Yıllarca emek verdiği, sevdiği, canı,
Nasıl bir anda terk etti bu hayatı…
Halbuki çocuklarından önce giderdi anneler,
Biliyordu elbette bu acıyı tadan bazılarını…
Ama kendine konduramamıştı.
Öyle donuk ve bir yandan düşünceli,
Dikti gökyüzüne gözlerini,
Evladı gitti, yüreğinde bir kor ateş,
Ama çok şükretti…
Hayat ona bir evlat,
Ve beraberinde çok mutlu günler vermişti.
Sonra düşündü;
Acaba neye “hep” sahip olabiliyorduk ki?
Her şey ama her şey,
Geliyordu ve gidiyordu.
Dünya var olduğundan beri,
Aksini ispat edebilen yoktu…
Güneş geliyor ve akşamına terk ediyordu tüm memleketleri,
Mevsimler geliyordu,
Kimi çiçeğiyle, yağmuruyla,
Kimi karıyla, soğuğuyla,
Ve yine gidiyorlardı.
Hiç kalan olmamıştı bu dünya üstünde…
Varlığıyla nam salan Karun’un da,
Ateşiyle korkular saçan Nemrut’un da,
Örtmüştü üstlerini bir avuç kara toprak.
Sadece kötüler mi gidiyordu?
İyiler de gidiyordu onlar gibi…
Hayvanlara bile söz geçiren Süleyman,
Alemi güzelleştiren Muhammed'de,
Ardında bırakıp bu dünyayı gitmişlerdi.
Çok sevdiğimiz sakladığımız,
Annemizin, çocukluğumuzun yadigarı,
Kazağımızı bile güveler yiyordu.
En sevdiğimiz fotoğrafların rengi soluyordu.
Aslında ne çok işaret vardı,
Hayatta bir şeye bel bağlanmayacağına dair…
Bu hayattaki, dünya üzerindeki,
Her şey ama her şey geçiciydi.
Bir “an” vardı insana, yaratılana verilen,
O “an” bitince hepimiz gidiyorduk.
Madem gidiyorduk,
Ve madem götürebildiğimiz hiçbir şey yoktu.
İnsan ne diye yaşardı bu hayatı?
Aslında duymuştu bazı kadim bilgiler,
Büyüklerinden anlatılagelmişti hep,
Ama bu sefer kendisi gerçekten idrak ediyordu.
İnsana bir hayat verilmişti,
O hayatla beraber süre verilmişti,
Bu sürenin içinde birçok problem verilmişti,
İnsanın bu hayatta kazanabileceği tüm varlıklar,
Onu bir bir terk ediyordu;
Malı, mülkü, çocuğu, makamı…
Bu hayatta kazanabileceği ancak ve ancak iyiliklerdi,
Bu somut diyardan, o soyut diyara götürebileceği…
Sonra yine evladını düşündü…
Çok şükür, sonsuz şükür ki
Onu da iyi bir ruh, iyi bir ahlakla yetiştirebilmişti.
Bu geçicilikler aleminde bu kadarını,
Yaşayamayanlar da vardı...
Ne kadar etkileyici ve günümüz için ne kadar önemli bir yazı olmuş yakınımızda evladını kaybetmiş bu kadar anne varken eşini ailesini kaybetmiş bu kadar insan varken her şeyin geçici olduğunu bu hayattan Herkesin bir süreyi doldurup gideceğini hatırlatıyor olmak ne kadar manalı ne kadar anlamlı kılıyor her şeyi tüm yaşananları insanları kaybolmaktan kurtarıyor bu gerçek bilgiler kaleminize sağlık
YanıtlaSilÖlüm bir nasihat… dünümüzden daha iyi olabilmek için. İnşallah son pişmanlık yaşamadan hep iyiye doğru gidenler, hep daha iyi olanlardan oluruz 🤲
YanıtlaSilNe kadar içten bir yazı, elinize sağlık… Her şeyin geçici olduğu bu dünyada kalıcı olmasını istiyoruz bazı şeylerin veya kalıcıymış gibi davranıyoruz…
YanıtlaSilİnsan elinden bir şey alınınca neden ben der dünyanın en büyük acısı veya haksızlığı gibi görebilir… Oysa ona verilirken neden ben dememişti… Oysa verilmek zorunda değildi… Verilmesi büyük bir nimetti… Bir şeyin alınabilmesi için de önce verilmesi gerekmez miydi? Demekki şükür önce gelmeliydi…
YanıtlaSilİnsanın hayatta birşeye bağlı ve bağımlı kalmamasını anladım
YanıtlaSilİnsan geçici bir dünyada olduğunu fark edince kolları sıvıyor cepleri doldurmak için
Rabbinden ne güzel razı evladı gitmiş olsa bile
Son belli o süreyi hayırlarla,iyiliklerle doldururuz inşALLAH
Her daim ALLAHın nimetlerine şükür edip tebessümlü bir yaşamız olur inşALLAH
Hocam gerçekten her cümleden kıtaplar çıkar:)
Hayattaki değişmez gerçeklerden biri ölüm, her canlının bir başlangıcı ve sonu olduğu...Evet her şey ama her şey geçiciyken, bize düşen bunun farkında olarak yaşamak...Bu geçici dünyada elindekilere şükretmek, kaybettiklerini çokta üzülmemek...Çok güzel anlatmışsınız, kaleminize yüreğinize sağlık🌸
YanıtlaSilHepimiz bu alemde emanetçiyiz emanetin sahibi emanetini istediği an alabilir ona göre yaşamalıyız emanete hıyanetlik etmemeliyiz Allah bilmeyi bulmayı olmayı nasip eylesin vesselâm
YanıtlaSilAllah razı olsun... Bugünü yaşarken düşünülecek güzel bir paylaşım oldu
YanıtlaSilBu dünyada her şey geçici ve sınırlı iken dünyaya neden bu kadar bağlayız? kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş 🌷🌸
YanıtlaSilNe kadar da unutuyoruz aslında buraya gitmek için geldiğimizi.. Emeklerinize sağlık🌿
YanıtlaSilNe kadar naif bir yazı olmuş.
YanıtlaSilLise zamanlarım geldi bugün aklıma. Benim için sınav kaygısı yaşadığım dönem, o lise sorumluluğun az olduğu dönem geçmişti. Şimdi kendim öğretmen öldü daha büyük sorumluluklarım var...
Bazen şuanki yaşadığım sıkıntılara üzülüyorum ve diyorum ki bu da geçecek:)
Kaleminize sağlık ✏️
Ne kadar da gerçek hayattan bir yazı olmuş... Her şey geçiyor. Acısı, tatlısı, sıkıntılı zamanlar, güzel zamanlar...
YanıtlaSilŞuan ne yaşıyorsak iyi ya da kötü bunlar da geçecek. Her şeyin geçeceğini bilerek yaşamak çok rahatlatıcı. Takılı kalmamış oluyoruz önemsiz şeylere...
Teşekkürler 🍃
Bu hayatta kazanabileceği ancak ve ancak iyiliklerdi,
YanıtlaSilBu somut diyardan, o soyut diyara götürebileceği... Elinize sağlık hatırlaytığınız için
İnsan olarak ne kadar da gitmeyecekmiş gibi yaşıyoruz bu hayatı...
YanıtlaSilHer şeyin geçici olduğu bu hayatta, hangi araçları amacımız zannettik de, yolumuzu kaybettik… Oysa verilen her şey bir araçtı, ilelebetimizi kurtarabilmemiz için.
YanıtlaSilSınav sahasında, sınav sürecinde, insan sınanıyor...böylede olmaya devam edecek..geliş sebebini hatırlayan insan sınavına uyumlu olabilyor ancak..
YanıtlaSilÇok etkileyici bir anlatım... Emeğinize, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilKaleminize sağlık...
YanıtlaSilAğzınıza yüreğinize saglık
YanıtlaSilHem kendimize hem de etrafımızdakilere iyilerden olabilmeyi nasip etsin Rabbim
YanıtlaSil