“Evet hoşgeldiniz gençler!
Bu sabahki çalışma atölyesinin adı
“Mutluluk nedir?” dedi, Alper hoca ve beş ayrı öyküden bahsetti;
-Biri Aysel, yirmi üç yaşında, kasiyer, haftada yirmi saat çalışıyor.
Boşanmış, üç yaşında oğluyla yaşıyor. Hemşirelik sınavlarına hazırlanıyor.
Tatillerini ya ailesiyle veya kamp yaparak geçiriyor.
-Bir diğeri Mehmet, yirmi dokuz yaşında, bekar.
Beş yıl boyunca elektronik alet satan büyük marka bir firmada çalışmış.
Basketbol klübünde yirmi iki yıldır aktif oynuyor ve çocukları eğitiyor. Hayatını tek kaplayan şey basketbol.
Tatil yapmaya ne zamanı ne de durumu var.
-Bir başkası Emre, otuz beş yaşında. Merve’yle evli. Dokuz, beş ve iki yaşlarında üç çocukları var. Uzun yol şoförü. Üçüncü çocuğun doğumunda işten babalık izni aldı. İki yakayı zor bir araya getiriyorlar.
Balık tutmayı çok sever. Tatillerini dere, göl gibi, balık tutabilecekleri yerlerde yaparlar.
-Bir de Ufuk var; kırk dört yaşında. Tek başına yaşıyor. Evine altmış kilometre uzaklıkta olan, bilgisayar programı
üreten küçük bir firmada genel müdür. Bilgisayar programcılığı yapan bir ekibi yönetiyor.
Aylık, asgari ücretin yedi katı para kazanıyor. Neredeyse haftada altmış saat çalışıyor. Zaman zaman eve geç
döndüğü oluyor. Üç çocuğu var ve eşiyle boşanma evresinde. Mutlaka her yıl üç hafta yurt dışına tatile gidiyor.
Bir haftası ailesiyle, bir haftası da kayakta geçiyor.
-Selçuk’un ise anne babasından kalan büyük bir mirası var. Kendini pul koleksiyonculuğuna adamış.
-Şimdi, söyleyin bakalım; Sebepleriyle birlikte, bu beş öykü içersinde en mutlu olduğunu düşündüğünüz kişi kim?
Filiz el kaldırdı ve söz aldı;
-Tabiki Mehmet, hocam dedi.
-Tatil yapmaya fırsatı yok ama en azından hayatta ona zevk verecek bir hobisi var ve bu mesleğine dönüşmüş.
Muhtemelen her gün mutlu kalkıyordur.
Filiz konuşmasını bitirince Alper hoca sordu;
-Peki, her zevk sonsuza kadar sürer mi?
Sınıfta bir uğultu oldu. Ali söz almak istedi;
-Süremez hocam, illaki bir gün onu üzecek bir şey olur.
-Hocam bence en mutlusu Ufuk, dedi Serdar.
-Paraya para demiyor ve istediği gibi tatil yapıyor.
Tuna cevap vermek için izin istedi;
-En mutlusu Emre bence hocam. İki yakayı zor bir araya getiriyor ama en azından birlikte güzel vakit
geçirebileceği bir ailesi var
Anıl ise hiçbir çaba sarfetmeden zengin olduğu için Selçuk'un mutlu olduğunu düşünüyordu.
-Peki, dedi Alper hoca,
Bütün bu mutluluk sebebi diye düşündüğünüz şeyler bir gün ellerinden alınırsa ne olur?
-Mutsuz olurlar hocam
-Bu durumda, mutlulukları somutta olan şeylere bağlı diyebilir miyiz?
Yani ellerindeki somut şeylerden zevk alıyorlar ama heveslerini aldıklarında ve daha fazlasına ulaşamadıklarında mutsuzlar değil mi?
Peki, insan sürekli mutlu olabilir mi?
Nedir bizi sürekli mutlu edecek olan şey?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; İnsan gerçeğe sahip oldukça mutlu olur.
Gerçek soyuttur ve soyut olan şeyler somut olanlardan üstündür.
Bugün işimi kaybedebilirim ama iş kurmanın gerçek stratejilerini biliyorsam yeniden ayağa kalkabilirim.
Mutlulukta anlık acılar vardır ama hazlar süreklidir. Acıya rağmen beni ayakta tutan sürekli bir mutluluk vardır.
Ya da anlık zevkler karşılığında sürekli acıları satın almış olurum. Dışarıdan bakınca anda bol eğlendiricili, zevkli ve parlak gözüken bir hayat varmış gibi... Ancak içiresine girince süreklilikte huzursuzluk, boşluk ve anlamsızlık hissi...
Oysa mutlu olan insanları dışarıdan gördüğünüzde yaşantıları sade, sakin, anda bedelli toplamda huzurludur...
Her iki hayatın anına bakarsanız yanılırsınız. Anda, zevk mutluluğa üstün gelir. Ancak bu dünyada bir anlık yaşamıyorsak, bir ömürlük doyuma ihtiyacımız var demektir.
"İşte bu yüzden uzun vadede
hiç bir zevk mutlulukla yarışamaz çocuklar!"
Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister.
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen bir gerçeklik ilmidir.
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir?" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
Ne güzel bir yazı olmuş 🌱
YanıtlaSilBirçoğumuzun kaçırdığı noktalardan birisi de belki de tam olarak mutluluğun ne demek olduğunu bilmiyor oluşumuz; görülür, duyulur, tutulur bir şey sanıyoruz.
