7 Aralık 2024 Cumartesi

ANNEMİ DİNLESEYDİM

Gün bitmek üzereydi. Ayşe ve Halil üçüncü halı mağazasına girmişlerdi. Halil’in güne başlarken ki tebessümlü yüzü gitmiş, yerine bezmiş, bitse de gitsek diyen bir yüz gelmişti. Çok bile dayanmıştı bu duruma. Bunca iş yoğunluğu arasında Ayşe ile halı seçmeye gitmişti, hem de üçüncü mağazaya!  Arkadaşlarını biliyordu, anlatsa onlara,  “Ne işin var abi bırak Ayşe seçsin.” derlerdi. Biraz düşkün olduğu için yalnız bırakmak istemiyordu Ayşe’yi.

Ayşe ise yeni ev kurmanın heyecanından, hevesinden bir şey kaybetmemişti. İhtiyaçlarını düşünüyor fakat yeni modellerin cazibesine de kolayca kapılıyordu. Beyaz eşyalarını tanıdık birinin mağazasından almışlardı. Ayşe’nin seçimleri son model olsun, şu şu özelliği olsun, rengi güzel olsun, kızlarda şu model var diyerek uzuyordu.

Ayşe evde getir götür dışında pek iş yapmazdı. Yemek, bulaşık, çamaşır annesindeydi. Biraz Ayşe'ye bir şeyler öğretmeye çalışsa Ayşe; "işten geldim anne, çok yorgunum! der, uğraşmak istemezdi. Annesi onu "Yapacak bir şey yok, şimdi uğraşmıyorsun ama evlenince sen yapacaksın kendi evinin işlerini!" diyerek uyarırdı sürekli. Anlık olarak işleri annesine yıkmak Ayşe'yi rahatlatsa da  annesiyle birlikte işleri yapması, onun deneyimlerinden faydalanması Ayşe’yi güçlendirecek, ilişkilerini dengeleyecek, hayatına konfor katacaktı aslında. "Evet evlenince kendi kendime yapa yapa bir çok şeyi öğrenirim ben! diyerek uzaklaşıyordu annesinin yanından. 

Beyaz eşya, oturma odası, yatak odası, mutfak eşyaları falan derken son ayların nasıl geçtiği anlayamamıştı. Evlilik heyecanı, koşturması, yeni yeni deneyimlerle hayatı renkleniyordu Ayşe’ye göre. Alışveriş yapmayı severdi. Genelde kendi ihtiyaçları için yapardı. Kıyafet yada diğer ihtiyaçları için tavsiyelerde bulunabilecek kadar bilgisi vardı. Bir insanla hayatı paylaşmak, aynı evde yaşamak, evin sorumluluğunu almak konusundaysa çok acemiydi. “Yaşayıp göreceğiz ne olacak ki en fazla?” derdi. Hayatında birilerine danışmakla ilgili süreci olmazdı.

Sonunda o beklediği gün gelmiş ve düğün merasimini tatlı bir yorgunlukta geçirmişlerdi. Üç hafta süren balayı tatilinden sonra Ayşe gerçek dünyaya gözlerini açtı. "Yeni evliyim evime biraz alışayım..." diyerek işyerinden uzunca izin almıştı. İyi ki almıştı çünkü hiçte beklemediği şeylerle karşılaştı. Kahvaltıyı annesinin evinde de bazen hazırlardı. Bu sebeple kendi evinde kolayca hallettiği kısım oldu. Fakat sıra akşam yemeğindeydi. Ne yapabilir ki akşam yemeği için?  daha önce hiç düşünmemişti. "Çorba, salata…hımm yemek..."

Çokta aklına bir şey gelmedi çünkü kimse için yemek yapmamıştı. "Köfte patates... Halil’de seviyor zaten...Köfte... Annem nasıl yapardı?" diye düşündü. "Ev köftesi, biraz soğan, biraz maydanoz..." Annesinin on dakikada yaptığı köfte Ayşe’nin yarım gününü almıştı. Annesini aradı, "Anneee... Olmuyor... Nasıl yapıyordun?" Ayşe annesini sık sık aramaya başladı. "Sana ihtiyacım var. Deneyimlerine... Hatta beraber yapalım mı?"  Yıllardır ev hanımı olan annesinin deneyimleri, evlenmeden önce günlerce anlatmasına rağmen dinlemediği cümleler, şimdi çok kıymetli olmaya başlamıştı.

İnsanın hayatta her şeyi deneyerek başarıya ulaşması zordur. Deneme yanılmayla o başarıya ulaşmak için ne o kadar ömrü, ne de o kadar imkanı olur. Hayatı kolaylaştıran o konuyla ilgili başarılı olan insanlardan deneyim transferi yapmaktır. Deneyim transferi hayatı konforlu hale getirir, insanı maddi manevi birçok zarardan da korur.

Günler geçtikçe Ayşe hayatın zorluklarını fark ediyor, bilgisizce yaptığı seçimlerini nasıl yaptığını, nelere dikkat ettiğini, sonrasında özellikle annesinin tepkilerini düşünüp duruyordu. Eşyalarını eve yerleştirdikleri gün aklına geldi yine. Seçtiği halıları annesi görmüş, özellikle mutfaktaki için epey şaşırmıştı. Ayşe mutfak dekorasyonuna uygun diye, kırmızı siyah desenli, uzun saçakları olan bir halı almıştı. O kadar gezmiş ama buna değmişti. Çünkü renkleri, desenleri çok şık, tam istediği gibi farklı bir halıydı. Hatta annesine büyük hevesle göstermişti.

“Kızım mutfağa bu halı alınır mı? Ne dökülse temizleyemezsin, içerisinde kalır saçakların!” demişti annesi. Ayşe çokta önemsememişti. "Ne olacak ki halı işte!" demişti içinden. Fakat mutfağa girip yemek yapmaya başlayınca annesinin ne demek istediğini anlamıştı dökülen çorbayı halıdan temizlerken... Bu ilk ve son değildi. Çamaşır makinesini de büyük olsun, son model olsun, rengi diğer mobilyalarına uysun diye alan Ayşe, makinenin içini dolduramadığında, birçok özelliğinin kullanılmadığını o an fark etmişti. Fakat iş işten çoktan geçmişti. 

Evlenince her şeyin güzel olacağını hayal ederken, deneme yanılmayla yapacağı hataları hayal etmemişti Ayşe. Evin içinde ne zaman bir işe koyulsa sürekli “Keşke annemi dinleseydim, ona zamanında sorsaydım, keşke deneme yanılma ile değil de deneyim transferi ile hayatıma yön verebilseydim" diye konuşurken buluyordu kendini...

 

 


20 yorum:

  1. Deneyimsel Tasarım Öğretisi....hayatta doğru ve zaman kaybetmeden yol alabilmenin konforunu öğreten öğreti:))...Teşekkürler 🌸

    YanıtlaSil
  2. Deneyime kibirlenmek oldukça maliyetli olabiliyor :)

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş kalemine sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  4. Keşkeler can yakıcı oluyor.. :) her şeyi bildiğini zannettiğinde..

    YanıtlaSil
  5. Gerçekten deneyim transferi çok büyük konfor.. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  6. Deneyim transferi o kadar konforlu ki...
    Zaten öğrenilmiş bir konuyu neden kendim öğreneyim ki... En önemlisi o sürece girmeden önce öğrenmek...
    Teşekkürler 🍃 yazı çok güzel :)

    YanıtlaSil
  7. Deneyim transferi gerçekten hayat kurtarıyor. 112 acil çantasına konması gerekenler listesine alınmalı. Hayat cok kısa, deneme yanılmayla ilerleyecek kadar uzun değil ne yazık ki. Ne o kadar ömür ne o kadar enerji var insanda

    YanıtlaSil
  8. Öğrenmek istiyor bu güzel:)

    YanıtlaSil
  9. Deneye yanıla deneye yanıla ömürler bitiyor...

    YanıtlaSil
  10. Deneme yanılma yöntemi çok da konforlu değilmiş meğersem 'i ne kadar güzel anlatmışsınız

    YanıtlaSil
  11. Deneyim transferi olunca aslında pek çok konuda hız ve fayda sağlıyoruz gerçekten de.

    YanıtlaSil
  12. Deneyim transferi yapılmadan yaşananlar, sonradan anlaşılanlar.. Oysa ne kıymetlidir deneyim transferi, çok güzel anlatmışsınız yazınızda. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Deneme yanılma, deneyim transferi yap ☺️ Deneyim transferinin ilk adresi “Anneler”. Rabbim başımızdan eksik etmesin 💕İyiki varlar.

    YanıtlaSil
  14. Allah Ayşe’lerin yardımcısı olsun :)

    YanıtlaSil
  15. Deneyim transferi en sevdiğim

    YanıtlaSil
  16. İnsan deneyim transferi konforunu eliyle iteleyebiliyor..

    YanıtlaSil
  17. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  18. Keşke ilk söylenenler duyulduğunda anlasa insan. Deneyim ne kadar da önemli insan hayatında. Hatırlattı bu güzel yazı kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  19. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil