28 Eylül 2024 Cumartesi

KIŞA HAZIRLIK

Bütün gün koşturmanın verdiği yorgunlukla kendini koltuğa bırakmıştı. Eh kış geliyordu artık. Eylül ayı kışlıkların hazırlanma zamanıydı. Fatma da başladı hazırlıklara, pazar gününü domates konservesi hazırlamaya ayırdı. Kavanozlarını önceden hazırlamıştı. Sabah ailecek yaptıkları güzel kahvaltıdan sonra pazara gitti, iki kasa domates aldı. Tüm gün uğraşmıştı ama dizi dizi kavanozları görünce mutlu olmuştu, “Kışın ne güzel olacak, elimin altında hazır mis gibi domatesler!” diye içinden geçirdi. Tatlı bir yorgunlukla kendini koltuğa bıraktığında, kızı “Anneciğim diyerek elindeki fincanla yanına geldi.

Nasıl yani, annesine yorgunluk kahvesi mi yapmıştı?

Ne zaman büyümüştü ki minik kızı?

Daha dün gibiydi, küçücük ayaklarla evin içinde pıtır pıtır dolaştığı günler. Geçmişe gitti bir an... Çocukları büyütmek ne zordu, ama bir o kadar da güzeldi. Bu zorluk muydu bu kadar güzel yapan? Kolay olsa yine bu kadar güzel olur muydu acaba? Çocuklarla birlikte tam bir aile olduğunu hissetti. Eşiyle bir olmuş, çocukları büyütmek için birlikte emek vermişlerdi. Ah o hasta olduğu zamanlarda sabaha kadar başında bekledikleri zamanlar... Onların mutluluğu ile mutlu olmak... Bu düşünceler aklından geçerken kızının onun için yaptığı kahveden keyifle bir yudum aldı, nasıl da lezzetliydi anne için yapılan yorgunluk kahvesi.

Telefonu eline aldı ve fotoğraflara daldı. Çok severdi fotoğraflara bakmayı, güzel günleri hatırlamayı. Sosyal medyaya yüklediği fotoğraflara bakarken, bir film şeridi gibi gözünün önünden geçti yaşadıkları. Tam o sırada karşısına bir fotoğraf çıktı ve o an zaman onun için durdu sanki. Ah nasıl bir şeydi bu? Kalbinin ezildiğini, göğsünün daraldığını hissetti bir an… Depremde duvarı yıkılan bir evin fotoğrafıydı bu. Duvara asılı kalan birkaç bölme raf ve üzerinde duran domates konserveleri, sıra sıra kavanozlar… Rafta hala öylece sağlam duranlar, yere düşenler… Bu fotoğraf karesi aldı götürdü onu, binlerce düşünce üşüşmeye başladı zihnine, tokat yemiş gibiydi. Hem de ani ve sert bir tokat!

O kadın da yapmıştı kışlık hazırlığını, dizmişti kavanozları raflara, başına ne geleceğini bilmeden. Lezzetli, keyifli yemeklere katık olması için hazırlanmıştı o kavanozlar. Ve bir deprem, yıkılan evler, sönen ocaklar, dağılan mutfaklar…

Gerçek değişmiyordu oysa. Doğan her canlının öleceği gerçeğini hepimiz bilirken, üstelik bu ölümün her an olabileceğini, yanı başımızda olduğunu bilirken, ne kadar hazırlık yapıyorduk ölüme… Yoksa ölmeyecek gibi, o kaçınılmaz son bize çok uzakmış gibi mi yaşıyorduk? Evet, o kadın da yapmıştı kışlık hazırlığını, mutlu akşam yemeklerini, eşine çocuklarına yapacağı lezzetli yemekleri hayal ederek belki de… Oysa şimdi rafta hala duran kavanozlar kalmıştı geriye…

İnsanoğlu gerçeği bilir. Görür ve duyar üstelik bunun gibi nice öyküler, fotoğraflar… Ama kaldığı yerden devam eder aynı şekilde yaşamaya. Fatma gördüğü bir fotoğraf ile yediği tokatın etkisindeydi hala. Gerçeği yüzüne çarpmıştı gördüğü bir kare fotoğraf. Bunca koşturmaca, yorgunluk, yapılan hazırlıklar, yetişilmeye çalışılanlar, asıl amacımdan uzaklaştırıyor mu beni? diye düşündü. Öyle ya dünyaya geliş amacı vardı insanın ve bu amaç dünya telaşı ile oradan oraya koşturmak olmamalıydı. Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü.  Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!

