13 Şubat 2025 Perşembe

BAKMAK MI? GÖRMEK Mİ?



Bakmak mi Görmek mi?

Serpil, balkondaki çiçekleri sularken onların renklerinin canlılığı ve zarafeti dikkatini çekti. Su damlaları dallardan süzülerek toprağa iniyordu. İçinden gelerek fısıldadı:

"Ne kadar da güzelsiniz..."

Tam o anda balkon demirine bir kuş kondu. Tüyleri ışıkta parıldıyor, neşeli cıvıltıları havaya karışıyordu. Serpil başını kaldırdı. Gökyüzünde süzülen kuşlar, rüzgârla salınan ağaçlar, toprağın içinde saklı binlerce canlı... Doğa bir ritim içindeydi. Bir düzen, bir ahenk vardı. Her şey birbirine bağlıydı. Görünen ve görünmeyen ipliklerle örülü bu muhteşem ağ, fark eden gözler için apaçık ortadaydı.

İçini tarifsiz bir huzur kapladı. Her şey yerli yerindeydi... Mevsimler birbirini tam vaktinde takip ediyor, kuşlar nereye gideceğini biliyor, bir tohum karanlık toprağın altında bile ne zaman filizleneceğini hissediyordu. Doğa, neye ve ne zaman ihtiyacı olduğunu biliyor, her şey birbirini tamamlıyordu.

Serpil bugüne kadar güneşin doğuşunu izlediğini sanmıştı. Oysa sadece bakmıştı. Bir kuşun kanat çırpışına, bir yaprağın düşüşüne, insanların yüzlerine... Hep bakmış ama hiç görmemişti. Şimdi, bir pencere açılmış gibiydi. Gökyüzü, yeryüzü, doğanın döngüsü… Kusursuz bir düzenin içindeydi.

Ve bu düzen yalnızca dışarıda değildi.

Ellerine baktı. İçinde atan nabza, her saniye nefes alıp verişine… Damarlarında dolaşan kan, yeryüzündeki ırmaklarla aynı düzendeydi. Bedenindeki her hücre, tıpkı yıldızlar gibi kendi içinde bir dengeye sahipti. Doğa nasıl kendini onarıyorsa, insan bedeni de aynı yasaya göre hareket ediyordu. Bir yara kabuk bağlıyor, bir düşüşten sonra kemikler kaynıyordu.

Bütün bunları düşündükçe bir şey daha fark etti: İnsan ve doğa, aslında ayrı değildi. İnsan, doğadan kopuk bir varlık değil, aynı düzenin içinde, aynı sanatkârın elinden çıkmıştı. Güneş her sabah ufku aydınlatırken, o da her yeni günde gözlerini dünyaya açıyordu. Bir tohum toprağa düşüyor, zamanla filizleniyordu. İnsan da düşünceleriyle, hisleriyle büyüyüp serpiliyordu. Rüzgâr nasıl ağaçların dallarını sallıyorsa, hayatın fırtınaları da insanı eğitiyordu. Doğa ve insan, aynı döngünün içinde hareket ediyordu.

Bu düşünce zihninde yankılanırken bir soru belirdi:

Peki ya insanlar? Birbirini besleyebiliyor muydu? Birbirini aydınlatabiliyor muydu? Kâinat nasıl ihtiyacı karşılamak üzere tasarlanmışsa, insan da bundan payına düşeni almalı değil miydi?

"Ben kimlerin hayatına iyi geliyorum?" diye sordu kendine.

Bugüne kadar insanların gözlerine sadece bakmıştı. Ama gözlerin içinde saklanan hüzünleri, kırılganlıkları, umudu... Bunları hiç görmemişti.

Bakmak mı? Görmek mi?


Bir söz, bir gülümseme, birine el uzatmak…

Serpil derin bir nefes aldı. İçinde yükselen bu farkındalık ona bambaşka kapı aralamıştı.

İnsan da doğa gibi olmalıydı. Nasıl ki rüzgâr polenleri taşıyor, yağmur susuz toprakları besliyorsa, insan da bir başkasına dokunduğunda ona iyi gelebilmeliydi. İnsan da birbirinin yaralarını sarabilmeliydi.

Çünkü varlığın özü buydu: İhtiyaç görmek.

Her şeyin birbirine bağlı olduğu bu döngüde, kendisinin de bir anlamı olmalıydı. İnsan, sadece var olmak için değil, varlığıyla bir anlam bırakmak için yaşıyordu.

Serpil o an karar verdi. Artık sadece bakmayacaktı. Görmeyi öğrenecekti.

Doğa gibi olmayı öğrenecekti.

Bir nehir gibi akmayı, bir rüzgâr gibi esmeyi, bir tohum gibi filiz vermeyi…




15 yorum:

  1. İnsan irdelemeye başladığında bakmanın ötesine geçebiliyor, görünendeki görünmeyeni görmeye başlıyor. Çok kıymetli irdelemek çıkarım yapmak. İhtiyaç görmenin kıymeti...Çok anlamlı bir yazı, emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. İhtiyaç görmek ancak pek azımızın hatırına gelen bir şey ama aslında insan olmanın gereği de bu…Emeğinize sağlık🌿

    YanıtlaSil
  3. Doğaya bakarak iletişim ve ilişkilerimiz hakkında öğreti yapabiliyor olmak en üst seviye... Çok güzel anlatılmış... :)
    Teşekkürler 🍃

    YanıtlaSil
  4. Unutmayalım.. İhtiyaç görenin, ihtiyacı görülür ♥️

    YanıtlaSil
  5. Doğa gibi olabilmek... İhtiyaç gören olabilmek... İnsanın ihtiyaç görmedeki zirvesi olurdu, üstünleşirdi sınavında

    YanıtlaSil
  6. İnsanların hayatına onlara iyi gelecek şekilde dokunabilmek, güzel ihtiyaç karşılayabilenlerden oluruz inşAllah...Kaleminize sağlık...🌺

    YanıtlaSil
  7. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. İnsan ve doğanın aynı düzende olması, doğanın ihtiyaç karşılarken insanda da bu farkındalığın olması aslında insanın doğa bütünlüğüne de hizmet ediyor.

    YanıtlaSil
  9. İhtiyaç görebilmek....

    YanıtlaSil
  10. Bakıp geçenlerden değil ihtiyaö görenlerden olabilmek duası ile...Çok nnaif bir yazı :)

    YanıtlaSil
  11. Doğa ve insan nasıl da iç içe.. Her şey birbirinin ihtiyacını karşılıyor.

    YanıtlaSil
  12. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil