
Televizyon programlarında görülür, adam elli iki yaşına gelmiş ama gerçek anne babasını arıyor. Bu yaştan sonra ne yapacağım demiyor. Onları bulduğunda seviniyor.
Ölen birinin neden öldüğünü merak ediyor. Nedenini bilse ölen için değişiklik mi olacak?
Tarihi merak ediyor mesela; "Kanuni, oğlu Mustafa öldürülürken odada mıydı, değil miydi?"
Şöyle bir dönüp dünyaya baksa, görecek ki insanlar her zaman gerçekleri merak etmiş, gerçeği bilmek istemiş, gerçeği sevmiş ama sahtenin peşinden gitmiş…
Merak etmiş, aramış ama uzaklaşmış sonra…
Gerçek sevgiyi aramış, "Beni gerçekten sevecek, gerçekten seveceğim birini arıyorum." demiş. Bulduğunu sandığında bile ya sıkılmış, ya terkedilmiş ya da aldatılmış. Para kazanmak istemiş ama yönteminde şaşırmış. Güçlü olmakla güçlü görünmeyi karıştırmış. Güzelliği hep kendinde kalacak sanmış. Davranışlarını güzelleştirmeye, marifetlenmeye ihtiyaç duymamış. Ortaklık yapacak marifetli ve güvenilir kişiler aramamış, somut sermayeyle ilgilenip başarısız olunca kaderine küsmüş. Ya vazgeçmiş ya kurnazlaşmış... Ama başarısızlığına sebep olan davranışlarını düzeltmeye çalışmamış. Suçu başkalarında bulmuş.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; İnandığın şey gerçek değildir ama neye inanırsan o senin gerçeğin olur.
İnsan sahteye inandıkça, sahtelikler kendi gerçeği oluyor. Aynı cümleler dönüp duruyor; "Bu zamanda kredisiz iş yapılmaz, mal sahibi olunmaz… Belli bir yaşa geldiğinde mutlaka estetik müdahaleler yaptırmak gerekir… Dershane ve özel ders olmadan kimse başarılı olamaz."
İnsanın hayatı inandığı sahtelikleri gerçek sanarak geçer gider… Sahteye yapılan yatırımlar, sahteye duyulan beklentiler insanı bir yere getirmez. İnsanın hayatta yücelmesinin ve başarılı olmasının tek yolu gerçeğe uygun hareket etmesidir… Peki ne oluyordu bu kadar gerçeğin peşinden koşan bir insan sahteyi seçer hale gelir?
İnsanoğlu yaratılmış olduğu günden itibaren istekleri ile sınanan bir canlı. Tüm olay ihtiyaçları ile isteklerini ayırt edemediği yerde başlar. İnsanın bütün problemleri buradan kaynaklanır. Neyi kendisine ihtiyacı olmadığı halde ihtiyaç yaptıysa onunla ilgili birçok sorunlar çıkmaya başlar. İşte burada yanılmaya başlar insan ve bunların peşinden gider, yoldan çıkar sapar, uzaklaşır ve aldatılır...
Oysa ki insanoğluna verilmiş birçok kılavuz oldu bu hayatta ama insan duysa da görse de anlasa da bilse de gerçeği, her zaman istekleri doğrultusunda hareket etmeyi seçti ve bu da onu hep sahteye yönlendirdi.
İnsan için zor olandı halbuki sahte. Çünkü gerçek her zaman basit ve kolay olandır. Ama insan zoru kendisine kolay yaptı, sahteyi kendi gerçeği yaptı, ve yanıldı, oyalandı. Dostlarını düşman, düşmanlarını dost görmeye başladığında, gerçekten uzaklaştı. İşte bu kadar istekleri peşinde koşan insanoğlu yaratılışını da Yaratanı da terk etti. O kadar sahteliklere saptı ki erkekler erkek gibi olmaktan, kadınlar kadın gibi olmaktan, çocuklar çocuk gibi olmaktan, yaşlılar yaşlı gibi olmaktan uzaklaştı...
Ekosistem tümüyle sahte bir hal aldı. Tüketilen gıdalar, kullanılan kozmetikler, yapılan işler, giyilen kıyafetler, yaşanılan ilişkiler, kurulan iletişimler her şey gerçekten uzaklaştı. Gerçek insanı üstün kılardı oysa... İnsan sahte ile aciz kalmayı seçti...
''Çünkü gerçek her zaman basit ve kolay olandır. Ama insan zoru kendisine kolay yaptı, sahteyi kendi gerçeği yaptı, ve yanıldı, oyalandı. Dostlarını düşman, düşmanlarını dost görmeye başladığında, gerçekten uzaklaştı.'' Ahh insan... Keşke her söylenen ilk söylendiğinde anlaşılsaydı...
YanıtlaSilGerçeklik...hepimizin ihtiyacı...kaleminize sağlık
YanıtlaSilinsanlar her zaman gerçekleri merak etmiş, gerçeği bilmek istemiş, gerçeği sevmiş ama sahtenin peşinden gitmiş çünkü isteklerini ihtiyaçları zannederek yanılmış…
YanıtlaSilİnandığın şey gerçek değildir ama neye inanırsan o senin gerçeğin olur..
YanıtlaSilinsan hep gerçeği merak eder, öğrenmek ister ama sahte kolay geldiği için ona inanmayı tercih eder. Oysa gerçek gerçekten basit ve kolaydı, insan kendisini bu kadar illizyona sokmasaydı...🌺
YanıtlaSilİnsan gerçeğe göre değil de egosunu dinleyerek sahteye giderken onu süslü ve güzel gösterir. Halbuki o bizi güzelleştirmez...
YanıtlaSilKaleminize sağlık ✏️
İnsan ne yapıp ettiyse öykünün sonunda, kendine yaptı…
YanıtlaSilGerçek kimdeyse onu üstün kılar.
YanıtlaSilHerkes mutlu olmak istiyor ama kimse zahmet çekmek istemiyor..
YanıtlaSilKaleminize sağlık..
İnsan sahte ile aciz kalmayı seçti
YanıtlaSilGerçek hepimizin ihtiyacı
YanıtlaSil"İnsan sahte ile aciz kalmayı seçti"...
YanıtlaSilKaleminize sağlık..
Kaleminize sağlık çok içten ve şu dönemde çokça ihtiyaç duyulan bir konu. Sahteyi gerçeğimiz yapıyor bir de onu öyle bir savunuyor anlatıyoruz ki gerçeği söyleyen bir şey söyleyemiyor susmak zorunda kalıyor ne yazık ki.
YanıtlaSilÇok yazık acizliği seçene… inşAllah gerçeği seçen ve yaşayanlardan oluruz 🤲
YanıtlaSilİnsan yaradılışı gereği bir şeyin kaynağını merak eder, gerçek anne babasını araması normal bir meraktır. Tabi sonralarını ekrana pek çıkarmıyorlar demek ki pek haber değeri taşımıyor :)
YanıtlaSilGerçekliği içine alan üstün olacak…
YanıtlaSilGerçek önemli :)
YanıtlaSilİsteklerini kontrol edebilmek o kadar büyük bir marifet ki, teşekkürler
YanıtlaSilİnsanlar gerçeği kendilerine göre değiştirdikleri için sahtelikle baş edemiyor artık.Emeğinize sağlık.
YanıtlaSil"Tüm olay ihtiyaçları ile isteklerini ayırt edemediği yerde başlar. İnsanın bütün problemleri buradan kaynaklanır."... Bütünü görebilmek, çözmek için başa dönebilmek, bir yazıyla birine bile ulaşabilmek ne güzel nasip...
YanıtlaSilSahte olan çok komplike aslında. Ama insanoğluna süslü gösterildi ve insan kandı.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🍁
...ve insan yine yanıldı...Kaleminize sağlık..
YanıtlaSil