Bütün gün koşturmanın verdiği yorgunlukla kendini koltuğa bırakmıştı. Eh kış geliyordu artık. Eylül ayı kışlıkların hazırlanma zamanıydı. Fatma da başladı hazırlıklara, pazar gününü domates konservesi hazırlamaya ayırdı. Kavanozlarını önceden hazırlamıştı. Sabah ailecek yaptıkları güzel kahvaltıdan sonra pazara gitti, iki kasa domates aldı. Tüm gün uğraşmıştı ama dizi dizi kavanozları görünce mutlu olmuştu, “Kışın ne güzel olacak, elimin altında hazır mis gibi domatesler!” diye içinden geçirdi. Tatlı bir yorgunlukla kendini koltuğa bıraktığında, kızı “Anneciğim” diyerek elindeki fincanla yanına geldi.
Nasıl yani, annesine yorgunluk kahvesi mi yapmıştı?
Ne zaman büyümüştü ki minik kızı?
Daha dün gibiydi, küçücük ayaklarla evin içinde pıtır pıtır dolaştığı günler. Geçmişe gitti bir an... Çocukları büyütmek ne zordu, ama bir o kadar da güzeldi. Bu zorluk muydu bu kadar güzel yapan? Kolay olsa yine bu kadar güzel olur muydu acaba? Çocuklarla birlikte tam bir aile olduğunu hissetti. Eşiyle bir olmuş, çocukları büyütmek için birlikte emek vermişlerdi. Ah o hasta olduğu zamanlarda sabaha kadar başında bekledikleri zamanlar... Onların mutluluğu ile mutlu olmak... Bu düşünceler aklından geçerken kızının onun için yaptığı kahveden keyifle bir yudum aldı, nasıl da lezzetliydi anne için yapılan yorgunluk kahvesi.
Telefonu eline aldı ve fotoğraflara daldı. Çok severdi fotoğraflara bakmayı, güzel günleri hatırlamayı. Sosyal medyaya yüklediği fotoğraflara bakarken, bir film şeridi gibi gözünün önünden geçti yaşadıkları. Tam o sırada karşısına bir fotoğraf çıktı ve o an zaman onun için durdu sanki. Ah nasıl bir şeydi bu? Kalbinin ezildiğini, göğsünün daraldığını hissetti bir an… Depremde duvarı yıkılan bir evin fotoğrafıydı bu. Duvara asılı kalan birkaç bölme raf ve üzerinde duran domates konserveleri, sıra sıra kavanozlar… Rafta hala öylece sağlam duranlar, yere düşenler… Bu fotoğraf karesi aldı götürdü onu, binlerce düşünce üşüşmeye başladı zihnine, tokat yemiş gibiydi. Hem de ani ve sert bir tokat!
O kadın da yapmıştı kışlık hazırlığını, dizmişti kavanozları raflara, başına ne geleceğini bilmeden. Lezzetli, keyifli yemeklere katık olması için hazırlanmıştı o kavanozlar. Ve bir deprem, yıkılan evler, sönen ocaklar, dağılan mutfaklar…
Gerçek değişmiyordu oysa. Doğan her canlının öleceği gerçeğini hepimiz bilirken, üstelik bu ölümün her an olabileceğini, yanı başımızda olduğunu bilirken, ne kadar hazırlık yapıyorduk ölüme… Yoksa ölmeyecek gibi, o kaçınılmaz son bize çok uzakmış gibi mi yaşıyorduk? Evet, o kadın da yapmıştı kışlık hazırlığını, mutlu akşam yemeklerini, eşine çocuklarına yapacağı lezzetli yemekleri hayal ederek belki de… Oysa şimdi rafta hala duran kavanozlar kalmıştı geriye…
İnsanoğlu gerçeği bilir. Görür ve duyar üstelik bunun gibi nice öyküler, fotoğraflar… Ama kaldığı yerden devam eder aynı şekilde yaşamaya. Fatma gördüğü bir fotoğraf ile yediği tokatın etkisindeydi hala. Gerçeği yüzüne çarpmıştı gördüğü bir kare fotoğraf. “Bunca koşturmaca, yorgunluk, yapılan hazırlıklar, yetişilmeye çalışılanlar, asıl amacımdan uzaklaştırıyor mu beni?” diye düşündü. Öyle ya dünyaya geliş amacı vardı insanın ve bu amaç dünya telaşı ile oradan oraya koşturmak olmamalıydı. “Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü. “Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!”
