Kadın hayatı boyunca yaptığı en iyi şeyin susmak olduğunu anladığında, daha da sustu. Beyni konuşsa, çığlık da atsa artık dili lal olmuştu. Sanki beyni ile dilinin arasındaki bağ kopmuş gibi hissediyordu. Bu onun için çok kolaydı. İnsanlar ona hep “sakinliğine hayranız” derdi. Hâlbuki sakinlik onun için ne kadar da ilginç bir kelimeydi. Sakinlik mi? Ya aklından yüreğinden geçenler… Filler tepişiyordu beyninde ama o hep susuyordu. Onun için susmak değil, konuşmak zordu. Vapurla karşıya geçerken şimdi niye bu düşünceler aklına gelmişti ki? Birden rüzgârın yüzüne doğru sertçe esmesiyle irkildi. İçeri geçip çay aldı, denizi izlemeye devam etti. Anlaşıldı, bugün kendiyle bir iç hesaplaşması vardı. Bugünkü iç hesaplaşması iş yerinden sinirli bir şekilde çıkmasıyla başlamıştı.
Çocukluğundan beri çok konuşmazdı zaten ama bu kadar da değildi diye düşündü. "Neydi beni bu kadar susturan? Yaşadıklarım mı?" diye soruyordu kendine… Hâlbuki herkes öyle ya da böyle bir şeyler yaşıyordu. Bir yerlerde bir şeyler olmuştu ama ne olduğunun kendi bile farkında değildi. Anlaşılamamak mı? Yoksa aklındakileri söylemeye cesaret mi edemiyordu? Birden görmemezlikten gelmenin kolayına geldiğini fark etti. Kendi için en kolay yolu tercih etmişti; "Bilmiyorum, görmedim, haberim yok…"
Kullandığı az cümleler arasında ki en çok söylediği kelimeler bunlardı. Kendi bile kendinden ne kadar sıkıldığını fark etti. Bu kadar da olmamalıydı. "Hadi gevezeliği, boş konuşmayı sevmem de…" diye konuştu kendi kendine. Göz göre göre haksızlık karşısında susmasına da bir anlam veremiyordu. Hâlbuki yeri geldiğinde konuşulması gereken şeyler konuşulmalı, çıkması gereken tartışmalar çıkmalıydı. Kimseye laf anlatmak istemiyordu. Düşünceleri ile davranışları arasında sıkışıp kalmıştı. "Keşke düşüncelerim de sussa!" diye geçirdi içinden. "Sakin ve ağır insan ha! Ben bu değilim ki!"
Onu korkutan şeylerden biri de değişmek, yeniden dönüşmekti. Çünkü bunu yaparken karşılaşacağı şeyleri aklına getirirken bile tedirgin oluyordu. İnsan bildiği güvenli alanından çıkmaya cesaret edemediğinde, yüreği söylenir dururdu:
"Kurtar kendini de beni de, ses ver artık!"
"Ama yapamam ki!" dedi kadın, sonra yine sustu.
Sustukları, görüp de görmezden geldikleri, cesaretsizlikleri, umursamadıkları, tepki vermedikleri bir gün er ya da geç karşısına çıkacaktı…
Ama insan, "Nasılsa şimdi değil!" deyip beklemeyi tercih etti…
Bazen susmak bazen konuşmak
YanıtlaSilAma haksızlık karşısında susmak değil…
Yüreğinize kaleminize sağlık, toplumun yarası.. "Söz gümüşse sükût altındır" ı yanlış anladık. Haksızlık karşısında da sustuk, altın değilse de insanlığımızı kaybettik.
YanıtlaSilÇok tehlikeli bir virüs gibi; "ama yapamam ki" ...
YanıtlaSilİnsan umudunu kaybettiğinde kaybedecek başka bir şeyi kalmamış demektir..
Ellerinize sağlık
Emeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilNasılsa şimdi değil demeyi tercih etti..
YanıtlaSilEgo en çok değişmeyi istemiyor. RABBim ise bize son nefese kadar tövbe hakkını veriyor. Hiç yapamayacak olsaydık RABBim bunu bize verir miydi? Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilYapamamkilerle geçen ömürler. İnsan, kendi önündeki en büyük engel …
YanıtlaSilCesaret edemediklerimize, susmak. Çözüm buda değil. Peki ne? Rabb'imize sığınmak olabilir mi? Ondan başka güçlü olmadığına, iman etmek.
YanıtlaSilSiyahtaki gereksiz cesaretlerimiz var bir de beyaz cesaretine mani olan...
YanıtlaSilCesaret edip bir şeyi değiştirdiğinizde herşey degismeye başlıyormuş aslında çok güzel bir anlatım olmuş yüreğinize sağlık
YanıtlaSilŞimdi değilse ne zaman değil mi?..
YanıtlaSilSonranın garantisi var mı?
Ya pişman olursam şimdi sustuğuma…
Suskunluk en güzel cevaptır anlayana.
YanıtlaSilAma insan ilk başta kendini anlamalı...
“Çocukluğundan beri çok konuşmazdı zaten ama bu kadar da değildi diye düşündü.” Ne derin mana! Çok konuşanlar az düşünür peki ya az konuşanlar? Az konuşanlar, içlerinde susturulamayan binlerce cümle kurarlar…
YanıtlaSilEmeğinize sağlık...🌻
YanıtlaSilKeşke düşüncelerimizi de susturabilsek...
YanıtlaSilDoğru yerde konuşan olmak. Gereksiz yerde susan olmak. İkisi de ne kadar kıymetli. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilDoğru yerde susmak. Gerektiği yerde konuşmak ne kadar kıymetli.
YanıtlaSilMutlaka bir taraf seçmem mutlaka bir seçim yapmam lazım. Ne zaman... tam da şimdi. Aslında her an bir seçim yapıyoruz. Neyse deyip boş vermeden gereken tepkiyi vermem konuşmam gerekiyorsa konuşmalıyım. Çünkü her an insandan hakkını alır. Belki de bir anın hesabını bir yılda veremeyiz.
YanıtlaSilİç hesaplaşmalar bir gün büyür ve çığa dönüşür ses vermedikçede zaman içinde eritip tüketir insanı .İnsan anlamamak istedikçe ,görmezden geldikçe o sorun ortadan kalkmıyor peki ne zaman bunu anladı ?
YanıtlaSilHayat bize dönüş diyor aslında. Dengeye gelebilmemiz için....
YanıtlaSilBu güzel yazı için teşekkürler 🍃
Nasılsa şimdi değil! O an düşünebilsek, peki şimdiyse? Ya son saniyelerimse? O zaman başlar mıydı pişmanlık?
YanıtlaSilSusmak... Gereken yerde cesaret edip gerekeni söyleyememek.... Bir anlık acıdan kaçıp toplamda kaybetmek... Ne üzücü. Neyse ki insan yaşadığı sürece dönüşüm imkanı var ....
YanıtlaSilKonfor alanından çıkma fikri insanın en büyük korkularından. Dış dünya güvenli değil, ya başıma bir şey gelirse. yok yok iyi böyle. En iyi yer bildiğin yer, diye aklımızdan kaç kez geçti bu düşünceler. Neyse şimdi de susayım bir tatsızlık çıkmasın(!) Elinize sağlık..
YanıtlaSilBazen düşünceler de sussa keşke :) doğru yerde doğru tepkiyi verebilenlerden olalım inş...
YanıtlaSilemeğinize sağlık...
YanıtlaSilYapamam ki demek aslında kolayı seçmek. İnsan mücadele etmemek için hep kolayı seçmeye meyilli ne yazık ki...
YanıtlaSilDoğru tepkiyi verebilmek. Zor olsada konuşmak zor olsada susmak..olması gereken ne ise..
Silmersi
YanıtlaSilİnsan kendi hayrına bir şey yapmadıkça hayatı da değişmiyor. Sonra da hayat ne kötü diyor. Doğru yerde konuşunca sustuğun yerler de çok kıymetli oluyor... Ellerinize sağlık
YanıtlaSilİnsan erteledikçe kurtulacağını sanıyor... Halbuki erteledikçe büyüyordu her şey...
YanıtlaSilKaleminize, emeğinize sağlık. Okudukça derinleşen bir yazı…
YanıtlaSilYerine göre susmalı yerine görede konuşmali insanlar
YanıtlaSilÇok doğru susmak doğru değil ama susmaya alışınca konuşmak da hiç kolay değil.
YanıtlaSilÇuvali delmek, kuçuk baslamak işleri kolaylastirir...
YanıtlaSilokudukça katman katman açılan bir yazı. kaleminize sağlık.
YanıtlaSilKaleminize sağlık..
YanıtlaSil"Ama yapamam ki!" lerin bitti dönemlere inşallah... güzel bir yazı yazanın kalemine sağlık...
YanıtlaSilBazen susmak bazen konuşmak zor. Yerinde konuşup yerinde sunabilmek için güçlenmek ve marifetlenmek gerekiyor.
YanıtlaSilElinize emeğinize sağlık çok güzel bir yazı🌼
YanıtlaSilAhhh gizemli zıtlıklar her yerde var, dışı sus sa içi çığlık atar insanın, işte tam bu sebepten dönüşüp dengeye gelmelidir ki kendine zarar vermesin
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsınız elinize sağlık . Güzel günlere inşallah...
YanıtlaSilAslında ödeyeceği bedelleri bildiği için bir kaçış cümlesi ‘yapamam ki…’
YanıtlaSilDaha küçük bir kız cocuguyken bize susmak öğretildi nalesef oysa istesek veremeyeceğiniz cevap yapamayacağımız birsey yok kaleminize sağlık çok kadının kendiyle konuşması olmuş tebrikler
YanıtlaSilÇokca söylenen “içindeki sesi dinle”… Aslında engelimiz olabilir mi?
YanıtlaSilEmeğinize sağlık...🌺
YanıtlaSilKolayına kaçtığımız her şey öykümüzü nasıl da büyütüyor...
YanıtlaSilSusmak.. Konuşmak.. Dengede.. Kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilİnsan konuşması gerekli olduğu yerde konuşmalı.,bilmediği yerde susmalı bazen susmak en güzel cevap elinize sağlık
YanıtlaSilKalemine, yüreğine sağlık 🌺
YanıtlaSilSusmak..ama ne kadar?
YanıtlaSil