22 Şubat 2025 Cumartesi

BEYAZ MUTLULUK

Elif, gözlerini açar açmaz perdeyi aralayıp pencereden dışarı baktı. Karçatıları, ağaç dallarını, yolları kaplamıştı. Manzaraya dalıp gitti, ne de güzel görünüyordu. Bütün renkler beyaza teslim olmuştu adetaFırtına da dinmişti. Gece birkaç kez korkuyla sese uyanmıştıçatıyı uçuracak sanmıştı Elif. 


Bir müddet hareket etmeden pencereden dışarıyı izledi. Havayla beraber içerisi de çok soğumuştu, üşüdüğünü hissetti. Yatağına gidip tekrar uyusa mıydı, kendisine kahve yapıp, üzerine de battaniyesini alarak manzaranın tadını mı çıkarsaydı; karar veremedi bir an. Sonra en iyisi filtre kahve eşliğinde şu manzarayı izlemek olur, dedi. 


Kar geçen sene yağmamıştı, bu sene de yağmak için çok gecikmişti. Acaba darılmış mıydı insanoğluna, kendisine ettikleri sitemler için?” diye düşünmüştü bir ara. Kendisini özletince “Beyaz çile” dediğinin yolunu bile nasıl da gözlüyordu insan. Kar geliyor diye nasıl da mutlu olmuştu herkes. Sahi eksikliğini hissetmediği şeyin kıymetini neden bilmezdi ki insan? İlla bir şeyin yok olması mı gerekir kıymetini anlamak için? Canı sıkıldı bir anda. Kendisi de sevdiği insanlara karşı eksikliğini hiç hissettirmezdi. Onların iyi günlerinde, kötü günlerinde hep yanlarında olurdu. Kıymetini bilen mi vardı sanki! Acaba kendisi de şu yağan kar gibi kendisini özletse miydi? Belki anlarlardı o zaman kıymetini.


Derin düşüncelere dalmıştı Elif. Kahve makinesinin sesi çıkardı kendisini iç dünyasından. Kahvesi hazırdıfincana koydu. “Eveeeet kahvemiz hazır. Pembiş battaniyemizi de alalım.” Yumuşacık battaniyesine sarıldı, pencerenin yanındaki koltuğuna oturdu. Karanlık, kasvetli havaları oldum olası sevmezdi. Sokağa baktı, yavaş yavaş hareketlilik başlamıştı. İnsanlar kardan ve soğuktan korunmak için kıyafetlerini sıkıca giymiş, kayıp düşmemek için yavaş hareketlerle ilerliyorlardı. Arabalar dörtlerini yakmış, kaza yapmamak için temkinli bir şekilde ilerliyorlardı.  Kahve fincanını avuçlarının arasında sıkıştırıp: “İyi ki bugün evdeyim!” dedi mutlulukla.


İnsanlar, sokaktaki karların üzerine kendilerine has izler bırakmaya başlamıştı. Yollarda tekerlek izleri, kaldırımda büyüklü küçüklü ayak izleri, minik pati izleri... Her şey kendisinden bir iz bırakarak hedefine doğru ilerlemeye devam ediyordu. Mırıldanarak, “Kendileri gidiyor ama izleri kalıyor. İzleri de gitseydi ya, kendileriyle güzelim görüntüyü bozuyorlar.” Nedense sonra bir düşünce aldı kendisini. Kar masum beyazlığıyla insana bir şey anlatmaya çalıyordu sanki. Beyaz sayfaya yazılan satırlar gibi… İnsan geçtiği şu karlı yola bıraktığı izler gibi yaşadığı olaylarda da iz bırakmıyor muydu?  

Kahvesinden bir yudum daha aldı. Bir an gözü sokaktaki kırık ağaç dalına takıldı. “Aaaa, ağaççığın dalı kırılmış yazık! Fırtına yaptı kesin. Çatıyı da uçuracaktı. Nedir şu fırtınalardan çektikleri güzelim ağaçların! diye söylendi. Sonra gökyüzüne, ilerdeki kara bulutlara kaydı gözleri. Yerlerinde sabit durmuyorlar adeta akıp gidiyorlardı. Biraz önce söylediği cümleye atıfta bulunup gülerek: “Şu koca bulutları getirip götüren güçteki fırtınaya mı kızdım ben? Zavallı ağaç dalı ne yapsın bu güç karşısında kırılır tabi. Ama yine de üzücü ya dalın kırılması...”

Kar şiddetini iyice arttırmaya başlamıştı, izleri kapatmaya bile başlamıştı.  Meteoroloji söylemişti aslında çok kar yağacağını. 


