-“Lütfen odayı terk eder misiniz?”
-“Ahmet Bey ben bir şey yapmadım ki, neden işten çıkarılıyorum?”
-“Meral Hanım insan kaynaklarına uğrayın ve hesabınızı kapatın, Ferdi Bey sizi bekliyor.”
-“Hata bende mi yani, neden anlamak istemiyorsunuz?”
Ahmet Bey sanki duvar gibiydi. Meral ne dediyse sesini duyuramadı. Haksızlığa uğramıştı, canı acıyordu. Odadan çıkarken ağlamamak için kendini tuttu. Bedeni bütün yükü sanki bacaklarına vermişti. Adımlarını atmakta güçlük çekiyordu ve kalbinde bir ateş vardı. Çaresizlik, sesini duyuramamak canını yakıyordu. İçinde büyüyen çığlığı dışarıya haykıramıyordu. Bir umutla şefi Murat Bey’in yanına gitti.
-“Murat Bey siz söyleyin ne olur. Kendi çalıştığım yeri neden batırmaya çalışayım? Bu proje için ne kadar emek verdim ben. Projenin tek sorumlusu nasıl ben olabilirim?”
Murat Bey aslında durumun farkındaydı ama hiçbir şey yapmıyordu.
-“Meral Hanım, üzgünüm iş yerlerinde böyle şeyler olabiliyor. Kusura bakmayın benim de yapabilecek bir şeyim yok.”
Meral insan kaynaklarına doğru ilerlerken iş arkadaşları da kendi aralarında konuşuyorlardı.
“Meral’e de çok yazık oldu. Patronlar arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden kız işten çıkarıldı. Hepimiz biliyoruz, aslında bu projede o, sadece bir çalışan. Ama bir şey desek bizler de işimizden oluruz.”
“Sen işine bak kardeşim!” dedi yanındaki diğer çalışan. “Bak kaç kişi senin çalışmana bakıyor evde, bir sürü taksitin var. İşsiz kalınca ne yapacaksın?”
Meral sekiz yıldır bu şirkette çalışıyordu. Bir gün bile “Aman bana ne!” dememiş verilen işi yerine getirmeye çalışmıştı. Son yaptıkları projede de o tek başına değildi. Birçok farklı nedenden proje zarar etmişti. Ama suçlu olarak Meral’i seçmişlerdi. İşyerinden ayrılırken son kez ardına baktı. “Yazık, çok yazık” dedi, boğazı düğüm düğüm olmuş, uğradığı haksızlık karşısında kimsenin ses çıkarmamasını anlayamamıştı. İçinde büyüyen sessiz çığlığı ile kapıdan çıkıp gitti…
…
Hayatın içinde zaman zaman haksızlığa uğrar insanoğlu…
Kendini anlatmaya çalışır, çabalar ama nafile…
İçi yanar, yüreğine hüzün çöker…
Kimse anlamaz halinden….
Masumdur, garip kalmıştır o…
Mutlaka hakkını teslim edecek olan, duyar sesini!
Çıkmasına bir el olur o düştüğü kuyudan…
İnsandan değil beklenti, olmalı sürekli O’ndan.
…
İnsandan bekliyorsan eğer adaleti,
Bazıları güçlüdür... Merhamet etmez…
Bazıları doğruyu, yanlışı bilir ama ses çıkaramaz, gücü yetmez…
Bazıları kendi derdine düşer, gerçeği göz ardı eder…
Güç insanın eline verildiğinde nasıl kullanacak onu?
Mesele burada başlar!
Adaletle mi hükmedecek yoksa isteği neyse o yönde mi?
Güce sahip olup da daha çok merhametli olabiliyorsa,
Olayları daha adaletli anlamaya çalışıyorsa,
Hak edene hakkını ölçüsüyle verebiliyorsa…
Ne mutlu o insana!
Diğer tarafta birileri, gücü varken haksızlık yapıyorsa,
Zalimin ta kendisi!
Ya haksızlık karşısında susana ne demeli?
Kendi rahatları, düzenleri bozulmasın diye doğruları bildikleri halde ses çıkarmayanlara...
Oysa haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytan değil miydi?
Medeni hukukta olmasa da ilahi hukukta adalet mutlaka yerini bulur. Sadece zamana karşı sabır gerekir ;)
YanıtlaSilHakkı yenen kişiye hakkınız verecek olan çok şükür Rabbimiz var peki haksızlık karşısında susunlar ne olacak?
YanıtlaSilGüç insanı zalimleştirir… Yasa her yerde işliyor. Güçlü oldukça merhametli olmamız gerektiğini unutmayalım. Emeğinize sağlık🌿🤲🏻
YanıtlaSilEmeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilİnsanın adaleti her zaman doğruyu göstermiyor, şu zamanda Gazze’de yaşananlara bakmak yeterli! Sırtını her zaman sağlam yere yaslamalı insan!
YanıtlaSilHaksızlık karşısında susan dilsiz şeytan….
YanıtlaSilKendi rahatı bozulmasın diye bir başkasının rahatsızlığına göz yuman yokmuş gibi davranan…
“Bir gün ben mağdur olsam ve herkes sussa ne hissederdim?“ diye düşünse en azından..
Rabbimiz bizlere güçlü ve merhametli olabilmeyi nasip etsin... Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSilBana dokunmasın işin ucu da, kime ne olursa olsun diyen duyarsızlarla dolu etrafımız malesef...Halbuki çoğu şeyde olduğu gibi insan bunda da yanıldı.Elinize kaleminize sağlık.
YanıtlaSilGücü olupta merhameti olana ne mutlu
YanıtlaSilBeklentiyi yanlış yere koymak, adaleti insandan beklemek , acı gerçek
YanıtlaSilHayatın içinde haksızlığa uğrar insanoğlu.. O en garip, en yalnız kaldığı boğazının düğüm düğüm olduğu o anlar ne kadar kıymetli demişti hocamız. O zamanlarda Rable dertleşmeden önce Onu ne kadar sevdiğinizi söyleyin. O anlar en yakın anları insanın Rabbine. Canın yanerken senin canının acısından en çok haberdar olana : Seni çok seviyorum Rabbim. Beni sensiz bırakma demek..🩷 içine gelen rahatlamadan sonra vakti gelince onu kuyudan çıkaracak olanla konuşup dertleşmek. Ona şikayet etmek…
YanıtlaSilPeki bu arada o zulmü görüpte Dilsiz şeytan olanlar?
Onları da gören Rableri yok mu?
Şu an filistinde yavrusu kucağında oturmuş bir kaldırıma göğe bakıp Rabbiyle konuşan kadın. Ve onca zulme soykırıma sessiz kalan dilsiz şeytan olan onca insan….😔 Sahi ben o haldeyken sen napıyordun diye bize sorunca ne diyeceğiz? 😔
Adaletsizliği,haksızlığa uğramayı; çok güzel anlatmışsınız tebrik ediyorum
YanıtlaSilhaksızlığı yaşayan genelde zorbasıyla başbaka kalıyor ve coğu seyirci kalıyor.
YanıtlaSilHakkı savunmak yürek ister…
YanıtlaSilAcılara katlanmak sabır ister…
Oda herkese verilmez…
Verilenlere ne mutlu, hakkı haykıran zalimin zulmü karşısında susmayanlara ne mutlu…
Elinize sağlık. Daha buradaki haksızlığı okurken insanın canı acıyor düşün Gazzedeki sessiz çığlığı.. İnsanısağır ediyor..
YanıtlaSilHaksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Nerede olursa olsun kiminle olursa olsun hangi zamanda olursa olsun haksızlığın karşısında tarafımızı belli ederiz. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilHaksızlık bana yapılmasa da sesimi çıkarmam tarafımı belli etmem lazım tepkisiz kalamam. Düşündüren bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilHem güçlü olup hem de merhametli olabilmek mesele...
YanıtlaSilİnsanoğlu güçlendikçe merhametsiz olmaya çok meyilli.. İnsandan birşeyler bekledikçe adalet görmek mümkün olmuyor..
YanıtlaSilBeklenti doğru yerde olduğunda zararda çıkmak ne mümkün..
Ellerinize sağlık
İnsan ne zaman ben boyutundan çıkıp da onun yerinde şimdi ben olsam dediği an vicdanı harekete geçer ve daha adaletli olur…
YanıtlaSilGünümüzde insanların çoğunluğunun; hakkı ve haklıyı merak ettiği yok ne yazık ki! Dikkat çekici yazı için teşekkürler...
YanıtlaSilHer düşüşün bir çıkışı vardır. Ne kadar dibe düşerse insan o zaman yükseğe çıkacaktır.
YanıtlaSilYazı için teşekkürler 🍃
mersi
YanıtlaSilHem güçlü hem de merhametli olabilenlere selam olsun! Ellerinize sağlık
YanıtlaSilİnsan zıtlıkları içinde barındırdığında ne kadar karizmatik... Sen güçlü olup merhametli olabildiğinde aslında bir kıvama gelebiliyorsun...
YanıtlaSilKaleminize sağlık...
YanıtlaSilGüce sahip olup da daha çok merhametli olabiliyorsa,
YanıtlaSilOlayları daha adaletli anlamaya çalışıyorsa,
Hak edene hakkını ölçüsüyle verebiliyorsa…
Ne mutlu o insana!
insan hep kendinden yana... hiçbir zaman umrunda olmadıki dünya..çıkarı dışında!
YanıtlaSilhem güçlü hem merhametli olmak ne güzel.
YanıtlaSilkaleminize sağlık
YanıtlaSil“İnsan acı duyabiliyorsa canlıdır, başkasının acısını duyabiliyorsa insandır.”
YanıtlaSilİnsan adaletli olabilseydi birçok sorunu zaten çözecekti...Kimi bilmedi, kimi görmedi, kimi ise bir şey yapmak istemedi...Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilGücü olup merhameti olabilmek mesele...
YanıtlaSiladaletli ve merhametli olabilmek elinize emeğinize sağlık
YanıtlaSil