Sahip olduklarını kendisine verene şükretti. Eşi, çocukları, huzurlu yuvası, sevdikleri, tüm sahip oldukları… Saymakla bitmezdi aslında, ne çok şükredecek şeyi vardı. Ama yeterince şükrediyor muyum?” dedi kendi kendine. Daha fazla şükretmeye ve asıl amacını unutmadan, asıl amacına daha fazla hazırlık yapmaya karar verdi. Onun için artık tüm zamanlar Eylül olmalıydı…

Kahvesinden keyifle son yudumunu aldı, o fotoğraf karesini karşısına çıkaran; gerçeği kendisine bir kez daha hatırlatan RABbine şükrederek…





45 yorum:

  1. İnsanoğlu...
    Her şeye ne çok hazırlandı...
    Karşılaşacağı nihai sona ise ne az....
    İnsana nihai amacını hatırlatan yazı için ALLAH razı olsun... 🤍

    YanıtlaSil
  2. Burası dünya burda işler hep yarım kalır diye bir söz var ya... Neyin telaşındaysak... Geçicilik hem rahatlatıyor hem ürkütüyor... Hep bir korku ile ümit arası çok şükür...

    YanıtlaSil
  3. İnsanın en çok unuttuğu ve aslında hiçte unutmaması gereken bir durum bu dünyada geçici olduğudur. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Kaleminize sağlık. Yine gerçekler... :)

    YanıtlaSil
  5. RAB'bimize şükürler olsun, verdiklerine de vermediklerine de..

    YanıtlaSil
  6. Bugün tam kışlık menemenleri hazırladığım günde bu yazının karşıma çıkması tesadüf değil. Kii tesadüf diye bir şey olmadığına göre nasıl bir çıkarım yapmalıyım diye düşündüm. Bende derinlere daldım..Rabbim her anımı her bedelini gerçek amacıma hizmet için yapabilmeyi nasip et ..bana doğru yere doğru bedel ödemeyi nasip et..amin. kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  7. Hepimizin hali bu… Gün içindeki programlarımız, haftalık veya o ay içinde yetişmesi gerekenler… Bu koşturmacanın içinde hakikaten bir nefes olacak ki o benim son nefesim. Gerçekten hazır mıyım gitmeye, bana verilenleri nihai son için gerçekten iyi değerlendirebildim mi?
    Çok önemli bir konuda yazmışsınız. Kaleminize sağlık 🌱

    YanıtlaSil
  8. Bir yazı ile gerçeği tekrar duyuran Rab'bimize şükürler olsun... Buna vesile olan yazıyı kaleme alanlara selâm olsun ✋🌹

    YanıtlaSil
  9. Insan sahteye hazırladığı kadar gerçeğe hazırlayamıyor kendisini Oysa kışın çıkmayan domates'i sanki varmış gibi yemek için onca zahmet çekiyor insanı Oysa kışın domates çıkmıyor Demek ki yenmemesı gerekiyor diyemiyor, herkesin yaptığı bu sahteliği devam ettiriyor İnsanoğlu, bunun içinde yoruluyor, Oysa yazın çıkan Tap taze domatesleri hazır alıyor, hiç yorulmuyoruz ve bilmiyoruz kıymetini ölüme hazırlanamıyor insan o kadar gerçekliği ile etrafınızda yatan ölüler olmasına rağmen bunlar hep ölüymüş gibi takılıyoruz
    Ölümden sonraki hayat için kışa hazırlandığımız kadar hazırlanmamız dileğiyle kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  10. Bir resim nasıl hüzünlendiriyor, gerçeğini yaşayanın durumunu idrak edebilmemiz pek mümkün değil..Ateş düştüğü yeri yakıyor ...

    YanıtlaSil
  11. İnsanoğlu unutan canlı, ölüm bizim içinken sanki bize uğramayacakmış gibi davranabiliyoruz. Tıpkı kışlık hazırlığı gibi ahiret azığını hazırlayanlardan oluruz inşallah

    YanıtlaSil
  12. Ne kadar hafif ve güzel bir hatırlatma yazısı olmuş.. Hatırlarız İnşAllah... Kaleminize sağlık🌱

    YanıtlaSil
  13. Hayatta herşey zıddını var eder. Geçici olana verilen her değer, kalıcı olanın değerini azaltır...

