17 Haziran 2025 Salı

İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR





Kış bitmiş, bahar renkli yüzünü göstermeye başlamıştı doğada. Çiçekler açıyor, ağaçlar tazecik yeni yeşil yapraklarıyla ışıldıyor, insanın içini ısındırıyordu.

Güneş artık daha erken doğup, daha geç batıyordu. Yani günler uzamaya başlamıştı baharın gelmesiyle. Böylece insanın gün ışığında yapacağı şeylerde artmış, çalışanlar için işe gitmeden önce ve mesai bitiminden sonra dışarda, doğada bireyler yapma fırsatı da doğmuştu. Baharda doğanın canlanması gibi insanda baharda canlanmaya başlıyor. Güneşin kendini göstermeye başlamasıyla hafta sonları piknik planları, gezme programları yapılmaya başlanmıştı bile. Çocuklar parkta zaman geçirmek, piknik yapmak istemeye başlanmıştı. Akşam iş çıkışında da “bir kahve içelim” bir yerlerde otururuz cümleleri sıkça kullanılmaya başlanmıştı.

Ece’de kıştan sonra baharın gelişinin mutluluğunu yaşıyordu. Bu bahar hayatında bireyler değişsin istiyordu. Çünkü bütün kışı hasta geçirmişti. Sağlığıyla ilgili ciddi problemleri vardı. Oldukça zayıf bir bünyesi vardı. Ne hastalığı bitiyor, ne güçlü hissediyordu kendini. Hayatında bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyordu..

Nereden başlayım derken uzun zamandır spor yapmadığını hatırladı. Yaptığı dönemleri hatırlamaya çalıştı. Daha dinamik, daha sağlıklı, daha keyifli hissediyordu kendini. Neden bırakmıştı ki… Arkadaşlarından hayatına sporu katmakla ilgili öneriler geliyordu. Tekrar başlamaya karar verdi. Sabahları yürüyüş yapacak, imkan buldukça da gün içinde devam ettirecekti. Sporun faydalarını biliyordu fakat ne kadar faydalı olduğuyla ilgili, güçlenmesinin hayatındaki birçok şeye iyi geleceğinin farkında değil di... Ta ki bu konuya bilinç verip araştırmaya başlayıncaya kadar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; düşünce neredeyse bilinç oradadır ve bilinç verdiğin yer canlanır..

Ece sabah yürüyüşlerine başlamıştı. İlk günler o bir saat bitmek bilmemişti. Sürekli saatindeydi gözü. Sonra yavaş yavaş keyif almaya başladı. Ağaçlara bakıyor, fotoğrafını çekip ne olduğunu öğreniyordu. Yıllardır geçtiği parkta meğerse ne çok çeşit ağaç varmış. Araştırdıkça birbirlerine benzeyen, birbirinden farklı olan, çiçek açan, açmayan, mis kokulu olan derken birçok çeşit öğrenmişti. Gün içinde de bunları düşünüyordu. Hem canlanmaya hem de yüzü gülmeye başlamıştı. Artık bir saat çabucak geçiyordu. 

Ece yürüyüşe devam ederken, fizyolojisi nasıl çalışıyor? Vücut nasıl temizleniyor? Hareketin insan hayatındaki yeri... gibi bir çok soruda peşi sıra geliyordu. Düşünce cevabını bulana kadarda kendine sorar. Ece sordukça karşısına hiç ummadığı yerlerden cevaplar geliyordu... Bu arada yemesine de dikkat ediyordu. Kaslanmaya da başlamıştı. zihnide açılmaya başlamıştı. İrdelemek, yaşanılanlardan sebep sonuç ilişkisi kurmak...  Sanki hayatı daha anlamlı olmaya başlamıştı. Her şey her şeyle ilişkiliydi çünkü.




Yeni şeyler öğrenmeye, aslında bildiğini zannettiği şeylerinde gerçeğine ulaşmaya başlamıştı. Problemlere yaklaşımı, olayları değerlendirmesi de değişiyordu. Bu teknoloji çağında bilgiye ulaşmak kolaylaştı. Peki hangi bilgi gerçek, hangisini hayatına almalıydı. Değişkenlik göstermemesi, tutarlı olması gerekliydi ki fayda da versin. Ece irdeledikçe, düşündükçe zihnide paraşüt gibi açılıyordu. Bir konudan başka konuya geçiyordu. Başladığı noktadan nerelere gelmişti. Artık söylenilen bir şeyi hemen kabul edip yada hemen ret etmiyordu. “Ben buna bir bakayım" deyip, düşünüyor, konuyu irdeliyordu.

İş hayatı da değişmeye başlamıştı. Şefinin verdiği görevleri artık ezbere değil, düşünerek yapıyordu. Acil, hemen bitecek denilen işlerde sonradan mutlaka problemler yaşanıyordu. Zaman baskısı irdelemenin önüne geçiyordu. Ece burada da hızlanmaya başlamıştı. Zaman baskısı olsa da artık düşünmeden halel acele bireyleri yapmıyordu. Başta tepki alsa da sonuç olumlu olunca idarecileri de o zamanı ona vermeye başlamıştı. Artık  iş yerinde aranılan, danışılan insan olmuştu Ece.

Bu bahar hayatında bir dönüm noktası olmuştu. Fiziksel başlattığı hareket vücudunun şifası,  düşünmek, irdelemekte hayatının şifası olmuştu..

 


8 yorum:

  1. Ece gibi harekete geçmek lazım:) hareket bereketi doğuruyor ☺️

    YanıtlaSil
  2. Bilinç verdiğin yer canlanır...Bir şey aktif kullanımda değilse üzeri örtülmüş olsada tozlanır. Dolayısıyla hareket etmek ve tozu sirkelemek lazım:)...Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Eee hareket berekttir :)
    Somuttan hareket edince, güçlenince hayatının diğer taraflarına da sirayet ediyor... :)
    Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Hareket etmeye başladıkça mutluluk da artıyor.. Duygulara da şifa bedene de.. Kaleminize sağlık, ne güzel bir hatırlatıcı olmuş yazınız

    YanıtlaSil
  5. Nerede hareket orada bereket :)

    YanıtlaSil
  6. Hareket nasıl da toparlıyor bir çok şeyi... :)
    Teşekkürler 🍃

    YanıtlaSil
  7. Akan su temizdir. Hareket ettikçe tertemiz olur :)

    YanıtlaSil
  8. Emeğinize sağlık 🌿

    YanıtlaSil