26 Haziran 2025 Perşembe

DENEYİM NE ZAMAN BAŞLAR?

Deneyim ne zaman başlar?

Bir şey yaşadım, geçti sandım. Geçti mi? Hayır. Sadece şekil değiştirmiş meğer. Ama neden böyle oluyor? Neden bazı duygular, olaylar bitmiş gibi yapıp başka kılıkla geri dönüyor? O an anlıyorsun…  Yaşadığın her şey, aslında bir öğretmen gibi. Ama sen dersi almamışsan, aynı hikâye farklı yüzlerle yeniden başlıyor.

İşte yine böyle, iş yerinde bir soruya takıldım kaldım. “İnsanlar neden bu kadar gürültülü olmak zorunda?” Sabah işe gelir gelmez bilgisayarımı açar, çayımı alır, günün ilk dakikalarını sessizlikle geçirirdim. Sessizlik bana iyi gelirdi. Düşüncelerimi toparlar, işime odaklanırdım. Ama çevremdeki insanlar… özellikle de birkaç kişi, sabahın ilk saatlerinden itibaren konuşur, gülerdi. Bir şey anlatılırken sesler yükselir, kahkahalar arka arkaya gelir, ben de o anda içten içe gerilirdim. Aslında bu durum ilk değildi. Hayatıma giren birçok kişi hep o yüksek sesli, dağınık, neşeli ama yorucu tiplerden olmuştu.

Özellikle bir kişi vardı. Masası yakınımdaydı. Telefonla konuşurken ofisin bir ucundan diğerine sesi yayılırdı. Arkadaşlarıyla yüksek sesle sohbet eder, sık sık kahkahalar atardı. Ben ise içten içe şu cümleyi tekrar ederdim, “Neden herkes bu kadar sesli olmak zorunda?”

Zamanla bu durum, sadece bir rahatsızlık değil, bir iç dirence dönüştü. Konuşmalar uzadıkça, odaklanma alanım daraldı. Bir türlü konsantre olamıyor, sessizliğe olan ihtiyacımı giderek daha derin hissediyordum. Sonra bir gün, yeni bir projede o kişiyle birlikte çalışmamız gerekti. Başta isteksizdim. Yine gürültü, yine dağınık anlatımlar, yine bölünen dikkatim… Ama işler beklediğim gibi gitmedi. Onun sesinin içinde sadece gürültü yoktu, bir enerjisi vardı. Ekip yorgun düştüğünde, o bir şey anlattı, hepimizi güldürdü. Bir sorun çıktığında, en pratik çözümleri o buldu. İletişimi kuvvetliydi. İnsanları birleştiriyor, motive ediyordu. 

Ben o zamana kadar sessizliği verimlilikle eşleştirmiştim. O ise, sesin içinde hareketi taşıyordu. Toplantı sonrası onunla konuşurken şöyle dedi: “Ben biraz yüksek sesliyim evet, ama o enerjiyle çalışabiliyorum. Ama farkındayım, herkesin ihtiyacı aynı değil. Dilersen daha dikkatli olmaya çalışırım.”

O an fark ettim, yıllardır içten içe yargıladığım şey, aslında bir farklılıktı. Ben sessizliği tercih ediyordum, o ise sesin içindeki canlılığı. Ama ikimiz de işimizi iyi yapmaya çalışıyorduk. Yollarımız farklıydı sadece. Ve o gün kendime şu soruyu sordum: 

“Ben, başkalarının rahat nefes alabileceği kadar alan bırakıyor muyum?” 

Hayat bana belki de yıllardır aynı şeyi göstermeye çalışıyordu. Her şey senin istediğin düzende, sessizlikte olmak zorunda değil. Bu fark edişle içimde bir şey yumuşadı. Sessizliğe hâlâ ihtiyacım vardı, ama artık başkalarının kendi düzenine de kulak vermeye başladım.

Deneyim ne zaman başlar?



Hayat bazen insanı aynı sahnede tekrar tekrar oynatır. Oyuncular değişir ama senaryo değişmez. Ta ki rolünü fark edene kadar… Çünkü olaylar durmadan yinelenir. İçinde hala anlaşılmamış bir şey varsa, tekrar karşısına çıkar insanın ve  hep benzer kişileri hayatına çeker. Hep aynı duygularda takılı kalır insan...

Ben de yavaş yavaş anlamaya başladım. Sadece başkalarının değişmesini bekleyerek yürünmüyor bu yol. İnsanın kendine dönüp bakması, kendini şefkatle irdelemesi gerekiyor. Meğer deneyim dediğimiz şey, yaşadıklarımızın toplamı değilmiş.

Yaşanmışlık, bu hayatta başımıza gelen her şey demekken, deneyim ise bu yaşanmışlıklar içinden anlam çıkarabilmek; olumlu ya da olumsuz bir sonuç elde edebilmekmiş.

Yaşamak yetmiyor, anlamaya çalışmak gerekiyor. Çünkü ders çıkarılmamış her yaşanmışlık, bir gün yeniden karşımıza çıkmak zorundadır…






19 yorum:

  1. Şeyma Ertürk27 Haziran 2025 14:56

    MaşaAllah hocam Allah razı olsun deneyimi ne güzel anlatmışın... Deneyimin altında ne de çok manalar, almamız gereken şeyler var... Bizlerde yaptığımız her şeyden deneyim çıkarabiliriz inşAllah 🌿

    YanıtlaSil
  2. Yol değişsin diye çıkmaz yolda beklemek gibi.. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Eeee yaşadıklarımızı boşuna yaşamadık. Ders çıkaralım ki sonraki vakalara hazırlıklı olalım :)
    Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  5. Öğrenmek ömrümüz boyunca bitmez... Öğrenmek de yaşadıklarımızdan ders çıkararak olur... :)
    Teşekkürler 🍃

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık, aynı olayları niye yaşıyorum.. Herkesin sorduğu bir soru.. Acaba hoca neden hep aynı soruyu soruyor :)

    YanıtlaSil
  7. Ellerine sağlık, çok güzel anlatılmış…

    YanıtlaSil
  8. Yaşamak yetmiyor, anlamaya çalışmak gerekiyor. Teşekkürler🌿

    YanıtlaSil
  9. elinize sağlık yine damağımızda hoş bir tat kaldı

    YanıtlaSil
  10. Ne kadar da hayatın içinden kadar da taşları yerine oturtan bir yazı. Ellerinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  11. Neden aynı olayları sürekli yaşıyorum? Deneyim ve yaşanmışlık arasındaki farkı anlayamamaktan... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  12. Bu yaşamın bir anlamı olmalı :) Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Kaleminize sağlık 😊

    YanıtlaSil
  14. Kaleminize sağlık...İnsan deneyimselleştirdiğinde öğreniyor...Farklı olanla ilişki kurarakta kendini geliştiriyor..

    YanıtlaSil
  15. İnsan deneyimselleştiremediği sürece döngü devam ediyor... "neden bunlar hep beni buluyor? :). Farklılığı yönetebilense ilişkilerinide iletişiminde daha başarılı yönetebiliyor... Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  16. İnsan gerçekten deneyimselleştirdiğinde öğreniyor yoksa başa sarıp duruyor. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  17. Deniyorum ama neyi! Farklılıklar bizim en büyük zenginliğimiz. Farkedebiliyorsak…

    YanıtlaSil