    YanıtlaSil
  14. Gelip geçen kış için bile bu kadar hazırlık yaparken, sonsuz bir hayat için hazırlıklarımız ne durumda diye düşünmeye başladım…

    YanıtlaSil
  15. Tam da domates konservesi yaptığım gün... 🥲
    Hatırlatıldı... 🙏

    YanıtlaSil
  16. İnsan gerçeği bilip neden yanına yaklaşamaz? Neden uygulama hakedişi olmaz? Onları çözersek hayat pamuk şekeri gibi olur diye zannediyorum🫡

    YanıtlaSil
  17. Şeyma Ertürk30 Eylül 2024 08:37

    İnsanı gerçekten uzaklaştıran şeyler neler? Günün sonunda düşünüp " RAB bim ben bugün sana ne kadar yaklaştım, ne kadar gerçeğe uygun yaşadım, ne kadar şükrettim..." Bize gerçeği hatırlatan RAB bimize şükürler olsun... Kalemine sağlık hocam Allah razı olsun🌸

    YanıtlaSil
  18. Asıl amacını hatırla!
    Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti…
    Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!…

    YanıtlaSil
  19. Sekine Serap Yıldız30 Eylül 2024 09:14

    Öyle ya dünyaya geliş amacı vardı insanın ve bu amaç dünya telaşı ile oradan oraya koşturmak olmamalıydı. “Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü. “Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!”
    İnsan her gece gün sonu değerlendirmesini yapmalı, yapmalıyız… kalemimize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  20. NE güzel bir hatırlatma oldu…
    Vesile oldunuz ALLAH razı olsun

    YanıtlaSil
  21. İnsan hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya daldığında gerçekten uzaklaşıyor.
    Bir resim insanı uyandırabiliyor.
    Emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  22. Yeterince şükrediyor muyum? Kendime hergün sormam gereken soru !

    YanıtlaSil
  23. Neden bu dünyada olduğunu hatırladığında ve ona uyumlandığında her şey kolay olacak aslında... Amacın ne hatırla ve ona göre yaşa... Seçil Görekçi

    YanıtlaSil
  24. Geçicilik ve şükür… Ve ne güzel bir hatırlatma… Kaleminize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  25. Geçici, kısa vadede bize fayda veya haz verecek şeylere ne çok hazırlık yaptık. Gerçek ile buluşmaya henüz vaktimiz varken heybemizi bizleri ebedi güzelliğe götürecek davranışlarla dolduralım inşallah.

    YanıtlaSil
  26. Ne yazık ki kendi gerçeğimizden uzak farkında olmadığımız bir illizyonda yaşıyoruz. Fakat hayat bize tekrar tekrar gerçeği hatırlatacak öyküler yaşatıyor. İnsan çok kısa sürede olanı normalleştirip kaldığı yerden devam edebiliyor. Yaşadıklarımızdan deneyim çıkartabilmek işte bu yüzden çok kıymetli böylece "acısıyla tatlısıyla yaşandı ve bitti" yerine insan kendisini bugününden daha iyiye ve gerçeğine yaklaştıracak sebeplerini oluşturabilir. O zaman gerçekten ne için hazırlık yapmamız gerektiğini daha iyi anlayabiliriz. Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  27. teşekkürler

    YanıtlaSil
  28. teşekkürler

    YanıtlaSil
  29. teşekkürler

    YanıtlaSil
  30. O kadın kim bilir nasıl da hevesle yapmıştı kış hazırlığını:(
    Gelecrkle ilgili ümitli ve tedbirli olmak çok güzel. Somutta ve soyutta…

    YanıtlaSil
  31. "Asıö amacınî hatırlamak" çok etkileyici bir söz oldu benim için :(

    YanıtlaSil
  32. Çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  33. Hazirlik, insan en cok da ölüme hazirlanmiyor, en gercek sona

    YanıtlaSil
  34. Insan misafir gelirkenki hazirlandigi kadar kendi sonunahazirlansa...

    YanıtlaSil
  35. Peki ya ömrümüzün kışına bitişine hazırlık yapıyor muyuz diye düşünüyor insan…

    YanıtlaSil
  36. Asıl hazırlığı yaparak gidenlerden olmak...Nasip olur inşALLAH

    YanıtlaSil
  37. “Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü. “Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!”
    Yazının özü. Aynı zamanda hayatın özü.🍃

    YanıtlaSil
  38. “Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü. “Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!”
    Yazının özü. Aynı zamanda hayatın özü.Ne çok unutuyoruz bu gerçeği🍃

    YanıtlaSil
  39. "Asıl amacını hatırla.." hep akılda kalması gereken bir gerçek. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  40. Bir fotoğraf karesinden gerçeğe giden yolu bulabilecek ilmi veren RABBİMİZE şükürler olsun…

    YanıtlaSil
  41. "Onun için artık tüm zamanlar Eylül olmalıydı"...
    Her insanın bir eylülü ve o eylülü güzelleştirecek bir amacı olmalı :)

    YanıtlaSil
  42. Ne güzel bir yazı….

    YanıtlaSil
  43. Asıl amacını unutmayanlardan olabilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  44. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil