçılara yardım ederdi.

Nerden bilebilirdi savaş öncesinde yaptıklarının onu daha güçlü bir yere hazırladığını?

Altı yüz otuz gündür bir mücadelenin içinde olmak hiçte kolay değildi. Güçlü olmalıydı, ailesi ile birlikte çadır kurup kilometrelerce yürümek gerekebiliyordu. Çok az bir yiyecek ile saatlerce yürüyor yürüyor yürüyorlardı... Bu yorucu tempoda öncü olmak Reşad’ a düşmüştü.

Etrafında bombalar patlarken yanı başında baban şehit olmuş ve hızlıca oradan da uzaklaşman gerekebiliyordu. Ailene yiyecek bulup onları da doyurmak ta gerekiyordu. Bütün imkanların elinden alınmıştı. Ev, araba, babasının işletmesi, babası, kardeşi... Reşat bir de baktı ki elinde sadece marifetleri var. Sınava hazırlanırken oluşturduğu sorumluluk duygusu,  sporla birlikte oluşan  fiziksel gücü, babasının işletmesinde oluşturduğu pasta börek yapımı...

Şimdi bunlar o kadar çok işe yarıyordu ki!

Sorumluluk sahibi olmak onu lider yapmıştı. Bir çuval un ile etrafında ki çadırda bulunan bütün çocuklara küçük kekler yapıp dağıtıyor, onlarla maç organize ediyor onları eğlendiriyordu. Hayat devam ediyordu, gülmeye de ihtiyaç vardı.

Ardından  ailesini savunması gerektiğinde en öndeydi, daha güvenli bölgeyi hızlıca bulup onları oraya ulaştırıyordu. Etrafında annesi babası ölmüş, yetim ve öksüz kalmış çocuklar, bir uzvunu kaybetmiş çocuklar, yetişkinler... Onlarla da ilgileniyordu Reşad... Hem ilgileniyor hem kendi kendine konuşuyordu;



"Müslümanın her sahnede yapabileceği bir şeyler olmalı. Üç yıl önce başka bir sahne ve orada yapılacak iyi işler. Bu günde farklı bir sahne ve yapılacak çok güzel işler var. Ömrümde hiç kendini bu kadar işe yarar hissetmedim kendimi. Ve Rabbime bu kadar yakın olmamıştım. Rabbimizin bizi sarıp sarmaladığını bu kadar yakınında hissetmemiştim. O kadar imkânsızlığın içerisinde her birimizde ayrı bir huzur var. Çok küçük şeylerden mutlu olmayı öğrenir olduk. Her gün musluktan akan suyun kıymetini şimdi çok iyi biliyoruz. Birkaç bidon su bulduğumuzda sevinçten havalara uçuyoruz. Bizi mutlu eden her şey değişti hayatımızda... Çadırımızın etrafında tohumlar bütün olumsuzluklara rağmen büyümeye başladığında sevinçten ağlıyoruz... Mutlu olmak için çokta büyük işler yapmaya gerek yokmuş aslında... Mutluluk imkanla da olmuyormuş, biz bütün imkansızlıklara rağmen mutluyuz ve Rabbimizden ümidimizi hiç kesmedik... Onun bizi çok yakından takip ettiğini artık hissediyoruz. Her sahnede yapılacak iyi işler var..."

 


 

 

23 yorum:

  1. Şüphesiz ki gören gözler için burada bir ibret var.. Emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize sağlık... Her sahnenin hakkını verebilenlerden olmak dileğiyle

    YanıtlaSil
  3. Sahnelerimiz farklı olsa da sınavımız aynıydı, Filistin halkı direnişiyle destan yazarken, biz defterimize neler yazıyoruz

    YanıtlaSil
  4. Her sahnenin hakkını verip, doğru tepki verebilmeyi nasip etsin Rabbim.

    YanıtlaSil
  5. Biz neler yapıyoruz sahnemizin hakkını verebilmek için. Neye güveniyoruz bu hayatta..

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık... İnsan ne kadar da doğru konuşuyor kendi kendine bazen...

    YanıtlaSil
  7. Rahatlık tuzağına itilen toplumlar için ne büyük bir mesaj, yüreğinize sağlık ...

    YanıtlaSil
  8. Mutluluk imkanlardan bagımsız, zihinsel bir süreç gerçekten.

    YanıtlaSil
  9. "Her sahnede yapılacak iyi işler var..." hakikaten... Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  10. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  11. Her sahnenin bir hakkı var. Ne kadar doğru. Sahneler geliyor önümüze, bizden performans bekliyor. Bu sahne bazen bizi yoran üzen, bazen mutlu eden oluyor. Mesele benim o sahnenin hakkını verebilmem...Kaleminize sağlık...Reşad ve Reşad gibi müslümanlara hep ihtiyacımız var...

    YanıtlaSil
  12. Rabbim sahnesinin hakkını verebilmeyi nasip etsin inşallah
    🩵

    YanıtlaSil
  13. Biz inananlar varlıkta da yoklukta da hep kazanan taraftayız.

    YanıtlaSil
  14. İNSAN ANCAK SAHNENİN HAKKINI VERİNCE KENDİNİ YARARLI İYİ HİSSEDEBİLİYOR ..İnşALLAH hakkını verenlerden olalım

    YanıtlaSil
  15. Rabbim, her sahnenin hakkını hakkıyla verenlerden etsin inşAllah. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  16. İnsan yanında taşıyamayacağı gereksiz yüklerden kurtulmalı
    Gittiği her yerde kullanışlı soyut aletleri olmalı

    YanıtlaSil
  17. “Nerden bilebilirdi savaş öncesinde yaptıklarının onu daha güçlü bir yere hazırladığını ?” Rabbim ona yakışır şekilde hazırlanmayı nasip etsin..

    YanıtlaSil
  18. Ne kolay aldandık

    YanıtlaSil
  19. Sahnelerin hakkını verebilmek duası ile..

    YanıtlaSil
  20. Herkese bir sahne veriliyor, Allah Reşad gibi doğru tepki verebilenlerden olmayı nasip etsin hepimize :)

    YanıtlaSil
  21. Rabbim sahnesinin hakkını verebilmeyi nasip etsin inşallah
    🩵

    YanıtlaSil
  22. İnsan her sahnesine uyumlu olabilme becerisine sahip, doğru sahnelerde doğru yere uyumlanması o sahneninde hakkını verebilmesi çok kıymetli...Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  23. Her sahnede doğru rolü üstlenmiş olmamız duası ile..

    YanıtlaSil