3,
2,
1,
Başla!
Sabah çalıp duran bilmem kaçıncı alarmda kalk..
Ya aç biilaç ya da hızlıca bir şeyler atıştırarak yola düş...
Kaç vesait kullandığın kimseyi ilgilendirmez yeter ki vaktinde işinin başında ol...
İş yerindeki işleri yetiştirmeye çalış, emirleri yerine getir, eksikleri gider, hatta yetişmezse bir kısmını da evine götür, sadece evrağı da değil baş ağrını ve can sıkıntısını da al götür...
Öğle yemek saati, ister sana sunulan hazır menüden ye ve iç ya da popüler mekana git bu sefer kendi isteğinleymiş gibi popüler kültüre göre ye ve iç...
Uzun günlerde güneşin doğuşunun ve batışının bir kısmına şahit ol, kısa günlerde güneşin yüzünü bile neredeyse görme...
Üç yüz altmış beş günün yirmi veya otuz günü de çalışma eğlen ama herkes gibi eğlen, herkesin eğlendiği yerlere git, herkesin paylaştığı şekilde kendini paylaş...
Nasıl eğlendiysen öyle de evlen; komşunun oğlu, eltinin kızı, televizyondaki ünlü nasıl evlenmişse sen de tıpkı öyle yap...
Çocuğu o çok iyi olan okula hani arkadaşlarının da kaydettirdiği okul var ya ona yazdır, okul da yetmez kurslara da yazdır, uzaksa okul servis tut, bu sefer o da koşanlar kervanına katılsın...
Hep kıt kanaat hep ucu ucuna belki sen belki değil...ama biri ya da belki bir sürüleri...
Kıt kanaat olmayan da var doğru haklısın, senin onlardan neyin eksik ki, onlar gibi yaşaman için sana imkan sunan da var, bedavaymış gibi verip sonradan fazlasıyla geri vermen şartıyla ama...
Kim bilir belki birileri gibi sen de bir gün zengin olup o şaşaalı hayatı yaşayacaksın, kim bilir belki bir gün… Belki hiçbir gün…
Tıpkı birileri gibi giyinecek, tıpkı birileri gibi yiyip içecek, tıpkı birileri gibi yaşayacaksın sen de... Belki hiçbir gün…
Yaşamak istiyorsan o hayatı adeta şart koymuşlar:
Hızlı olman lazım…
Bu kadar şeyi yapabilmen için hayat çok kısa, yürümek yetmez koşman lazım...
Bir yerlerde kendine, ailene ayırdığın vakitten kısman lazım...
Yetişemediğini fark edenler mi iyiliğini düşünenler mi bilinmez ama bulaşığını ve çamaşırını yıkayan, yemeklerini hızlıca yapan makineler ile hızlı arabalar ve hızlı taşıtlar yapanlar var...
Yine farkeden ve düşünen birileri olur da hızlıca giderken gözünden kaçırırsan diye, telefonda renk renk, televizyonda efektli, sokaklarda ışıl ışıl ve yollarda gitgide büyüyen boyutta seçenekler sunuyor...
Seçeneklere ihtiyacın olmayabilir ama modanın sana ihtiyacı var... O kıyafet orada giyilmez, bu kıyafet de bu devirde giyilmez çünkü...
Almak istiyorsun, yapmak istiyorsun, gezmek istiyorsun ama maliyeti var...
Bitiş çizgisindeki ipi en hızlı koşan göğüslüyor... Onun için durma koş...
3
2
1
Dur!
Koşuşturmacamız o kadar arttı ki her şeye yetişmek için kendimizi ihmal eder olduk...
İsteklerimiz o kadar arttı ki zaman yettiremiyoruz diye kendimize ayırdığımız vakitten kısar olduk...
Koşuşturmacamız o kadar arttı ki her şeye yetişmek için kendimizi ihmal eder olduk...
İsteklerimiz o kadar arttı ki zaman yettiremiyoruz diye kendimize ayırdığımız vakitten kısar olduk...
Geride kaldıkça ve kendimize vakit ayıramadıkça kendimize yabancı olduk...
Sonra ne mi oldu? Artık ne istediğimizin ve bizi nelerin mutlu edeceğinin kararını başkalarına bırakır olduk… Dışlanırız korkusu, aşağılanırız kaygısı sardı bizi; birilerinin istediği gibi olduk… Birilerinin istediği gibi davranır, birilerinin istediği gibi düşünür olduk…
Oysa, “Kendimiz” diye birisi var… Onu da dinlemeli ve ihmal etmemeli…
"Kendimi tanımak, mutlu olmak ve koşuşturmacalı hayatıma biraz mola vermek istiyorum. " derseniz, tam yeri; Deneyimsel Tasarım Öğretisi...
ne güzel hatırlatmışsınız...kendimiz denen birisi var...ama biz hep başkaları için yaşadık kaleminize sağlık...
YanıtlaSilDesinler diye yaşadığımız şu dünyada ne güzel açıklık getirmişsiniz yüreğiniz dert görmesin.
YanıtlaSilHep unuttuğumuz çok zaman tanımaktan dahi korktuğumuz kişi kendimiz… her şeyin başladığı yer kendimiz.. kendimize tek kalacağımız kendimiz..ama sanki herkes kalacak bir tek kendimiz gidecekmişiz gibi ihmal ettiğimiz kendimiz.. kaleminize sağlık🌿
YanıtlaSilTesekkur
YanıtlaSilO kadar çok koşturuyoruz ki, belki de çoğunun peşinden koşmaya gerek yoktur.. Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatmışsınız şu andaki %99 kesimi…
YanıtlaSilOysa, “Kendimiz” diye birisi var… Onu da dinlemeli ve ihmal etmemeli… Kaleminize sağlık
YanıtlaSilKaleminize sağlık😊
YanıtlaSilBize verilen bu kısa ömrümüz bittiğinde cebimizde neler olacak bunu düşünerek yaşayalım :)
YanıtlaSilKaleminize sağlık
Kaleminize sağlık 🌼
YanıtlaSilGerçekler için… Öğrenmek güzel, kaleminize sağlık çarpıcı bir yazı olmuş 🌸
YanıtlaSil“Haydi koş” durumundayız hep, ama yetişenimiz varmı? Kaleminize sağlık🌺
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsınız..Aynen de öyle oluyor... :( İyi olan kendimiz olmayınca diğer şeylerin bir anlamı yok. Aslında bunu içten içe biliyor da insan, sadece iyiliği bunları yapmak sanıyor...
YanıtlaSil"Kendimiz" için iyi bir şey yapmak için kendimizi tanımak, en güzeli aslında en önemlisi:) sonra durmakta koşmakta keyifli çünkü kim için yaptığını biliyorsun...elinize sağlık.
YanıtlaSilPek çoğumuzun yaşadığına tercüman olmuş yazı. Bitmek bilmeyen bir koşturma sürekli bir yetişememe hali, ihmal ettiğimiz pek çok şey, başta da kendimiz...Kaleminize sağlık
YanıtlaSilHayatın içindeki koşturmamızı yazıya da yansıtmışsınız. Hızlı hızlı okudum:) Çok güzel bir yazı, teşekkürler...
YanıtlaSilEvet gerçekten bize dayatıldığı gibi yaşıyoruz ve düşünmeye bile vakit ayıramadığımızın farkında değiliz malesef
YanıtlaSil