5 Aralık 2024 Perşembe

CEBİMDEKİ BOMBA

Eskiden evde tuşlarını döndürerek çevirdiğimiz telefonlarımız vardı, 

Altında tuttuğumuz altın sarısı fihristler, 

Evimizin en kıymetli köşesindeydi telefonlar,

Birisiyle saatlerce telefonda muhabbet edemediğin zamanlardı, 

Uzun sohbetler yüz yüze yapılırdı çünkü, 

Telefon acil bir konu hakkında iletişim kurduğun bir araçtı o zamanlarda... 

Konuşmayı az uzatsak Hadi çok yazdı diye bedeli de vardı, 

Derdimizi anlatır, ihtiyacımızı giderir kapatırdık telefonları...

Bilim kurgu filmlerinde cebimizde telefonlar olacağını görsek aklımız almazdı,

Hele ki saatlerce konuşmak…Daha neler der birbirimize gülerdik.

Çok uzun sürmeden vazgeçilmezimiz oluverdi, 

Evimizin baş köşesinden cebimize kadar giriverdi, 

Hem de cebimizdeki her şeyi de içine alarak...

Yediden yetmişe vazgeçilmezimiz oluverdi. Yedi aydan yetmiş yaşa…

Çocuklarımız onsuz yemek yiyemez, zaman geçiremez, oyun oynayamaz oldu,

Ellerinden bırakamaz, yanlarından ayıramaz oldu,

Tıpkı anne babalarımız gibi... 

Ne de olsa insanın değişmez gerçeğiydi algıladığını aktarması.

Kimi faydada kullandı, kiminin bağımlılığı oldu.

Nerden bilecekti ki insanoğlu vazgeçilmez kıldığı eşyanın silah niteliğinde kullanılabileceğini?

Çok masumane görünen elimdeki pimi çekilebilen bomba olabileceğini...

Hani dedik ya eskiden diye; çok eskidendi işte, 

Savaşın er meydanında kazanıldığı günler kadar eskiden, 

Siyahın azdığı, azarken de siber savaşları normalleştiği günlerdeyken, yakın geçmişimiz çok uzakta kaldı...

İnsanın siyahlaşmadaki, zalimleşmedeki alt eşiği bir kez daha ispatlandı.





20 yorum:

  1. Öyle bir hale geldik ki onsuz yaşayamaz olduk.. Bilinçlenip minimumda kullanabilmek dileğiyle..

    YanıtlaSil
  2. Daha kontrollü kullanabilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık...
    İnsan ulaşabilir oldukça değeri artar sandı ama geçmişe gidince bu yazıyla hiçte öyle olmadığı anlaşıldı...

    YanıtlaSil
  4. Gerçekten de benim çocukluğumda "kablosuz telefon icat edilecekmiş, elde taşınabilir ve hatta numarayı gösterecekmiş vs vs" söylenirdi ve insanlar o zaman "yok canım nasıl olacakmış o" gibi çok şaşkın ifadeler, cümleler kullanırdı. Kimsenin inanası gelmiyordu, imkansız olanaksız gibi bakılıyordu...bugün ise tüm hayatımız o inanılması güç cihazın içinde biz de ona tabi olarak hayat sürdürmeye çalışıyoruz. Bize yansıtılan sahte ütopik bir aleme sürüklendik...insanın kendi gerçeğinden, hayatın gerçeğinden çok uzak. O yüzden gerçeği bilmek, öğrenmek çok kıymetli. İyi ki bu programlar var...🕊️

    YanıtlaSil
  5. Öyle güzel öylen içten samimi anlatmışsınızki yüreğinize emeğinize sağlık 🙏🍀 Duygularımıza tercüman olmuşsunuz teşekkür ederim .

    YanıtlaSil
  6. Ellerinize sağlık, cebindesiniz farkedebilnek dileğiyle 😊

    YanıtlaSil
  7. nasılda normalleşerek sürüklenmişiz cebimizdeki bombalara...

    YanıtlaSil
  8. En büyük tehlikelerinden biri de ne kadar vakit geçirdiğini anlayamıyorsun..Herkes potansiyel bağımlı, bilinci açık tutmak lazım..

    YanıtlaSil
  9. Sahtenin değil de gerçeğin yaşandığı zamanlardı işte...
    Kaleminize sağlık 🖊️

    YanıtlaSil
  10. O -telefonun altındaki sarı fihrist-de, herkesin telefon numarası ve ev adresi açık bir şekilde yazılıydı.
    30 yılda neler olmuş..
    Demekki ipin ucunu bulmak, bakmadan çekmek demek değilmiş.
    Kaleminize sağlık.
    🌷

    YanıtlaSil
  11. İnsan azla daha mutluydu. Dünyaları verseler mutsuz olacaksın gene deseler inanmaz insan ancak bir tekefonla artık dünya avucunun içinde

    YanıtlaSil
  12. Telefonla konuşmadan önce hazırlık yapılırdı ailecek, toplanıp santralin bağlamasını sabırla ve heyecanla beklerdik. Bu bile ortak mutluluk sebebiydi.

    YanıtlaSil
  13. İnsan farkında bile degil :(

    YanıtlaSil
  14. 8 yaşındaki çocuk ben bağımlı oldum, küçükken alışmışım diyorsa bizim gerçekten büyük bir sorunumuz daha var demektir.

    YanıtlaSil
  15. Teknoloji hayatımızı kolaylaştıracak derken çok daha fazlasını aldı götürdü hayatımızdan. Telefonlar, görüntülü konuşmalar.. Uzaklar yakın, yakınlar uzak oldu. Dünyanın öbür ucundakinden haberimiz var da kapı komşumuzdan haberimiz yok çoğu zaman. Çok samimi anlatmışsınız yaşananları...

    YanıtlaSil
  16. İşimizi kolaylaştırsın diye hayatımıza soktuğumuz her detayın tahminimizden daha fazla zararı var… Ve toplamda çok daha zorlu bir sürece giriyoruz…

    YanıtlaSil
  17. O günleri hatırladık birden..Kıtlığın insana iyi geldiği, Zamanın daha bereketli olduğu zamanlar..
    Teknolojiyi malesef haz amaçlı kullanır olduk..Bu da zamanımızın bereketini kaçırdı.. Hiçbir şeye yetişemez olduk.
    İnsan problemin kaynağını bulunca çözümü de kolaylaşıyor..
    Emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  18. İmkan diye hayatımıza giren herşey imtihanımız oluyor

    YanıtlaSil
  19. Deneme yanılma deneyim transferi yap:) Daha kısa yoldan daha konforlu sonuçlara ulaştıran deneyim transferi ne kıymetli..

    YanıtlaSil