“Günün birinde ormanda bir tilki varmış” diye başladı hikâyeye Ezgi. Kızı Meryem ise hikâye dinlemeyi çok sevdiği için uykusu da olsa gözleri annesinin üzerinde, kulaklarını açmış dinliyordu.
-“Bu tilki, ormandaki diğer hayvanları rahatsız ediyormuş… Köstebeklerin yuvalarına gidip evi gibi davranıyor, kendi hakkı olduğunu söyleyerek ormandaki dereden diğer hayvanların su içmesine engel oluyormuş. Ağaçlardaki meyvelerin çoğunu toplayıp biriktiriyor ve azını diğer hayvanlara bırakıyormuş. Diğer hayvanlar yeterince beslenemiyor ve bundan rahatsız oluyorlarmış. Hatta karıncaların stok için topladıklarını da ellerinden alıyormuş…”
“Ama bu haksızlık!” dedi Meryem annesinin sözünü keserek. “Bu tilkiyi hiç sevmedim. Ormanı paylaşmamayı bırak, başkalarının hakkını da alıyor. Okulda Mertcan da öyle yapıyor ve öğretmenimiz ceza veriyor. Bu tilkiye de ceza verilmeli değil mi anne?”
- “Evet kızım haklısın, bu adaletli olurdu.”
Kızının öyküdeki tilkiyi Mertcan’ın davranışına benzeterek yaptığını reddetmesi, Ezgiyi gururlandırmıştı. Bu benzetme gibi kendisi de tilkiyi zalim bir halka benzetti. İnsanları kendi emekleri ile yaptıkları evlerden kovan bir halk. Bununla yetinmeyip canlarını da alan, oyun oynayarak yaşaması gereken çocukları dünyadan koparan bir halk. Öyle bir halk ki; masumları yaralamakla kalmayıp hastanelerini de yok eden, sınır ülkeleri tehdit edip yardım almasını engelleyen. İnsanlarla, kedinin fareyle oynaması gibi oynayan bir halk. Bazı çocuklar vardır, ağlar “ben bu oyuncağı istiyorummmm. Banane alın bana onuuu.” Ve oyuncağı alınca dilediği gibi oynar. Oyuncağı bozar, oyuncağı yıkar, onun saçlarını keser. Oyuncak çöpe atılası hale gelir… Bu halk de aynı böyleydi işte…
Ezgi daldığı yerden çıkıp devam etti hikâyeye.
“Sonunda bütün orman toplanmış, bir çözüm yolu düşünmüşler. İçlerinden biri çıkıp şöyle demiş;
- Yandaki köyün ormanında çok güçlü ve adaletli bir aslan kral var. Ona anlatalım her şeyi. O bize yardımcı olur.
Herkes bu fikre bayılmış ve aralarında oraya en hızlı ve görünmeden gidebilecek güvercini seçmişler. Ağzında barışı temsil eden zeytin dalı ile gidip, Aslan Krala her şeyi anlatmış. Aslan Kral hiddetlenmiş ve tilkiye patisinin damgası bulunan bir mektup göndermiş:
-Senin hakkın olmayan ormanda dilediğince yaşadığını duydum. Bizim ormana da gel de yaşa bakalım.
Ve tilki buna cesaret edememiş ama anlamış mesajı. Eğer devam ederse ve Aslan Kral bunu duyarsa, benim sonumu getirebilir diye düşünmüş. Ve tilki artık orman halkını rahatsız etmemiş…”
“Yaşasınnnn… Oh be mutlu son oldu annecim” dedi Meryem sevinçle. Ve neşeli bir şekilde uykuya daldı. Ezgi “Ah keşke o halk için de öyle olsa” diye düşündü. “Onlar da cezalarını alsa ve zulüm gören halk kurtulsa…”
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki, bir olumsuz davranış karşılığındaki olumsuz sonuç, gecikerek gelir.
Ezgi bu gerçeği çok iyi biliyordu. Eğer bir şey gecikiyorsa o çok daha büyük bir şekilde gelecek. Onlar çok büyük azapla cezalandırılacak… Güveniyordu Ezgi, en büyük olana. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayana inanıyordu. Emindi… Bu öykü nasıl bittiyse, o orman halkı nasıl artık mutluysa zulme uğrayanlar da feraha erecekti… Emindi… Çünkü hiçbir zaman hiçbir şey zalimin yanına kalmadı. Mazlumun, masumun hakkını almadan tamamlanmadı öykü… Bu öyküde de mazlumlar, masumların gönlü alınacak… Emindi…
Annesinin sürekli söylediği bir söz vardı hatırında;
-“Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” Herhangi bir sıkıntıda annesi tekrarlardı bu cümleyi. Ve sonunda sıkıntı çözüldüğünde de, “Her güçlünün üstünde bir güç vardır” deyip şükrederdi o güce. Ezgi’de annesi gibi yapıyordu. Bu yüzden çok emindi, mazlumun acısının zalimin yanında kâr kalmayacağına…
Çünkü her güçlünün üstünde bir güçlü vardı…
Her derdimizden büyük olan sahibimiz var bizim, İYİ Kİ VAR
YanıtlaSilHer zorlukla beraber bir kolaylık vardır 🌸
YanıtlaSilEmeğinize sağlık❤️
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatılmış, kaleminize sağlık
YanıtlaSilİyi ki, iyi ki var, yoksa yaşananlara sabretmek çok daha zor olurdu
YanıtlaSilBir gerçek varsa o gerçek mutlaka gerçekleşir. Tüm zamanlarda, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir. Emeğinize sağlık 🪷
YanıtlaSilİyi ki ALLAH var. İyi ki bizi bize bırakmadı. Yoksa insanoğlu çok daha zalim olurdu. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilŞüphesiz..
YanıtlaSilNe güzeldi, yazınız, eminliginiz..ellerinize sağlık
Rabbimin de elbet bir planı var.
YanıtlaSilÇok şükür ki Rabbimizin de bir planı ve tuzağı var.
YanıtlaSilİnsan yetiştirmek büyütmekten çok farklı. Çok şükür ki adaleti öğreten ve isteyen annelerimiz var…
YanıtlaSilGerçekten her güçlünün üstünde bir güçlü vardır. Ve gerçekten her zorlukla beraber kolaylık vardır çok şükür.
YanıtlaSilTeşekkürler 🍃
Emeğinize sağlık 💐
YanıtlaSilHayat masallardaki gibi olsa bazen diye düşündürdü, keyifle okudum, kaleminize sağlık...
YanıtlaSilZalim an'da kazanır gibi olsa da çok şükür ki Rabbimin adaleti var, elinize sağlık.
YanıtlaSilzalim olan aslında kendisine zülüm etmiş oluyor.
YanıtlaSilALLAH'ın var olduğunu bilmek ne kadar büyük bir lüks... O zaten uygun sonucu verecek de, biz de O'nun vereceği sonuca uğraşarak edindiğimiz sevaplarımızla gireriz inşALLAH... Emeğinize sağlık
YanıtlaSilanda kazandığını, masumlara karşı güçlü olduğunu zanneden insanoğlu..ertelenen herşey büyür...bu zalimliğin karşılığıda..
YanıtlaSilmazlumun acısı zalimin yanına kar kalmıyor gerçekten... sık sık hatırlamalıyız, her güçlünün üzerinde bir güç olduğunu..
YanıtlaSilbugünün yarını da var.. herkes hak ettiginin karşılıgını alacak.
YanıtlaSilİyi ki Rabbimizin adaleti var.
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilGerçek gücün Farkında olan insan hakikaten güçlüdür.🌿
YanıtlaSilHerkes yapıp ettiğinin karşılığını alacak, er yada geç... Şükürler olsun... Kaleminize sağlık 🌸
YanıtlaSilKaleminize sağlık güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSilKüçücük çocukların anladığını anlayamadığı zalim halk…
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilHer güçlünün üzerinde bir güçlü vardır.
YanıtlaSilİyi ki Allahın adaleti var
YanıtlaSilElinize sağlık 🌸🌸
YanıtlaSil