
Bu kadar olmamalıydı diye düşündü Zeynep. Yaptıklarımın karşılığı bu olmamalıydı. Neyi eksik yaptım ki başıma bunlar geldi diye kendi kendini suçluyordu. Hayatı boyunca hep veren taraf olmuştu; onca yılın sonunda duyduğu cümle canını çok yaktı: ”Yapmasaydın, senden bu kadar fedakarlık yapmanı isteyen mi oldu!!!”
Bu duyduğu neydi şimdi, nasıl bir cümleydi. Kalbinin derinliklerine bıçak saplanmış gibi hisseti, hem de çok derin bir yere… Onca yılın sonunda bir iyi ki varsın diye beklerken gelen cevap; “Yapmasaydın!” oldu. Ferhat bunu dedi ve arkasına bakmadan çekti gitti.
Elleri bomboştu artık. "Sıfıra sıfır elde var sıfır!" dedi. Verdiklerinin karşılığını en azından saygı olarak alabilmeyi ummuştu ama nafile. Aldığı tek şey; yapmasaydın kelimesi oldu. Sadece “Nasıl yaa!” diyebildi. Kaybettiklerine mi, emeklerine mi, geçen zamana mı, aşağılanmalarına mı, hissettiği değersizlik hissine mi üzülmesi gerektiğini bilemedi. Gözünden aşağıya yaşlar boşaldı. Niye böyle olmuştu ki; bir türlü anlam veremiyordu. "Nerede hata yaptım ki?" diye düşündü. İstediği tek şey sevilmekti. Bunu için de elinde ki avucunda ki her şeyi vermişti. Parasını, sabrını, anlayışını…
Ferhat’ı hiç ikiletmemişti; bir şey mi istedi tamam derdi hep. “Yaparım, hallederim, olur” derdi. Tartışma çıkmasın diye susmayı doğru zannetmişti. Şimdi ise nankörlük gördüğü için canı yanıyordu. Yaşadıklarını kabullenemiyordu.
Şimdi yaşadıklarını nasıl telafi edecekti? Bu acıyı ne unutturabilirdi ki? Nasıl yeniden birilerine güvenecekti? Yapayalnızdı artık. “Bu zalimliği hak edecek ne yaptım?” diye düşünüp kaldı.

Aslında bu hayatta her mazlum, kendi zalimini kendi oluşturur. Her şeyin bir ölçüsü, bir kıvamı vardır. Hayat insanı kıvamı kaçırdığı her yer ve konuda zorlar. İnsanın başına yapıp ettiklerinden başkası gelmez ama bunu kabul edip, kendini fark etmek insanın canını acıtır. Kabul dönüşümün ilk aşamasıdır. Ve bu kabulden sonra insanoğlu yavaş yavaş doğru olan ve dengeye getiren davranışları yaptıkça zaliminden kurtulmaya başlar... Peki nedir bu doğru ve dengeye getiren davranışlar?
Cidden insanın canını çok acıtan bir cümle... Daha acısı da benim yaptıklarımdan dolayı böyle olmuş olması... Ama sonra gelen müjde tüm bu acıları götürüyor. İnsan yaptıklarını değiştirebilir. Hatası insanın kendisi değildir.
YanıtlaSilSenin için...saçımı süpürge ettim...senin için...gece gündüz çalıştım...senin için ... yemedim yedirdim...giymedim giydirdim...senin için..memleketimi değiştirdim....senin için...senin için...senin için...derken bir ömür geçer gider... ve tüm zaman mekan tüm zamanlarda değişmeyen karşılık...YAPMASAYDIN...:(
YanıtlaSilMazlumu oynamak , başkalarınınsuölamak kolay olan, kendine döndürmeli insan aynayı, yansımasında karşında oluşturduğu etkiyi görmeli, yüzleştiğinde dünyanın o kadar zalim kendinin de o kadar mazlum olduğunu görmek canını acıtsa da güçlenmek için ne yapacağını , nerede haddi aştığını düşünmeli….
YanıtlaSilİnsanı hem kendini zorlayarak emek harcaması hem de onun boşa çıktığını görmek gerçekten çok üzüyor. Bu emeği vermesen de kolay kolay kendini o kadar zorlamadan işlerin daha iyi olacağını öğrenmek başta çok başarısız hissettiriyor. Sonrası güzelleşerek gidiyor...
YanıtlaSilİnsanın en sevdiklerinden bunu duyması kadar yaralayıcı bir şey yok. Halbuki karşımızdaki insanı nankörleştirmeden de ilişkı dengesini kurabiliriz. Etkileyici yazınız için teşekkürler🌷
YanıtlaSilİnsan neden yapıyor, ilk başta kendinden istenmediği halde? Aslında kendi egosu için. Övgüyü, alkışı yanlış yerden beklediği için...Emeklerinin boşa çıktığını göre göre hep daha fazlasını yapmaya çalışır. Halbuki düzeltecek şey yapmamasıdır.
YanıtlaSilBaştan yanlış girdik, giriş kapısı yanlış...
YanıtlaSilBiz senin için saçımı süpürge ettim diye ovunenlerle büyüdük ve sevginin koşulsuz olduğunu bilmeden sevilmek için yaptık hep.Ama verdikçe karşımızdaki ni zalimlestirdik.Bu hakke vermemiz bizim suçumuz onların değil...
YanıtlaSilYapmasaydın..... Ne kadar söylenmesi kolay görünen, ne ağır bir kelime...
YanıtlaSilAh bir kabul edebilsek… gerisi gelecek zaten
YanıtlaSilYapmasaydın değilde “iyi ki yapmışsın” denilecek bir yaşam tarzı ile hayatta olabilmek dileğiylex Ellerinize sağlık🌿
YanıtlaSilNankörlüğün kokusu hemen de yayılıyor değil mi? Elinize sağlık🌷
YanıtlaSilYapmasaydı! belki çok kez duyduğumuz çok, kez de rahatça söylediğimiz bir kelime.
YanıtlaSilFedakarlık yapıyorum zannederken verilen tavizler, yüklenilen bedeller... En yakınında olsa başkasının bedellerini aldıkça, kendi zalimine doğru giden yol.. Acı ama gerçek ve gerçek değişmiyor. Doğru bedellerini ödemek, kıvamda olabilmek dileğiyle.. Hatırlatıcı bir yazı olmuş, teşekkürler 🌸
YanıtlaSilÇok merak ve istek uyandıran bir yazı ellerinize sağlık
YanıtlaSilBu yazı da çok kıvamda ve merak uyandıran bir yas olmuş👏 gerçekten ellerinize sağlık✨
YanıtlaSilİnsanın istekleri aşırıysa o zaman her şeyi yapabilir. Ama bunu yaparken en büyük zararı da kendisi görür.
YanıtlaSilEmeğinize, kaleminize, yüreğinize sağlık 🌿
Bize verilmiş güzel bir hayat var. Demek ki biz değerliyiz ama biz öncelikle kendimize bakmamız gerekirken, kendi ihtiyaçlarımızı karşılamamiz gerekirken beğenilmek uğruna kendimizden alıp başkalarına veriyoruz. Böylelikle ilişkilerde denge bozuluyor...
YanıtlaSilTeşekkürler 🍃
Yapmasaydın...! İnsanın karnına kramplar sokan,belini büken cümle... Yapıp ettiklerinin tüm pişmanlığını iliklerine kadar yaşatan kelime.... Çok şükür ki duyabildik... Yoksa nasıl yanlışlar değişir doğruya ulaşılablirdi? Çok şükür ♥️
YanıtlaSil“Her mazlum kendi zalimini kendi oluşturur...” kabul etmesi ne kadar da zor…
YanıtlaSilEllerinize sağlık! 💐
İnsan gücünü kaybettikçe taviz veriyor… Tavizi de ikram zannediyor.. Sonra da nankörlükle karşılaşınca şaşırıp kalıyor… Hayatta ölçü bilmek, tanım bilmek ne büyük nimet… Taviz ne? İkram ne? Bunların ne anlama geldiğini bildiğimde ölçülerini de biliyorum ve ona göre yaşayacağım sorunları minimize etmek için bir hakkım doğuyor…
YanıtlaSilBu kadar canımızın yanmaması için ilişki dengesini bozacak kadar bedel ödememek gerek çünkü acısı hemen geçmiyor. Teşekkürler🌸
YanıtlaSilİlim olmayınca insan sadece iyi niyetinin yeterli olacağını zannediyor ilişkilerinde maalesef.
YanıtlaSilGünümüz ilişkilerinde ortak problemi sahiden, ellerinize sağlık
YanıtlaSilDengeyi ölçüyü kaçırmamak...insan bunu bilierek yol alabilirse karşısındaki insandan da nankörlük görmeyecek ama insan çoğu şeyde olduğu gibi yanılgıda olunca tavizleirini ikramla iyilikle karıştırınca ne yazık ki bu kaçınılmaz oluyor...kaleminzie sağlık 🌸
YanıtlaSilEvet, mazlum kendi zalimini oluşturuyor.. Doğru diye düşündüğümüz, iyi diye bildiğimiz ne çok yanlış var.. Gerçeğini görünce hepsi dağılıveriyor..
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌼
ilişkide denge nasıl önemiıylış değer....
YanıtlaSilSınırlar çok önemli. Herkes birbirinin görevini yaptıkça, hem ev içinde hem ev dışında ekmeği alan, çöpü atan kadın olunca farkında olmadan dengeler bozuluyor. Denge basite disipline olmakta, peki nasıl? Deneyimsel tasarım öğretisi burada öğrenmeyi kolaylaştırarak tüm zamanlar tüm konular tüm insanlar için geçerli stratejiler veriyor.
YanıtlaSilGerçek ne kadar basit yeterki kuralını öğrenmek için niyetlen…
Kabul dönüşümün ilk aşamasıdır. Egomuza ters gelse de yapabildiğimizde birçok problemimizin çözümü olan bir cümle...
YanıtlaSilHepimizin kıvamı kaçırdığımız yerler olabiliyor. Mesele hatalarımızı gördüğümüzde kabul etmek… Acılı olan o süreçten sonra iyileşme oluyor… Hele bir de bunun için yöntemleri biliyorsam çok daha konforlu bir yol alabiliyorum…
YanıtlaSilNe acı sözdür o... Birçoğumuzun duyduğu "Yapmasaydın!"
YanıtlaSilBen mi dedim yap diye!
YanıtlaSilİnsanın içinde bir ses yap diyor o da yapıyor, ama o ses, düşkün olduğuna kör oluyor, kör konuşuyor…
her mazlum, kendi zalimini kendi oluşturur…!
YanıtlaSilSevilmek, değer görmek karşılığında verilen tavizlerin, sınırı aşmaların son sayfası yapmasaydın...
YanıtlaSil