“Anne hadi ama bir saattir vitrin bakıyorsun, gidelim dondurma yemek istiyorum” dedi Ece. Ayşe kızına döndü, cüzdanından para çıkarttı “Canım, sen kendin alır mısın? Biraz daha işim var.” dedi. Ece anlam veremedi ne işi diye, annesi vitrine boş boş bakıyordu ona göre. Çok da umursamadı, dondurma almak öncelikliydi şu anda. Kızı yanından uzaklaşırken Ayşe vitrini seyretmeye devam ediyordu. “Işıklarla süslenmiş ne kadar da güzel bir vitrin.” diye geçirdi içinden...
Ayşe’nin Onur ile ilişkisi de öyle başlamıştı. Çok yakışıklı bir çocuktu, çok şık giyinirdi. Moda ne ise Onur’un üstünde olurdu. Herkes hayrandı Onur’a, tabi ki Ayşe de hayrandı. Hiç uzun uzun muhabbetleri olmamıştı. Ne sever, neden hoşlanır, ne yer, ne içer? Çok da dert etmemişti bunu. Tıpkı vitrin gibi göz alıcı, müşterinin dükkânın içine girmesini sağlayacak yakışıklı bir erkekti onun için. Ayşe ne zaman güzel bir vitrin görse dayanamaz hemen içeri girerdi. İhtiyacı olmasa bile vitrindeki gördüğü ürünü almak isterdi. Onur ile de öyle oldu. Onur’un yakışıklı olması, çok şık giyinmesi Ayşe’yi büyülemişti. Ayşe de güzel kızdı, albenisi fazlaca vardı. Yakışıklı oğlan, güzel kız herkesin parmakla gösterdiği bir çift olmuşlardı.
Parıltılı olan vitrin, ışıklar söndüğünde tüm cazibesini yitirir; albenisini kaybeder. Onur ile Ayşe için de öyle olmuştu. Evlendikleri gecenin sabahı bütün ışıltı gitmiş, vitrin ışıkları sönmüştü. Artık sıradan olmuştu Ayşe için Onur, Onur için Ayşe. Tıpkı o vitrinde gördüğü kırmızı çantayı almak için neler neler yapıp, aldığında bir kere kullanıp, sonra diğerleri gibi kırmızı çantanın da dolaptaki yerini alması gibi. Sonrası belki bu sefer rengi farklı, belki derisi farklı bir çanta olacaktı. İsteğini elde edene kadar. İşi cazip kılan da buydu zaten, o her neyse istemek! Sonra mı? Sonrasında isteği her neyde ise elde ettikten sonra bütün cazibesini kaybediyordu Ayşe için. Neden oluyordu bilmiyordu.
Ayşe’yi babası maymun iştahlı kızım diye severdi, nedense. Hâlbuki Ayşe ne istediğini bilen, istediğini elde eden kızdı. Ne isterse, elde etmek için elinden geleni yapardı. Eczacı olmak istedi oldu, Onur’u istedi kendine kocası oldu, çocuk istedi bir kızı, bir oğlu oldu. Eee neden içinde o garip bir tatminsizlik duygusu vardı? Bilmiyordu ama içinde hala doyuramadığı bir yer vardı…
Ayşe neyi doyuramıyordu? İsteklerini mi? İhtiyaçlarını mı?
Peki, asıl olan ne? İsteklerin peşinden gitmek mi? Yoksa ihtiyaçları karşılamak mı?
İstekler mi bizi yönetiyor, yoksa biz mi isteklerimizi yönetiyoruz?
İsteklerin elinde oyuncak olmuş bir hayat mı? Yoksa istek ve ihtiyaçlarını ayırt eden, dizginleri eline almış olarak sürülen bir hayat mı?
İnsanın aldanışı buradan başlıyor, gerçeği fark edemediği yerden... Tıpkı cennetteyken o meyveyi yemek istemesi gibi. Başımızı belaya sokan, cennetten kovulmamıza sebep istekler kötü bir şey mi? Tabi ki hayır, eğer dizginler elindeyse çok keyifli bir yolculuktur aslında. Sorun, dizginleri isteklere teslim ettiysek başlıyor. İşte o zaman deli tay gibi bir oraya bir buraya, için dışına çıkan bir yolculuk seni bekliyor demektir.

Tıpkı Ayşe, tıpkı Onur gibi. Vitrinine bakıp girdikleri dükkândan aldıkları üründen memnun kalmayınca sorun başladı. İstemediği ve ayağını sıkan bir ayakkabı ile yaşamaya mahkûm etti kendini Ayşe. Onur mu? O da Ayşe’den habersiz önüne çıkan her dükkânda başka bir ayakkabı denedi. Ama ikisi de istediği ayakkabıyı bir türlü bulamadı.
İşte insanoğlu doyumsuz, nankör ve aceleci… Halife olarak geldiği dünyada köle olarak hayat sürmekte. Silkelenip kendine gelme zamanı, hayat denen bu yolculukta gidiş var dönüş yok, tek yön yani. Bu yolculuğu keyifli ve kazançlı hale getiren insan ile acılı ve zararlı hale getiren de aynı insan.
Peki, sen hangisi olmak istersin?
Sahtenin başı her zaman süslüdür... Seçil Görekçi
YanıtlaSilİnşALLAH bu yolda silkelenip kendine gelenlerdenizdir...Kaleminize sağlık
YanıtlaSilÇünkü bizleri hep bir şeye elde etme arzusu üzerine yetiştirip tetikliyorlar onu yaşarken yolda keyif alma fikrimiz yok bizim süreci yaşamak değil sadece sonuç odaklı hareket etmek üzerine kurulu bir düşünce yapımız var
YanıtlaSilDoğru seçimler, gerçekliğe uygun seçimler insanı başarılı kılarken sırf vitrine bakarak yaptığımız seçimler inanın yıllarına malolabiliyor.
YanıtlaSilİnsan seçimlerinin sonuçlarını yaşar.Fakat nasıl seçim yapacağıyla ilgili bilgisi olmadığı içinde yanlış seçimler yapar ve mutsuz olur..
YanıtlaSilEmeğinize sağlık..
Her nefis kendine zulmeder. İnsan istekleri yüzünden problem yaşar..
YanıtlaSilİnsan en çok kendine zulmediyor. İhtiyaç karşılayıcı seçimler yapanlardan ümidiyle...
YanıtlaSilTüm olay isteklerin ihtiyaç sanılması galiba. Ne kadar çok isteğimiz, ne kadar az somut şeye ihtiyacımız var oysa ki!
YanıtlaSilBut detayları öğrenmek ne büyük bir lüks✨ Kaleminize sağlık✨✨
YanıtlaSilArzuladığım şey canımı yakıyor, o gösterişli ama beni sıkıştıran ayakkabı gibi... İhtiyacımı karşılayan ise fayda veriyor, keyif veriyor, hoş hissettiriyor... Vitrinlerde nelere bakıyoruz? Bizim vitrinlerimizde neler var? Yine düşündüren bir yazı... Emeklerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilİstekler hep anlık kazanca seçim yaptırır. Ama ihtiyaca göre yapılan seçimler toplamı kurtarır...
YanıtlaSilİnşaallah doğru seçimler yapabiliriz....
YanıtlaSilinsanı mutsuzluĝa götüren yaptıĝı seçimler aslında. Keşke zamanında bilebilseydik...
YanıtlaSilGeç olmadan öĝrenebilmek ne güzel olurdu...
YanıtlaSilElinize emeğinize
YanıtlaSilsağlık
“İşte insanoğlu doyumsuz, nankör ve aceleci… Halife olarak geldiği dünyada köle olarak hayat sürmekte. Silkelenip kendine gelme zamanı, hayat denen bu yolculukta gidiş var dönüş yok, tek yön yani. Bu yolculuğu keyifli ve kazançlı hale getiren insan ile acılı ve zararlı hale getiren de aynı insan.
YanıtlaSilPeki sen hangisi olmak istersin?”
Çok etkileyici sözler. RABBİM geç olmadan farkındalığımızı arttırsın. Yaratılış amacımıza uygun yaşayalım 🙏
Kaleminize sağlık 🌺
Güçlü insan..isteklerini yönetebilen insan..
YanıtlaSilİsteklerini yönetebildiği kadar güçlü...
YanıtlaSilAmacına uyumlu isteklerini organize edebilmiş insan...
Var bir hayalimiz... :)
Ne güzel hayal...
SilHayatın tek yön olduğunu hiç unutmamak ümidiyle😇
YanıtlaSilİsteklerimiz bizi çok yordu bu hayatta.. İhtiyaçlarımıza yönebilmek duasıyl…
YanıtlaSilİnsan gerçeği bildiğinde hayatının dümeni kendisinde oluyor. Atacağı adımı iyi biliyor.Emeğinize sağlık 🌷
YanıtlaSilTüm dünya renkli ışıl ışıl vitrin olunca insan göz kamaştıran isteklerininin ihtiyacı olduğuna çok hızlı ikna olabiliyor. Kısa ve az olan zamanı doğru, verimli kullanabilmek çok kıymetli. Bunun için elbette önce ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi iyi anlıyor olmamız gerekir. Çok şükür ki bunu öğreten bu güzel program var.🎈
YanıtlaSilKeyifli ve kazancli olabiliriz umarim
YanıtlaSilInsani en yaniltan seylerden bir tanesi de seceneklerin sinirsiz oldugunu sanmasi...
YanıtlaSilİstekler amaca yöneltilirse insan kendinin ötesine geçer ama istekler insanı yönetince insan alçaldıkça alçalır…
YanıtlaSilHepimiz seçimlerimizim bedelini ödüyoruz bu hayatta vitrine aldanmadan gerçeklikle bakabildiğimizde daha az hata yaptığımız bi hayatımız olur belkide..
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilKaleminize sağlık🌹
YanıtlaSilKanaatiniz varsa dünyanın en zengini sizsiniz… En güzel eş sizin, en iyi iş sizin, en iyi ev sizin…
YanıtlaSilKalpler ancak Allah’ı zikretmekle mutmain olur.( Rad, 28)
YanıtlaSilİnsanın aldanış....
YanıtlaSilSen hangisi olmak istersin? Tüm seçim insanın elinde hakikaten.. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilHarika bir yazı.. Kaleminize sağlık 🌼
YanıtlaSilİstekler ve ihtiyaçlar, sağ ve sol, siyah ile beyaz gibi ayırt edilmesi gereken bir konu… İstemek kötü değil ama isteklerimin beni yönetmesi kötü…
YanıtlaSilİstekler mi bizi yönetiyor, yoksa biz mi isteklerimizi yönetiyoruz? Kendimize sormamız gereken en gerçek sorulardan :) ellerinize sağlık
YanıtlaSilİsteklerimizle ihtiyaçlarımızı ayırabildiğimizde doğru şeçim yapabilmeyi de öğreneceğiz... Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilİnsan isteklerini elde ettikçe aşırılaşıyor, hayatındaki dengeler bozuluyor. Yapılacak olan, isteklere değil ihtiyaçları karşılamaya odaklanmak.
YanıtlaSilİstek mi ihtiyaç mı sorusu birçok kez yanıldığımız bir konu ...Kaleminize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık çok hoş bir yazı🌸
YanıtlaSil