12 Nisan 2025 Cumartesi

BABAMIN ÖĞÜDÜ

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Babamın, “Sakın ama sakın! Zulme ortak olma, cesur ol!” sözü her zaman küpedir kulağıma. Bugünlerde de nasıl bir dönemden geçtiğimizi anlamakta zorlanıyorum... 

Hem en iyi, hem de en kötü zaman,

Hem akıl, hem de akılsızlık çağı,

Hem aydınlık, hem de karanlık çağı, 

Her şeyimiz var ama hiçbir şeyimiz yok gibi,

Zulmü engellemeye çalışan güçsüz, güçlü olanlar da duyarsız, 

Dünya değil ama insanlar çelişkilerle dolu...

Tarih kitaplarında okuduğum, beni dehşete düşüren, anlamakta zorlandığım olaylara birbiri peşi sıra şahit oluyorum. Zalimlerinmazlumlara zulmettiği ve Müslümanların buna nasıl izin verdiğini anlayamadığım dönemlere. Üstelik o zamanlar, ulaşım zordu. Haberleşme de şimdiki gibi kolay değildi. Bütün bunlara rağmen, neden zulme engel olmadılar, neden sessiz kaldılar, diye kızardım onlara. Şimdi, kendime kızıyorum. 

Neden bir şeyler yapamıyorum? Neden? 

Peki doğru olan ne? 

Yaşanabilir bir dünya için, herkes bir olup üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli değil mi? Kafamda deli sorular…

İlim büyük bir güç olmasına rağmen, gerçeği bilenlerin sessiz kalması, eyleme geçmemesi; cahillerin de bilmediği halde konuşup eyleme geçmesi, adaletsizliği güçlendiriyorZulmü durdurmak isteyenin güçsüzlüğüyle, güçlü olanın duyarsızlığı arasındaki acı gerçekleri göz önüne seren bir dünyadayız. Ama ne yazık ki, güçlü olanlar da genellikle bu adaletsiz düzeni değiştirmek yerine, korumaya çalışıyor. Böylelikle dünya, mazlumlar için yaşanmaz bir hal alıyor.

Filistin’deki saldırılar aylardır devam ediyor. Gece yatağıma uzandığımda, uyumakta zorlanıyorum. Kafamdaki düşünceler, odada daireler çizerek vızıldayan bir sinek gibi rahatsız ediyor beni. Uykularım bölük pörçük. Ne zaman gözümü kapatsam, kanlar içinde tir tir titreyen, aç ve susuz çocuklar geliyor gözümün önüne. 

Yine öyle bir gecede, bunaltıcı bir rüyayla uyandım. Kim bilir hangi acı uyandırmıştı beni? Kaldıranın vardır bir bildiği, diyerek doğruldum yatağımdan. Böyle zamanlarda gecenin şerrinden, sabahın Rabbine sığınan annem gelir aklıma. Gözlerini göğe diker, ellerini yukarı kaldırır, aklına gelen bütün duaları sıralardı. Ben de öyle yaptım. Belki dualarım, Gazze’deki çocukların dualarıyla buluşur diye; kalbimden geçen bütün duaları savurdum yerin ve göğün Rabbine.

Ne yemek yemek, ne içmek, ne gezip tozmak, ne alışveriş yapmak keyif vermiyor artık. 

Sadece ağlamak geliyor içimden. 

Bir çizgi film kahramanı gibi bir anda oraya gitmek, 

Filistin’deki çocuklarla şehitçilik oynamak,

Ya da sokaklardaki yıkık binaları umursamadan, araba lastiklerini onlarla birlikte ellerimle itmek, 

Veya yırtık bir leğenin içinde onlarla belli bir yükseklikten aşağı kayıp, kahkahalar atmak isterdim.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Ah Baba! Her şey ne zor! 

Hep öyle çocuk kalabilseydim ama kalmadım, 

Ve bil ki babacığım;

Belki gidip onları oradan çıkaramadım ama 

Elimden gelen ne ise onu mutlaka yaptım, 

Mazluma sırtımı dönmedim,

Acılarına sessiz kalmadım,

Yoklarmış gibi davranmadım, 

Kınayıcıların kınamasından korkmadım, 

İnsanlarında düştüğü çelişkiye düşmedim, 

Mazluma destek oldum, yönümü tayin ettim,

Senin de dediğin gibi;

Cesur oldum babacığım, zulme ortak olmadım...

 







5 yorum:

  1. Cesur oldum.... Zulme ortak olmadım... Baştan sona içimizdeki detayları kaleme alan bir yazı olmuş... Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Bu güzel satırlar için emeğinize, kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Kaleminiz sağlık...çok güzel bir yazı...acılara sessiz kalmadım yoklarmış gibi davranmadım, zulme ortak olmadım...

    YanıtlaSil
  4. Acılarına sessiz kalmadım. Onlar yoklarmış ve herşey yolunda hiç sorun yokmuş gibi yaşamadım ...
    Diyebilmek ümidiyle
    Kaleminize sağlık
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. Kaleminize sağlık 👏🏼

    YanıtlaSil