
Bu sefer epeydir sermediği mavi çiçekli nevresimi sermek istedi yatağa. Önce su geçirmez örtüyü düzeltti, sonra çarşafı serdi. Yastıkların kılıflarını geçirirken Filistin geldi aklına...
Yastıkların kılıfını geçirdi. Şöyle eliyle bir güzel kabarık hale getirdi. Sonra yorgana nevresimi geçirdi. Potluk yapan yerleri düzeltti. Ardından yatak örtüsünü serdi. Yatağın kenarına ilişti. Bir yandan elini örtünün üzerinde gezdirirken bir yandan da acı çeken birinin yerine kendisini koymadan o acıyı tahayyül edemeyen her insan gibi “Oradaki ben de olabilirdim.” dedi. Şimdi buna şükür mü etmeli yoksa üzülmeli mi bilemedi…
Tüm bunları yaparken zihninde hep bir Filistinli kadın belirdi. Sabahları telefonun alarmıyla uyanıp çocuklarının ve eşinin kahvaltısını hazırlayan… Servis saati yaklaşınca bir telaş çocukları hazırlayıp yolculayan… Eşini işe gönderirken “ALLAH seni korusun.” diyen... Salonunu süpüren, lavaboları temizleyen, kahvesini yapıp televizyon izleyen, yemeğe misafir davet eden, sıcacık yuvasında alnı secde gören, telefonda annesiyle sohbet eden, kardeşine gidip dertleşen bir kadın…
Masanın üstüne hangi örtüyü sereceğine karar veremeyip birkaç gün düşünen, misafire günlük tabaklarla yemek ikram etmeyen bir kadın… Aynanın karşısına geçip saçlarını tarayınca kendisini güzel bulan bir kadın… Akşam olup da çocukları yatırırken saçlarından öpen bir kadın… Bazı dönemlerde sinirli olup eşine çocuklara bağıran ama hiç eksiği kalmayan bir kadın… Doğum gününde beğendiği yüzüğü isteyen bir kadın… Bazı sabahlar morali bozuk uyandığı için surat asan ama çoğunlukla mutlu ve güleç olan bir kadın…
Sonra kendine sormadan edemedi;
“Sahi onun hayatını benimkinden daha değersiz kılan şey neydi?
Filistinli oluşu mu?
Gazze’de bulunuşu mu?
Müslüman oluşu mu?
Ben bugün bu sabah sıcacık yuvamda tertemiz nevresimli yatağımda otururken Filistinli bir kadının bunları yaşamasına sebep olan şey neydi?
Filistinli bir kadını dünyanın geri kalanından daha değersiz yapan şey neydi?”
İyi koşullardaki insanların imkanlarını kendimize kıyas alırken başka yerlerde, başka insanların acıları veya yoksunlukları pek hatrımıza gelmiyor. Sanki elimizdeki her imkan hakedişimiz üzere bize verilmiş gibi...
YanıtlaSilBazen günlük hayatın içinde unuttuğumuz farkındalığımızı artıracak bir yazı olmuş elinize sağlık 🌺
YanıtlaSilİnsan soru sordukça gerçeklere ulaşabiliyor. Yeter ki gerçekleri öğrenmeyi isteyen, vicdani hassas bir irdelemesi olsun. "Filistinli bir kadını dünyanın geri kalanından daha değersiz yapan şeyi neydi?" Takvası olur, imanı olur, samimiyeti olur, Rab'bim neyle süslemişse o olur. Kimin gözünden baktığına göre değişir. Göz var göz var...
YanıtlaSilO eskide kalan güzel günlerin geçtiği gibi şuan yaşanan hüzün de geçici. Bu hayatta her şey geçici. Çünkü süre var, ve o süreyi veren var o zaman da bizden bir şey bekliyor süreyi koyan.
YanıtlaSilBeklentiyi doğru bir şekilde karşılamak dileğiyle 🌸
Bu güzel ve hatırlatıcı yazı için teşekkürler 🍃
Emeğinize sağlık..
YanıtlaSilİnsan genellikle bir şey kendi başına gelmeden onu anlayamayan bir canlı.
YanıtlaSilKendi dünyasında yaşarken de hayatı buradan ibaret sanan...
Ama değil işte. Empati yapabilmek, olayları daha iyi anlayabilmek için kendini o kişinin yerine koyabilmek..onun gözlüğüyle bakabilmek..
Filistin'deki kızkardeşlerimiz sizin hiç bir suçunuz yoktu!!!! Dünya çok acımasız olmuştu...
Sahiden neydi o kadını bizden ayıran değersiz kılan şey…
YanıtlaSilBiz sıcak yuvamızda yatarken onların yaşadıkları…
Müslüman olmaları mı?
Peki biz kimiz?
O kadının yerinde olmadığı için şükretmek mi yoksa onu Yaratanın seçtiği özel biri olamadığından dolayı kıskanmak mı, ya da onlar henüz bize yaşatılmadan bir bilinç açıklığına basirete, farkındalığa sahip olabilmek mi... İnsanı düşündüren, farkındalığı arttıran bu yazı için emeğinize sağlık...
YanıtlaSilSahip olduklarımızı normalleştirmemiz...Rutinlerimizin aslında ne kadar kıymetli olduğu... Zülum ve kaybedilenler..
YanıtlaSilEmeğinize sağlık… Rahatımızdayken ve bütün bunlara şahit olurken kendimize sormamız gereken bir soru..
YanıtlaSilHerkesin hayatı çok ama çok kıymetli...
YanıtlaSilBize verileninde verilmeyeninde şükrünü edebilmek, herşeyden önce bunu algılayabilmek ne kadar kıymetli. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilYaşadığımız her anın ne kadar şükre değer olduğunu hatırlatan bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilOkurken burnunun direği sızlayan... Nevresim değiştirirken hatırlamak ne güzel... bunun sayısı artar dierim.
YanıtlaSilsuper bir yazı
YanıtlaSilHer gün yaşadıklarımızın kıymetini bilerek yaşamak. Bu imkanları olmayanlara da dualarımızı eksik etmemek. Emeklerinize sağlık🌿
YanıtlaSilKeyifle okuduk ellerinize sağlık 🌷
YanıtlaSilHayatın merkezine kendini koyan insanoğlu..her an herkesin başına herşey gelebilir...hayat yolundayken zor durumda olanı görebiliyor muyuz?duyabiliyor muyuz? hislerini paylaşabiliyor muyuz? her hayat değerli...
YanıtlaSilNe kadar az şükrettiğimizi hatırlatan anlamlı bir yazı daha, kaleminize sağlık...
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık
YanıtlaSilFilistinli bir kadını dünyanın geri kalanından daha değersiz yapan şey neydi? RAB'bin katında değerlenmek için O'nun düşmanlarının gözünde değersizleşmek... Sadece bir süreliğine...
YanıtlaSilİnsan bütün acıları başkasının başına gelirmiş gibi düşünüyor. Ama hiç de öyle değil...
YanıtlaSilNe farkımız var ki onlardan?
YanıtlaSilHer kadın değerlidir .Ancak bizler bu surectevFilistinli annelerin ,kadınların RABleri katinda daha da degerlendiklerine sahit oluyoruz. Buradan kendimize cikaracagimiz dersler onemli olmalı...farkindalik olusturan bir yazı emeginize sağlık
YanıtlaSilFilistinli kadınlar gerçeğe ne kadar sahipler ve aslında o gerçeklikle ne kadar üstünler...
YanıtlaSilBu dünyada her şey geçici. Her şeyin avantajları ve dezavantajıları var. Rabbim ilimle bakıp şükür ve hamd edebilenlerden olmayı nasip etsin…
YanıtlaSilHayatı gereğinden fazla önemsiyoruz, gereğinden fazla zorlaştırıyoruz. Aslında hayat çok sade ve basit. Ancak böyle zor dönemlerde, savaşlarda ya da bir yakınımızı kaybettiğimizde anlıyoruz, her şeyin aslında ne kadar boş olduğunu. Tek gerçeğin Rabbimiz olduğunu.
YanıtlaSilNe mutlu gerçekliğe sahip o kadınlara...
YanıtlaSilSuan savasta olmamamiz mi bizi bu kadar duyarsiz yapiyor, cok uzucu
YanıtlaSilYaşamadığımız acıların yasını tutabildiğimiz kadar insanız.
YanıtlaSilŞükretmeli mi? Dertlenmeli mi? Bilinmez ama can yakan sorular
YanıtlaSil222 gün önce onların da rutinleri vardı farklı istekleri zevkleri vardı değil mi ?Şimdi ise istekleri ;rahat bi yatakta uyuyabilmek, banyo yapabilmek, evlatlarını anne babalarını görebilmek , huzur içinde bir akşam yemeği yiyebilmek gibi insani ihtiyaçlar....😔
YanıtlaSilOnların da rutinleri istekleri vardı bir zamanlar değil mi? Şimdi ise istekleri rahat bi yatakta uyuyabilmek ,ailelerinin yanında olabilmek ,sıcacık bir evde huzurlu bir akşam yemeği gibi insani ihtiyaçlar😔
YanıtlaSilOnun hayatı gerçekten beni ilgilendiriyor…
YanıtlaSil