Sahip olduklarını kendisine verene şükretti. Eşi, çocukları, huzurlu yuvası, sevdikleri, tüm sahip oldukları… Saymakla bitmezdi aslında, ne çok şükredecek şeyi vardı. “Ama yeterince şükrediyor muyum?” dedi kendi kendine. Daha fazla şükretmeye ve asıl amacını unutmadan, asıl amacına daha fazla hazırlık yapmaya karar verdi. Onun için artık tüm zamanlar Eylül olmalıydı…
Kahvesinden keyifle son yudumunu aldı, o fotoğraf karesini karşısına çıkaran; gerçeği kendisine bir kez daha hatırlatan RABbine şükrederek…
İnsanoğlu...
YanıtlaSilHer şeye ne çok hazırlandı...
Karşılaşacağı nihai sona ise ne az....
İnsana nihai amacını hatırlatan yazı için ALLAH razı olsun... 🤍
Burası dünya burda işler hep yarım kalır diye bir söz var ya... Neyin telaşındaysak... Geçicilik hem rahatlatıyor hem ürkütüyor... Hep bir korku ile ümit arası çok şükür...
YanıtlaSilİnsanın en çok unuttuğu ve aslında hiçte unutmaması gereken bir durum bu dünyada geçici olduğudur. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilKaleminize sağlık. Yine gerçekler... :)
YanıtlaSilRAB'bimize şükürler olsun, verdiklerine de vermediklerine de..
YanıtlaSilBugün tam kışlık menemenleri hazırladığım günde bu yazının karşıma çıkması tesadüf değil. Kii tesadüf diye bir şey olmadığına göre nasıl bir çıkarım yapmalıyım diye düşündüm. Bende derinlere daldım..Rabbim her anımı her bedelini gerçek amacıma hizmet için yapabilmeyi nasip et ..bana doğru yere doğru bedel ödemeyi nasip et..amin. kaleminize sağlık..
YanıtlaSilHepimizin hali bu… Gün içindeki programlarımız, haftalık veya o ay içinde yetişmesi gerekenler… Bu koşturmacanın içinde hakikaten bir nefes olacak ki o benim son nefesim. Gerçekten hazır mıyım gitmeye, bana verilenleri nihai son için gerçekten iyi değerlendirebildim mi?
YanıtlaSilÇok önemli bir konuda yazmışsınız. Kaleminize sağlık 🌱
Bir yazı ile gerçeği tekrar duyuran Rab'bimize şükürler olsun... Buna vesile olan yazıyı kaleme alanlara selâm olsun ✋🌹
YanıtlaSilInsan sahteye hazırladığı kadar gerçeğe hazırlayamıyor kendisini Oysa kışın çıkmayan domates'i sanki varmış gibi yemek için onca zahmet çekiyor insanı Oysa kışın domates çıkmıyor Demek ki yenmemesı gerekiyor diyemiyor, herkesin yaptığı bu sahteliği devam ettiriyor İnsanoğlu, bunun içinde yoruluyor, Oysa yazın çıkan Tap taze domatesleri hazır alıyor, hiç yorulmuyoruz ve bilmiyoruz kıymetini ölüme hazırlanamıyor insan o kadar gerçekliği ile etrafınızda yatan ölüler olmasına rağmen bunlar hep ölüymüş gibi takılıyoruz
YanıtlaSilÖlümden sonraki hayat için kışa hazırlandığımız kadar hazırlanmamız dileğiyle kaleminize sağlık
Bir resim nasıl hüzünlendiriyor, gerçeğini yaşayanın durumunu idrak edebilmemiz pek mümkün değil..Ateş düştüğü yeri yakıyor ...
YanıtlaSilİnsanoğlu unutan canlı, ölüm bizim içinken sanki bize uğramayacakmış gibi davranabiliyoruz. Tıpkı kışlık hazırlığı gibi ahiret azığını hazırlayanlardan oluruz inşallah
YanıtlaSilNe kadar hafif ve güzel bir hatırlatma yazısı olmuş.. Hatırlarız İnşAllah... Kaleminize sağlık🌱
YanıtlaSilHayatta herşey zıddını var eder. Geçici olana verilen her değer, kalıcı olanın değerini azaltır...
YanıtlaSilGelip geçen kış için bile bu kadar hazırlık yaparken, sonsuz bir hayat için hazırlıklarımız ne durumda diye düşünmeye başladım…
YanıtlaSilTam da domates konservesi yaptığım gün... 🥲
YanıtlaSilHatırlatıldı... 🙏
İnsan gerçeği bilip neden yanına yaklaşamaz? Neden uygulama hakedişi olmaz? Onları çözersek hayat pamuk şekeri gibi olur diye zannediyorum🫡
YanıtlaSilİnsanı gerçekten uzaklaştıran şeyler neler? Günün sonunda düşünüp " RAB bim ben bugün sana ne kadar yaklaştım, ne kadar gerçeğe uygun yaşadım, ne kadar şükrettim..." Bize gerçeği hatırlatan RAB bimize şükürler olsun... Kalemine sağlık hocam Allah razı olsun🌸
YanıtlaSilAsıl amacını hatırla!
YanıtlaSilBu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti…
Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!…
Öyle ya dünyaya geliş amacı vardı insanın ve bu amaç dünya telaşı ile oradan oraya koşturmak olmamalıydı. “Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü. “Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!”
YanıtlaSilİnsan her gece gün sonu değerlendirmesini yapmalı, yapmalıyız… kalemimize sağlık 🌷
teşekkürler
YanıtlaSilNE güzel bir hatırlatma oldu…
YanıtlaSilVesile oldunuz ALLAH razı olsun
İnsan hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya daldığında gerçekten uzaklaşıyor.
YanıtlaSilBir resim insanı uyandırabiliyor.
Emeğinize sağlık..
Yeterince şükrediyor muyum? Kendime hergün sormam gereken soru !
YanıtlaSilNeden bu dünyada olduğunu hatırladığında ve ona uyumlandığında her şey kolay olacak aslında... Amacın ne hatırla ve ona göre yaşa... Seçil Görekçi
YanıtlaSilGeçicilik ve şükür… Ve ne güzel bir hatırlatma… Kaleminize sağlık 💐
YanıtlaSilGeçici, kısa vadede bize fayda veya haz verecek şeylere ne çok hazırlık yaptık. Gerçek ile buluşmaya henüz vaktimiz varken heybemizi bizleri ebedi güzelliğe götürecek davranışlarla dolduralım inşallah.
YanıtlaSilNe yazık ki kendi gerçeğimizden uzak farkında olmadığımız bir illizyonda yaşıyoruz. Fakat hayat bize tekrar tekrar gerçeği hatırlatacak öyküler yaşatıyor. İnsan çok kısa sürede olanı normalleştirip kaldığı yerden devam edebiliyor. Yaşadıklarımızdan deneyim çıkartabilmek işte bu yüzden çok kıymetli böylece "acısıyla tatlısıyla yaşandı ve bitti" yerine insan kendisini bugününden daha iyiye ve gerçeğine yaklaştıracak sebeplerini oluşturabilir. O zaman gerçekten ne için hazırlık yapmamız gerektiğini daha iyi anlayabiliriz. Kaleminize sağlık 🌸
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilO kadın kim bilir nasıl da hevesle yapmıştı kış hazırlığını:(
YanıtlaSilGelecrkle ilgili ümitli ve tedbirli olmak çok güzel. Somutta ve soyutta…
"Asıö amacınî hatırlamak" çok etkileyici bir söz oldu benim için :(
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilHazirlik, insan en cok da ölüme hazirlanmiyor, en gercek sona
YanıtlaSilInsan misafir gelirkenki hazirlandigi kadar kendi sonunahazirlansa...
YanıtlaSilPeki ya ömrümüzün kışına bitişine hazırlık yapıyor muyuz diye düşünüyor insan…
YanıtlaSilAsıl hazırlığı yaparak gidenlerden olmak...Nasip olur inşALLAH
YanıtlaSil“Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü. “Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!”
YanıtlaSilYazının özü. Aynı zamanda hayatın özü.🍃
“Asıl amacını hatırla!” dedi kendine. Bu dünyanın telaşı hiç bitmiyordu, bitmeyecekti çünkü. “Asıl amacını hatırla ve hedeflerini doğru belirle!”
YanıtlaSilYazının özü. Aynı zamanda hayatın özü.Ne çok unutuyoruz bu gerçeği🍃
"Asıl amacını hatırla.." hep akılda kalması gereken bir gerçek. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilBir fotoğraf karesinden gerçeğe giden yolu bulabilecek ilmi veren RABBİMİZE şükürler olsun…
YanıtlaSil"Onun için artık tüm zamanlar Eylül olmalıydı"...
YanıtlaSilHer insanın bir eylülü ve o eylülü güzelleştirecek bir amacı olmalı :)
Ne güzel bir yazı….
YanıtlaSilAsıl amacını unutmayanlardan olabilmek dileğiyle...
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSil