
Elif metropol bir şehirde doğmuş ve büyümüştü. Ancak çocukluk döneminde yaz tatillerini ninesinin yanında köyde geçirmişti. Köydeki hayat onun için hem öğretici hem eğlenceliydi. Zaman geçtikçe okul ve iş derken şehre hapsolmuş, köyünden uzak kalmıştı.
Şehir hayatı Elif için adapte olması kolay bir hayattı. Şehirde her şeyin hazırı ve kolayı mevcuttu. Ninesi gibi şifalı otları tanımasına, sütü sağmasına, ateş yakmasına gerek yoktu. İhtiyacı olan her şeyi tıklayarak evinin önüne getirtebiliyordu. İsteklerine ulaşması gitgide kolaylaşıyordu Elif’in; fakat bu durum onu mutluluktan da uzaklaştırıyordu.
Ninesi yoğurt yapmak için sütü sağar, kaynatır, mayalar; hazırına kaçmaz, tüketeceğini de üreterek elde ederdi. Elif ise bir tıkla kapısında bulurdu yoğurdunu. Eskiden Elif ninesinin bu haline üzülür; ‘‘Ne uğraşıyorsun nineciğim? Bu kadar uğraşmaya değer mi? Hazırı var, yorma kendini.’’ derdi. Çünkü Elif tüketimin kolaylığını tatmış, üretimin zevkinden uzak kalmıştı. Tükettikçe tüketiyor; sadece ihtiyaçları için değil istekleri için de tüketiyordu. Ancak tükettikçe tükendiğini de fark ediyordu. Ninesi ona; “Kolay olan caziptir ama insan emeğiyle mutlu oluyor.” derdi...
İnsanoğlu rahata ereyim diye kısayoldan tükettiği şeylerin zararını bir bilse... Her kolaylık bir zorlukla beraber gelir. Eskiden hayat bu kadar kolay değildi ama insanlar bu kadar mutsuz da değildi. Hayatımızı kolaylaştıran her şey bir problem oluşturmaya başlıyor. İşin içinden çıkamayan insan problemi üretenin çözümüne başvuruyor! Çünkü insan seçeneksiz kaldı mı kendini tek seçeneğe mecbur hissediyor.
İşin kötüsü de bu; tüketimin insanın iradesini tüketmesi. Tükettikçe tükeniyor insan, tükettikçe de tükettiklerinden vazgeçemiyor. Bir bağımlı gibi davranmaya başlıyor. Ne elindeki marka kahvesini bırakabiliyor ne de giydiği markadan vazgeçebiliyor.
İnsan seçim hakkına sahip değil miydi?
Ne oldu da kendini bu kadar köleleştirdi?
Çok basit bir tüketiminden bile vazgeçemeyen insan nasıl büyük bir adım atabilir ki?
Bu kişi nasıl fedakâr olabilir?
Nasıl kendisi için, insanlık için, adalet için mücadele verebilir?
Mücadelesi olmayan insan nasıl mutlu olabilir?
Elif ninesinin zorlu ama huzurlu hayatını hatırladı. Her zorluk beraberinde bir kolaylığı getirir. Şimdi anlıyordu insanın mutlu bir hayata nasıl sahip olacağını. Her şey emek ister, mutluluk da ancak emekle elde edilir…
Tüketim bir bataklık gerçekten içine çekiyor…
YanıtlaSilHatırlatıcı bir yazı olmuş emeğinize sağlık🌼
İnsan kendisinide tukettikçe tuketiyor urettikçede uretiyor rabbim dogru yoldan ayırmasın
YanıtlaSilHayatımızı kolaylaştıran şeyler aslında nasıl da zorlaştırdı hayatımızı... Kendi emeğinim, bedelinin kıymetini, zor gibi görünsede kendine nasıl iyi geldiğini görmeli insan. Hatırlattığınız için teşekkürler, kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilÖnceden imkanlar azdı dolayısıyla kendi emekleri ile ortaya bir şeyler çıkarmaya çalışırlardı. Ve paylaşırlardı... Bununla mutlu olurlardı... Biz de kendimize kontrollü bir şekilde imkanları azaltarak üretimde kalarak sürekli mutluluğa sahip olabiliriz
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış...
YanıtlaSilTüketim yapmarak keyif alacağımızı zannederiz ama aslında faydada hareket etmek bize daha çok keyif verir
Kaleminize sağlık ✏️
İnsan emeğine değer verir. Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilAllah'ın yasasını çok güzel hatırlatmışınız hocam 🌸 Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilİnsan gerçekten de ürettiğinde hayattan zevk alıyor. Gece yattığında huzurlu uyuyor. Üretim aslında yoran değil insana her anlamda iyi gelen bir durum.
YanıtlaSilÜretimin keyfini ve tüketimin iç sıkıntısını çok güzel anlatan, hatırlatan bir yazı olmuş. Bir de bu üretim keyfini neredeyse hiç bilmeyenler var. Onlara da motivasyon olsun inşallah yeni üretimler başlatıp o hazzı yaşasınlar 🌱
YanıtlaSilİnsan can sıkıntısını yönetebildğinde üretimi de tüketiminden fazla olacak... Bütün iş xan sıkıntısını yönetebilir hale gelebilmek. Seçil Görekçi
YanıtlaSilİnsan gerçeği yaşadıkça bedelini de dizayn ediyor. Üretimde dinleniyor.
YanıtlaSilMutlaka tüketeceğiz ama bizi daha iyi yapacaksa…. Ellerinize sağlık🌿
YanıtlaSilBenim babannem de " En kolayı ekmek yemek onu bile çiğnemeden yutamıyorsun" der:)
YanıtlaSilBazen içimden bir ses, çalışmayı kötü birşeymiş, mutsuz birşeymiş gibi ilk kim anlattı, hele buna ilk kim inandı onu bir bulsam var ya! diyor...
☺️
SilMutluluk dediğin sadece üretimdi🌸
YanıtlaSilGünümüzü çok güzel anlatan bir yazı, elinize sağlık:). İnsanın doğalına dönme çabası...Emek verdiğinin lezzetine ve hazzına varmak...
YanıtlaSilTüketimimiz üretimimize vesile olsun inşallah ☺️
YanıtlaSilKüçük vazgeçişlerden büyük kazanımlara ... 👏
YanıtlaSilüretmenin verdiği haz sürekli, tüketimin verdiği haz anlık. Hal böyle olunca insan tükettikçe daha çok tüketmeye başlıyor mutlu olmayı isterken dahada mutsuz oluyor. Üreten insan ise mutlu :)
YanıtlaSilInsan mutlu olmak için tüketiyor Ama tükettikçe mutsuz oluyor Ne kadar acayip ama ne kadar da gerçek..
YanıtlaSilAslında her şeyi tatlandıran, ballandıran içindeki emeklerimiz değil miydi? 🤗
YanıtlaSilEllerinize sağlık! 🪶
Aslında her şeyi tatlandıran, ballandıran içindeki emeklerimiz değil miydi? 🤗
YanıtlaSilEllerinize sağlık! 🪶
teşekkürler
YanıtlaSilİnsan tükettikçe kendini de tüketiyor, bağımlılıkları artıyor. 🌷
YanıtlaSilİnsanın şifası bedel…
YanıtlaSilEmeğinize sağlık…
İnsan tükettikçe tüketesi geliyor kara deliğe giriyor. Ürettikçe de üretesi geliyor zirveye çıkıyor.. Seç ve gör.. Ellerinize sağlık yine çok etkili bir yazı
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilkaleminize sağlık..
YanıtlaSilİnsan emeğiyle mutlu oluyor :)
YanıtlaSilHer geçen gün daha iyi anlıyorum....
YanıtlaSilHer mutluluk nasıl bir acının arkasına gizlenmiş aynı her marifet gibi… yoksa mutluluk marifetle eşdeğer mi kim bilir belki öyledir… kaleminize sağlık hocalarım🌷
YanıtlaSilO nenesine üzülüyor, yüksek ihtimal nenesi de ona üzülüyordur. Acı gerçek...
YanıtlaSilTat almak için tükettikçe tat alma marifetini yitirmesi insanın… Hayatı kolaylaştırırken yerine ne koyduğumuza iyi bakmamız lazım. Yoğurdu kendi sağdığım ineğin sütüyle yapamıyor olabilirim, pwki ordan kazandığım vakitte ne yaptım. Belirleyici olan tam da burası…
YanıtlaSilİnsanların tükettikçe tükendiklerinin farkında olamamaları ne acı... Üretim, doğru bedel insana şifa... Kaleminize sağlık
YanıtlaSilBu hayatta mutlu olmak için sahip olduğumuz her şeyin aslında bizi mutsuz ettiği ile yüzleşmek ağır geliyor… Her yeni bir imkan yeni bir bedel…
YanıtlaSil