Haziran'ın o yoğun sıcağıyla yoğrulan, herkesin kendini atacak serin bir yer bulamadığından yakındığı o günler gelip çattı. Olağanın dışında bir sıcaklık vardı ve her geçen gün daha da artırıyordu. Evde olan evde durmak istemiyor, dışarıda olan hızlıca evine kavuşmak istiyordu. Farklı bir yorgunluk hissi, hiç bir şey yiyeme hali, buz gibi su ve mis gibi karpuzdan daha iyi gelen bir şeyin olmadığı o malum günler...
Kurban süreci tam da böyle sıcaklara denk gelmişti bu sene. Tüm hazırlıklar yapıldı, Cumartesi günü sabah erken saatlerde heyecanla yola çıkıldı. Çocuklar, "Bizde koyunları sevebilecek miyiz?" telaşındaydı. Mekana ulaşıldı, kısa süreli bir kahvaltı yapıldı. Sıra sıra dizilmiş kurbanlar kesildi, nasip eden Rabbimize şükredildi. O an Nihan önce şunu düşündü;
"Bu güzel, gözlerine bakınca insana huzur veren masum hayvan, kendini Rabbine bu denli adamışken ve direnmeden canını teslim edebiliyorken, her bir parçası dağıtınca da çok kişiye şifa olabiliyorken biz nelerden vazgeçebildik? Neleri kurban edebildik acaba?"
Sonra Gazze'yi düşündü; "Onlar nelerden vazgeçti!" dedi. "Her gün, her an bir vazgeçiş yaşıyorken oradaki insanlar, ben nelerden vazgeçebildim, biz nelerden vazgeçmeyi başarabildik acaba?"
Sonra zihnindeki soruları bir bir sordu kendine;
Sofrada bir eksik ürün oluversin ne olacak diyebildin mi?
Bayramda bir tane az mekan gezelim diye düşünebildin mi?
O baklavayı yemesem de olur diye elindekini bırakabildin mi?
Bayram için alacağın yeni elbiseden vazgeçebildin mi mesela?
Evdeki koltukları değiştireceğim diye günlerce söylenirken, yok yahu bu koltuklarla bir süre daha yol alırım deyip anlık isteğinden vazgeçebildi mi?
İnsanların gireceği bir evi dahi yokken..
Evladın eteğinden asılırken bağırdın kırdın mı, sakince uzaklaştırabildin mi yanından?
Bir süredir aranın açık olduğu görümcene içten bir iyi bayramlar diyebilin mi?
Hiç gitmek istemediğin kayınvalidene sevgiyle gidip bir çay demleyebildin mi?
İç ses aman hiç gerek yok derken, o an vazgeçebildin mi kibrinden, sıyrılabildin mi gururundan?
Yok yok boşver arama derken bir yanın, yıllardır görüşmediğin amcanı arayabildi mi?
Dur derken hayat, eyleme geçebildin mi sıyrılıp nefsinden, tüm samimiyetinle ve tebessümünle...
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; Her şeyden vazgeçebilecek seviyede ol ama bu seviyeye geldiğinde asla vazgeçme.
Mutlu olmak bu kadar basitti aslında.
Düşünüpte hareket etmek, elindekine şükretmek, anlık isteğin ne ise onun zıttına hareket etmek, sabretmek ve elbette vazgeçebilmek..
İşte vazgeçebilmek özgür kılıyor insanı.
Kurban etmek isteklerini, kurban etmek gururunu, kurban etmek seni hayırda durduranı.
O minik arınmalar böyle başlıyor işte.
Az çok demeden, hiçbir hamleyi küçümsemeden, kurban etme vakti geldiğinde kurban etmen gerekeni...
Kurban, bir adanmışlık.. ALLAH için kulun her şeyini feda edebilecek olması..
Teslimiyet.. Şükür.. Netlik.. Eminlik..
Peki sen ne kadar, neyden vazgeçebildin?

Hangi küstüğünle barıştın?
Hangi mükemmellik arayışını dengede tutmayı başardın?
Hangi yolda giderken kibir etmeden yerdeki çöpü aldın?
Herkesin yüzünü astığı hangi ortamı tebessüm eder hale getirebildin de küsleri barıştırdın?
Hangi çiçek tam solacakken can suyu olabildin ona?
Hangi masum üzülürken sırtını sıvazladın?
Hangi toprak yok olurken orası için rahatından vazgeçtin?
Şimdi düşün;
Sen neyi kurban edebildin?
Eskiden Kurban Bayramları et bayramıydı. Sadece imkanı olmayanlar et yiyebilsin diye bu ibadetin olduğunu düşünürdüm. Sonra anladık ki aslında o kurban bizim Rabbimiz için kendimizden neyi kurban edebiliriz sorusunun hatırlatıldığı bir bayrammış… Biz nefsimizin isteklerinden neyi kurban edip Rabbimize yaklaştık…
YanıtlaSilAhh ahh? ne güzel yazı. Unuttuğumuz bir çok şeyi hatırlattı...
YanıtlaSilİnsanın en çok haklı olmak istediği zamanda mutluluğu seçip yumuşak davranması su gibi olması çok kıymetli.
Vazgeçişlerle olabilecek bir şey bu. İnsan vazgeçtiğinde en çok rahatlar aslında:)
Teşekkürler 🍃
Vazgeçme var vazgeçme var…
YanıtlaSilRabbimiz kabul eylesin vazgeçilerimizi
Farkındalık oluşturan bir yazı olmuş teşekkürler 💫
YanıtlaSilKavuşturana şükürler olsun, kurban ettiklerimizle RAB bimize dahada yaklaşabilmek ümidiyle :)
YanıtlaSilŞu anda burda bayramlara bakınca önce insanlıgımızdan sonrada kendimden utandım kurbanı kesip her bir parca özenle paketleyıp dolaplarımızı doldurdugumuz bir kurban geçirmeyelim ki bizlerde yiye bilen ala bilen kese bilen bir toplum olarak kendimden utandım Rabbin bunları görenlerden olalım biz kesilen kurbanın teslımiyeti gibi teslim olalım igşallah londra
YanıtlaSilinsanın birşeylerden vazgeçebilecek gücü olması ne kadar kıymetli... nefsine göre değilde nefsine rağmen kurban ettikleri olması... emeklerinize sağlık...
YanıtlaSilelinize sağlık çok güzel 👌
YanıtlaSilGazze'de olanları düşünüp bugün kendi yaşamını dizayn etmek... Kurban'a ne çok yakışan bir davranış.👌
YanıtlaSilKıymetli bir yazı olmuş, emeğinize sağlık 🍉
YanıtlaSil"Az çok demeden, hiçbir hamleyi küçümsemeden" kurban edebilmeyi öğrenebiliriz umarım
Sen neyi kurban edebildin? Ne güzel soru...
YanıtlaSilNeyi ne derece nerede nasıl ne kadar ne ölçüde hangi sınırda feda ediyoruz ki önce Bi bakmak lazım Bi bakmışsın küçük dediğin o sakınma lar seni 1 senede nereden nereye ucurmus basite disiplinli olmak demek işte burada gediğine oturur insaallah RABB imin izniyle🤲❤️🌱
YanıtlaSilElinize sağlık🌸
YanıtlaSilHenüz vakit varken, kurban edebilenlerden olalım inşallah...
YanıtlaSilRabbim ondan gayrısını şevkle kurban edebilmemizi bizlere nasip etsin.
YanıtlaSilİnsanları bağımlı yaptılar ki kontrol edebilsinler, özgürlük diye diye köleleştirildik… kurban edebilmek, vazgeçebilir olmak ne kadar önemli 👏🏻
YanıtlaSilCok güzel
YanıtlaSilBir şeyleri kurban verince her şey güzelleşiyor sanırım.Elinize sağlık.
YanıtlaSilİnsan vazgeçmeyi becerdiğinde, asıl o vazgeçtiğinin sahibi olurmuş. Tıpkı Hz.İbrahim'in oğlundan vazgeçmesi ile oğlunun ona büyük bir lütüfla geri iade edilmesi gibi...Kaleminize sağlık...
YanıtlaSil“Kurban etmek isteklerini, kurban etmek gururunu, kurban etmek seni hayırda durduranı. “ çok anlamlı, kaleminize sağlık…
YanıtlaSilKurban vermek... Hem somutta hem soyutta ne güzel bir şifa insan için... İnsanın özgür olmayı asilikle karıştırdığı bir dönemde... Ne güzel detaylarla kaleme alınmış bir yazı... Özgürlüğün aklına eseni yapmak değil de vazgeçebilmek olduğunu bir hatırlatan bu yazı için teşekkür ederiz 🤍
YanıtlaSilİnsanın soyutta yol alabilmesi için somutta vazgeçleri olmalı ki dengeye gelebilsin.
YanıtlaSilZaten rabbine ait olan şeylerden insan nasıl da vazgeçemiyor insan…
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı, bunlar kendimize sürekli sormamız gereken sorular 🌸
YanıtlaSilBir şey uğruna bir şeylerden vazgeçebilmek insanı o kadar özgür kılıyor ki..herkese nasip olur inşALLAH..
YanıtlaSilAsıl zenginlik çok şeye sahip olmak değil az şeye ihtiyaç duymak değil miydi? Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilvazgeçebilmek..çok zor fakat çok konforlu..
YanıtlaSilHer şey “Olmasa da olur”; ama O olmazsa… her şey eksik kalır 🌹
YanıtlaSil