Fırtınanın beraberinde kar bulutlarını getirdiği görüntüyü izlemişti televizyondan. “Önceden bilip hazırlıklı olmak büyük konfordu gerçekten. Hayatta her şeyi böyle bilseydik keşke, ne de güzel olurdu. diye düşündü.



Aklına bazen muzip düşünceler gelirdi Elif’in. Birden ayağa kalktıelinde hayali bir mikrofon, karşısında hayali insanlar varmışçasına, ciddiyetle

-Akıncı fırtına birlikleri gelip bazılarımızın kolunu kanadını kırdı. Pes ettik mi? 

-Hayıııır!

- Ardından kara bulut orduları geldi mi?

- Eveeettt

-Göbeklerine sakladıkları kar mermilerini üzerimize yağdırmaya başladılar mı? 

-Eveeeettt

-Pes edecek miyiz? 

-Hayıııır!

-İzlerimizi adım adım takip ediyorlar, farkında mıyız? 

-Eveeeet!

Kendi sorup kendi cevapladığı bu diyalogdan sonra katıla katıla güldü. Kendi kendine eğlenmeyi iyi bilirdi. “İyi bir kendisi olmalıydı insanın.” çünkü böyle olunca başkasına ihtiyaç duymadan da eğlenebiliyordu insan. Elif’i olumsuzluklara rağmen güçlü yapan yönlerinden biriydi bu. Kendisiyle barışıktı. Battaniyesine sarılıp koltuğuna oturdu. 


Diyalogdan önceki konuya devam ediyormuşçasına ve alçak bir sesle: Eğer bilseydik çok kolaylaşırdı hayatımız…” dedi tekrardan.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Hayatta her şey olmadan önce işaretini verir ve her şey olduktan sonra izini bırakır.

Bazı işaretleri ve izleri okumak kolay iken bazılarını okumak zordur. Okumasını bilene zor görünen de kolaydır aslında…




18 yorum:

  1. İrdelemek ne güzel şey... Hayatın akışından çıkarım yapabilmek insan için ne konforlu... Güzel yazı için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. “İyi bir kendisi olmalıydı insanın.”

    Ne güzel ne doğru bir ifade🤍

    YanıtlaSil
  3. Çok keyifli bir yazı, satırları okurken gülümseten. Emeğinize kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  4. "İyi bir kendi olmalı insanın" kendisi için en çok da...
    Teşekkürler 🍃

    YanıtlaSil
  5. Herşey kendisinden bir iz bırakarak hedefine doğru ilerlemeye devam ediyor...
    Ne mutlu hedefi doğru olanlara

    YanıtlaSil
  6. İnsan görseydi gerçeği
    Ne güzel okurdu işaretleri..❄️

    YanıtlaSil
  7. “HER OLUMSUZLUĞUN İÇİNDE GÖREN GÖZLER İÇİN GİZLENMİŞ BİR OLUMLULUK VARDIR...“ O olumsuzlukların için de gören gözlerden olanlardan oluruz inşaAllah 🦋

    YanıtlaSil
  8. Hüsna Şule A.25 Şubat 2025 19:03

    Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  9. Düşündürürken gülümseten sıcacık bir yazı olmuş.. Elinize emeğinize sağlık ..

    YanıtlaSil
  10. Şenay Uğurel25 Şubat 2025 21:09

    Yani bir navigasyon lazım. Tıkalı yolları gösterecek… Alternatifler sunacak… Şurdan gidebilirsin ama bunları yapman lazım. İstersen diğer yoldan da gidebilirsin o zaman da bunları yapman lazım… Bilerwk seçim yapmak var… Bilmeden yapmak var…

    YanıtlaSil
  11. Öngörülü olabilmeyi çok keyifli anlatmışsınız. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  12. Her şey olmadan önce işaretini verir. Sonra olay olur. Sonrasında da iz bırakır. Ellerinize sağlık🌿

    YanıtlaSil
  13. Kaleminize sağlık çok keyifli bir yazı🤗...Kardaki izler gibi insanın insanda güzel kendine has bir iz bırakabilmesi önce iyi bir kendisi olmalı...🦋

    YanıtlaSil
  14. Hayattaki iz ve işaretleri almak mühim, güzel özetlenmiş teşekkürler

    YanıtlaSil
  15. İyi bir kendisi olmalı insanın.. Karda iz bırakanlar gibi arkasında delillerini bırakan.. Ellerinize sağlık..

    YanıtlaSil
  16. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  17. “Eksikliğini hissetmediğimiz şeylerin kıymetini bilmek” 👍♥️🌺 Can alıcı👍 Kaleminize sağlık🙏🏼

    YanıtlaSil
  18. çok güzel bir yazı..emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil