Nikahına bir hafta kala onlarca çiçekçi gezmiş ve en beğendiği çiçeği sipariş etmişti. Detaylı anlattı siparişi verirken. Kurdelesinin renginden bağlanma şekline kadar her ayrıntı önemliydi. Bu mevsimde çok zor bulunan, herkesin çok dikkatini çekecek, masmavi güller seçmişti Elif el çiçeği olarak. Salona girmelerine birkaç dakika kala yurtdışından gelen arkadaşı gelin odasına gelince kucaklaşmak için çiçeği elinden bırakmıştı. Nereden bilebilirdi ki kardeşi farkında olmadan üzerine oturacaktı…Olayı fark ettiklerinde çiçekler çoktan ezilmişti. Az sonra nikah merasimi başlayacaktı ama Elif’in elinde herkesin çok beğeneceği güzel çiçekleri olmayacaktı. Ne büyük şanssızlık…
Hayatı boyunca unutmayacağı o anı düşünürken müstakbel eşi Mustafa “Olsun canım, çiçek olmadan da evlenebiliriz. Nikah için böyle bir şart yok.” diyerek yine rahatlatmayı başarmıştı. Elif o anki duygularını ve içinden geçen “Ama her gelinin çiçeği olur.” fısıltılarını bir kenara bırakıp, gerçekte olması gereken neydi, diye düşünmeye başladı…
Gerçekten her gelinin elinde bir çiçek olmalı mıydı?
Çiçek olmadan nikah eksik mi kalırdı?
Bir genç kızın mutlu bir gelin olmak için olmazsa olmaz denilen herhangi bir şeye ihtiyacı var mıydı?
İnsan hayatında birçok konuda olmasa da olur şeyleri şart koşuyor. Ya da herkesin yaptığını kendisinin de mutlaka yapması gerektiğini düşünebiliyor. Gerçekten herkes yaptığı için doğru olabilir mi tüm bu gereklilikler?
Örneğin, kahvaltı yapmadan evden çıkamaz mıyız ki annelerimiz bu kadar ısrar eder?
Öğle yemeği yemeyince bitkin mi düşeriz?
Deniz olmadan tatil olmaz mı?
İnsanın dinlenebilmesi ekonomisine mi bağlı?
Fark ettiniz mi, birileri bu şekilde yapıyor diye bizim de hiç düşünmeden yaptığımız bir sürü şey var…
Hiç düşünmeden yaptığımız alışverişler…
Bir şeyleri herkes gibi yapmak uğruna üstlendiğimiz yükler…
Peki öyleyse,
Bir iş yaparken, bir karar verirken insan neyi referans almalıydı?
Onu hep kâr ettirecek kararı nasıl anlayabilirdi?
En az maliyetle en verimli sonuca ulaşmanın yolu neydi?
Sadece kendisine değil, çevresine de fayda sağlayacak kararlar nasıl olmalıydı?
Sadece bugün değil, yıllar sonra da arkasında duracağı kararları nasıl bilecekti?
Üstünde düşündükçe işlerin kalıcı ve geçici ayrımını yapmaya başlamıştı.
Geçici olan şeyler nasıl gerçek olabilirdi?

Ama insan işlerini gerçeğine göre değil, etraftan gördüğüne göre yapmayı alışkanlık edinmişti. Oysa; havanın, suyun, toprağın bir gerçeği olduğu gibi; evliliğin, çocuk yetiştirmenin, kariyer yapmanın da bir gerçeği vardı. Bu gerçeklik ise elinde tuttuğun bir gelin çiçeğinden, yiyemeyeceğin maketten bir düğün pastasından, havai fişeklerden çok öteydi. İnsan nasıl ki toprağın, bitkinin gerçeğini bilmeden ondan verim alamıyorsa, evliliğin gerçeğini bilmeden mutlu evlilik beklememeliydi. Bu gerçekliğin içinde tıpkı eşinin dediği gibi, el çiçeği yoktu. Anlayış, iyi bir ilişki, ihtiyaç görme, ortak hedefler, çiçekten çok daha önemliydi…
Bu hayatta her şeyin bir gerçeği car, suyun havanın toprağın olduğu gibi. Aslında bizim bilmediğimiz bize unutturulan yada düşünmediğinizden dolayı bulamadığımız gerçekler…Deneyinsel Tasarım öğretisi işte bize bu hayatta ihtiyacımız olan, insanın içinde bulunduğu gerçekleri anlatan bir bilgi topluluğu .. Eğitimlere gidebilir sizde evlilikte kariyerde yada çocukla ilgili pek çok gerçeği bu şekilde öğrenebilirsiniz…🌿
YanıtlaSilİşlerimizi gerçeğe göre yapanlardan olabilelim inşALLAH 🤲🏻
YanıtlaSilİnsanoğlu yaşarken ne kadar boş ve anlamı olmayan şeyleri kafasına taktığının en yalın anlatım hali. Kaleminize yüreğinize sağlık. Şimdiye kadar anlamam gereken önemli bir konuyu aydınlattı Allah razı olsun...
YanıtlaSilMuazzam bir yazı... Sahi olmazsa da olacak olan ne çok şeyi olmazsa olmazımız yapmışız :(
YanıtlaSilKendimize neleri neleri yük etmişiz bile isteye yapmışız bunu… gerçekten gerçeği bulmak zor mudur peki? İsteyen inanan herkese kapı sonuna kadar açık… selam olsun çiçeği olmayan gelinlere❤️
YanıtlaSilHayat aslında çok sade ve ölçülü. Ama biz insanlar karışık hale getirdik. Kalıplar oluşturduk. En çok da evlilik süreçlerinde oluşturulmuş. Kendimizi yorduk. Gerçek öyle mi? Sade, naif, kıvamlı...
YanıtlaSilGünümüz problemini çok güzel anlatan bir yazı olmuş
Teşekkürler 🍃
Gerçeğe uyumlu yaşamayı öğrenmeliyiz zira toplum normlarına göre yaşamak çok yorucu 🤗
YanıtlaSilYine normalleştirdiğimiz anormallikler 😊 Mutlu olmayı somut şeylere bağlamak ve gerçeklikten uzaklaşmak...
YanıtlaSilNormale değil gerçeğe tepki verenlerden eylesin Rabbim... kaleminize sağlık..💕👏
YanıtlaSilİnsanın algısı gerçeğe uyumlanmayınca sahteyi gerçek sanıyor ilk yanılgılar başlıyor.. Somuta verdiği değeri soyuta veremiyor..
YanıtlaSilGerçekle sahteyi ayrıştıranlardan olmak niyetiyle..
Emeğine sağlık bilinç açıcı bir yazı olmuş.
Gerçeği irdelemenin getirdiği bir konfor var. Zor olan sahteyle yaşamak. Gerçek hayatı anlamlı kılar, sahte dışını süsler ama içini boşaltır
YanıtlaSilGerçeği hayatımıza alabilenlerden olalım inşALLAH... Kalemine sağlık hocam 🌿
YanıtlaSilAllah herkese ne yapıyorsa onun gerçeğini nasip etsin🌷 Ellerinize sağlık👏
YanıtlaSilAslında sadece düşünsek yaptığımız bir sürü şeyin gereksiz ayrıntılardan oluştuğunu göreceğiz. Nasıl olduysa birileri yaptığı için hayatımıza giren bir sürü sahte şey. Ve biz de yapmak zorundaymışız gibi gözüken... Düşünmemizi sağlayan bir yazı olmuş, elinize sağlık :))
YanıtlaSilBizi yoran, gerçek olmayan şeyleri hayatımızda var etme çabamız...
YanıtlaSilDüşünmek insana verimiş en büyük nimet. Sorular sorarak düşünmek insanı isteklerinden uzaklaştırıp samimi gerçek cevaplara ulaştırıp doğru kararlar almamıza vesile oluyor…
YanıtlaSilGerçek çok sade onu karmaşık hale getiren bizleriz. Kaleminize sağlık🌟
YanıtlaSilKime göre? Neye göre? Bu soruların cevabı sorduğun her kişiye göre değişir..Oysa gerçek, zamana, mekana kişiye göre değişmez🙂
YanıtlaSilOlsa güzel olur ama olmadan da moralini bozmadan o düğüne devam edebiliyorsa insan derin bir şeyler keşfetmiş demektir...
YanıtlaSilGerçeğine Sahipsen üstünsün der DTÖ. Insanin tepkileri, olaylara bakışı, duruşu, tutumu gerceķ olunca sahte olan hersey erir karşısında... bize bu gerçeği hatırlatan bu güzel yazıyı yazan gerçek kalemlere selam olsun. Herkesin okuyabilmesi ici bende durumumda paylaşıyorum sizde paylaşın 👌
YanıtlaSilGerçek insanın zihnini rahatlatır💕
YanıtlaSilGönlünü çiçeklendiriyorsa eşin, elindeki çiçek olmasa da olur ... Yüzünde açan güller hiçbir mevsimde bulunamayan renkte olur... 🌸🌷🌹🌼
YanıtlaSildoğru bildiğimiz yanlışlarımız o kadar çok ki. O olmazsa olmazlarımız, insanın mutluluğu ve başarısına gölge olmuşlar. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilSahtelikler gerçeğimiz olmuş malesef ve sorgulamak aklımıza bile gelmiyor herkes böyle yapınca.
YanıtlaSilGerçek sahip olduğu herşeyi yüceltir ve hayatı kolaylaştırır. Allah gerçeğe göre yaşamayı nasip etsin İnşAllah
YanıtlaSilAma şimdi mavi çiçeğimiz olmasın mı diyordu ego içeriden :) Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı...
YanıtlaSilGerçeği ne bunun?
YanıtlaSilO kadar bilinç açıcı bir soru ki… Soru varsa cevap var… İnsan bu soruyla tutsaklığını fark edip özgürlüğüne kavuşabilir…
Gerçek her zaman üstündür. Çünkü çok sade ve anlaşılır. Üstelik uygulaması da kolay. Hayatı zorlaştıran şey sahte inançlar🍃
YanıtlaSilGerçeği referans alarak seçim yapanlardan olabilme duasıyla :)
YanıtlaSilFarklı bir bakış açısı ve etkileyici bir anlatım. Gerçeği hayatımıza alabilenlerden olabilmek dileğiyle. Kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilSahte şeylere hassasiyet gerçeğe olan hassasiyeti kaybettiriyor…
YanıtlaSilİşin gerçeğini bilmek insanın zihnini rahatlıyor...Kaleminize sağlık
YanıtlaSil