Neden insana böyle bir şey verme gereği duyulmuş? Bir işe yarıyor olması gerekir öyle değil mi?
Hiç düşündük mü, insan hangi durumlarda kaygılanır?
Veya kaygısız insanlar, derdi tasası olmayan, hayatında problemi olmayan insanlar mı?
Bir oyun düşünelim, oyunda bir yol var, yolun sonunda bir yol ayrımı. İlerlemek için bir yolu seçmek gerek. İlerledik tekrar bir yol ayrımı bu şekilde tıpkı bir ağacın dalları gibi seçtiğim yollar dallanıp budaklanıyor.
Bizimse görüş açımız sadece seçimlerle sınırlı ne fazlasını görebiliyoruz ne azını. Kimi zaman yol yokuş aşağı, kimi zaman yokuş yukarı. Önceki seçimlerden ders çıkartıyoruz, ona göre doğru olanla ilerlemek istiyoruz. Oyunun kuraları böyle. Ama bir şekilde ilerlemeye çalışıyoruz.
Peki bu oyunu kim tasarladı?
Kim tasarladıysa oynadığımız sürece bizi yöneten o değil mi? Yolları biliyor, seçimleri biliyor, seçenekleri biliyor ve dizayn ediyor.
Peki oyunu yapan bize düşman olsa oyun nasıl olurdu? Keyif almayacağımız kesin…
Peki bizden yana olsa, çok adaletli ve o kadar da merhametli olsa? İşte bu, bu gün yaşadığımız hayat olurdu.
Yaratan bizden yanayken neden bu kaygı öyleyse?
Seçtiğimiz yolun ortasında birden karşımıza çıkan devrilmiş bir ağaç… Bilmiyorduk ki böyle bir şey ile karşılaşacağımızı. Bilsek seçer miydik? Seçmezdik ama seçmemiz gerekiyormuş veya yoldan dönmemiz gerekiyormuş. Bir dahakine seçimlerimizi doğru yapmak için veya o yolun ilerisindeki kötülükten korunduğumuz için. Ama sonuç kayıp da olsa kazanç da olsa oradan aldığımız hep bir fayda var. Bunu bilmek insana rahatlık sağlamaz mı? Yani problemim yok değil ama problemime şükür bu gün doğru yoldayım diyebilmek… O zaman insan neden endişelenir?

Eğer, bütün bunlardan, oyunu dizayn edenden habersiz ise endişelenir insan. Veya oyunu basit yollarla kazanmaya çalışırsa, kuralları çiğnerse, dizayn edene hakaret ederse mesela? Bu durumda aklı olan kaygılanmaz mı kaybetmekten?
Peki nasıl bir strateji izler oyunu kaybetmek üzerine oynayan bir oyuncu? Her işini sağlama alması gerekmez mi? Gideceği yolu önceden bilemez ama bu durumda önceden bilmesi gerekir, kaçarken ayağı takılıpta düşmemesi için.
Ne yapabilir? Yoldan daha önce geçmiş birinden yolu satın alabilir, kurnazdır. Öyle kurnaz ve şeref yoksunudur ki yolda ilerlediği dostuna güvenmez. Çünkü kötü olan yoldan gideni satın almıştır ve yanındakini o yola sokar da kendisi geçmez. Hal böyleyken kazanabilir mi peki?
Bir parazit gibi çabaladığı, dizayn edenden deli gibi korktuğu simülasyonun içinde; kaçmak, kazanmak ve zarar görmemek için çabalar durur.
Oyun bu, sonsuza kadar süremez ya… Bittiğinde ne olacak peki?
Yaratan bizden yanayken neden bu kaygı öyleyse? Öyle sanıyorum ki mesele biz ne kadar Yaradan’ın yanındayız.. ne kadar onun yasalarına uyumlu yaşıyorsak o kadar onun yanındayız..
YanıtlaSilOyunu kuran senden yanayken bu kaygı niye 👏
YanıtlaSilBize sahip olduğumuz her şeyi veren, her durumda bizim lehimize olan, merhametini esirgemeyen Yaradanı gerçekten anlayamadığımız da... Hakikaten O senin lehineyken neden bu kaygı?
YanıtlaSilTeşekkür ederim
YanıtlaSilAh… ne de güzel demişsiniz… hayatta başımıza gelenlere bu gözle baktığımızda o tevekkül bonusuna erişebiliyoruz, bu benim başıma geldi ve Rabbim benden yana… bak bitti bütün o kaygılar… ne büyük teslimiyet, ne büyük konfor…
YanıtlaSilEğer sen kendinden yana değilsen, kendi lehine değilsen, toplamda iyiliğini değil de anlık çıkarlarını gözetiyorsan nasıl bu oyunu kazanabilirsin?
YanıtlaSilİnsan hikmeti kendinden bilince nasıl davranıyor, çok enteresan canlılarız oyunda kazanmak için her şeyi yapıyoruz ama ne oynadığımızdan ve yaratıcıdan bir haber bir şekilde…
YanıtlaSilÇok enteresan canlılarız, oyunu kazanmak için her şeyi yapıyoruz ama oyundan, kurallarından ve yaratıcısından bir haber…
YanıtlaSilOyunu kazanmak ya da kaybetmek, senin tutunduğun sebeplerin ne..
YanıtlaSilKaleminize sağlık💐
"Yani problemim yok değil ama problemime şükür bu gün doğru yoldayım diyebilmek…" ne güzel bir cümle. Problem her yerde olacak. Ama asıl mesela problemimi benim seçiyor olmam
YanıtlaSilTeşekkürler 🍃
Hiç bir sey sınırsız değildir gerçeği yüzümüze çarptı bu yazı ile .
YanıtlaSil“ Oyun bu, sonsuza kadar süremez ya… Bittiğinde ne olacak peki? ”
Hep birlikte düşünelim bu soruyu 🌷
“Peki bu oyunu kim tasarladı?“ anlamlı bir soru .
YanıtlaSiloyuncunun oyun oynadığından haberi varmı acaba ?
Oyunu kimin tasarladığını düşünsün
Oyunu kuran, oyunu kazanmamız için her türlü oluru yaratmışken olmazları isteyerek kendi kendine kaygı yaratan insan…
YanıtlaSilHayat denilen bu oyunu algılamak mesele, başıboş bırakılmamış hiçkimse, kaleminize sağlık...
YanıtlaSilOyunu Kur’an’ın, kurallarına göre hareket ettiğimizde oyunu kazanabiliriz. Emeğinize sağlık🌿
YanıtlaSilOyunu kim tasarladı? Bittiğinde ne olacak? Ne kadar da az düşünüyoruz...
YanıtlaSilElinize sağlık..
YanıtlaSilİyi ki ALLAH var ve iyi ki kuralları koyan O. Ne kadar kulundan yana, kulunun lehine... O'nu tanımayana ne fakir, ne kadar da zor bir hayat...
YanıtlaSilHangi sahnede kime oynuyor insan, bunu idrak edince oyun daha kolay olur sanırım...
YanıtlaSilinsan herşeyi kendi elinde zannederken oyun içinde oyuna düşüyor yazık ki keşke anlasa.... kaleminize sağlık...
YanıtlaSilKaleminize sağlık...
YanıtlaSilOyunu yaratan bizden yanayken neden bu kaygı öyleyse.. Okurken çok keyifle ilerleyen bir yazı ve etkileyici bir anlatım. Kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilÇok anlamlı ve hoş bir yazı...
YanıtlaSilRabbimiz varlığına ve kulunun lehinde olduğuna şahitlik edenlerden eylesin bizleri...
Kaleminize sağlık
YanıtlaSil