Yazıda geçen sorular ve verilen mesaj mutluluğu yeniden düşünmeme sebep oldu kaleminize sağlık 💐
Yani insan şezlongta yatıp,ağrısız uyanıyorsa, 3 saat dağ tepe yürüyüp yorulmuyorsa, iki öğün az yemekle tatil yapıyorsa işte sürekli haz budur! :) Hüzünlü de olsak dünyada mutlu olan ahirette de mutlu olacaktır. 🤲🍀 Kaleminize kuvvet
YanıtlaSilSürekli mutluluk denilince aklıma Gazze halkı geliyor :) yüzleri daima gülüyor
SilMutluluk ile ilgili yanılgıları açığa çıkarttan bir yazı. Ne zannediyoruz, neyin peşinde mutlu olurum belki diye zaman harcıyoruz ama aslında ne? Teşekkür ederiz.
YanıtlaSilElinize sağlık 🌿
YanıtlaSilNe de güzel özetlenmiş bir ömür…
YanıtlaSilBir ömüre sığdırılmaya çalışılanlar…
Ve asıl olması gerekenin getirisi…
Mutluluk anı yaşayarak mı? Akışta kalarak mı? Yoksa acısıyla, tatlısıyla hayatı yaşayarak mı?
Hazıra konarak mı? Uğraşarak mı?
Sürekli mi? Anlık mı?
Ne güzel anlatılmış mutluluk 🌻
İnsan anda ki zevkleri mutluluk zannediyor oysa ne kadar yanılıyoruz. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilBu değerli ve zihin açıcı yazınız için teşekkür ederim :)
YanıtlaSilMutluluğu nasilda yanlış yerlerde aramışız.
Ya da anlık zevkler karşılığında sürekli acıları satın almış olurum. Dışarıdan bakınca anda bol eğlendiricili, zevkli ve parlak gözüken bir hayat varmış gibi... Ancak içiresine girince süreklilikte huzursuzluk, boşluk ve anlamsızlık hissi...
YanıtlaSilOysa mutlu olan insanları dışarıdan gördüğünüzde yaşantıları sade, sakin, anda bedelli toplamda huzurludur...👏🏻👏🏻👏🏻
Ellerinize sağlık çok güzel bir makale olmuş🌸 Gerçekten insanları faydada birleştiren günümüz şartlarında insanın en çok ihtiyaç duyuğu ilmi anlatan herkesin eline ve emeğine sağlık...💗
YanıtlaSilKaleminize saglik..hicbir zevk mutlulukla yarisamaz,
YanıtlaSilUzaktan bakınca bütün o sahip olduklarından dolayı "Çok mutludur." diye düşünüyor insan ama yaklaşınca anlıyor, onun gerçek mutluluk olmadığını, bütün o sahip olduklarının aslında ona yük olduğunu.
YanıtlaSilÇok keyifliyl bir yazı olmuş, emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilİnsanın motivasyonun kaynağı, mutluluğun kaynağı kendi içinden gelince dışarıdan olan durumlara çok da üzülmez...
Teşekkürler 🍃
Gerçekten insan bir bakınca o sahip oldukları bir mutluluk sebebi olarak görünüyor ama asıl mutluluk sürekli olan mutluluk?
YanıtlaSilYazı için teşekkürler :)
Anlık zevkler yanıltabilir mi insanı?
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilİnsan sürekli mutluluğu bulduğunda gerçek mutluluğa yaklaşıyor
YanıtlaSilHepimizin amaci ayni, hepimiz mutlu olmak istiyoruz.. Ama cogumuz mutsuz.. Pesinden kostugumuz seyler anlik zevkler mi yoksa?... Bir sey an'da ne veriyorsa toplamda zittini verir oysa!
YanıtlaSilGerçeğe sahip olmak ve onun kıymetini bilmek ne kadar kıymetli.
YanıtlaSilFarkındalık oluöturan güzel bir yazı..mutluluk nedir? İnsan nerede yanılır?Zevk nedir? ..kaleminize sağlık.
YanıtlaSilelinize sağlık
YanıtlaSilUzun vadede hiç bir zevk mutlulukla yarışamaz... Ne kıymetli bir bilgi.. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilGerçeğe sahip olmak ve onun kıymetini bilmek ne kadar kıymetli.
YanıtlaSilGerçek mutluluk için anlık acılara sabretmek gerekir.🌿
YanıtlaSilÖmürlük doyumlar için çabalamak gerektiğini hatırlattı… :)
YanıtlaSilOkurken düşündüren bir yazı olmuş, elinize sağlık🌸
İnsan sahip olunanlara bakarak yanılabiliyor. Oysaki işin gerçeği öyle değil, sahip olunanlar ile mutlu olunacağı yanılgısı...Gerçek mutluluğa erişebilenlerden olmak dileğiyle 🌸
YanıtlaSilİnsanlar ellerindeki imkanları mutluluk sebebi sansa da hayatta en büyük mutluluk dengede saklı aslında. Her avantaj dezavantajı yanında getirmiş. Elinize sağlık.
YanıtlaSilİnsan çoğu zaman yanıldı..Mutluluğu hep başka yerlerde aradı...Ama gerçek bu değildi...Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilKaleminize sağlık ne güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilElinize sağlık çok güzel bir yazı
YanıtlaSilİnsana birazda ön yargılarını gösteren bir yazı… ne kadar kolay da yaftalıyoruz o mutlu, bu mutsuz. Oysa gerçek her zaman görünen olmuyor… Ellerinize sağlık 🌿
YanıtlaSilAnlık hazları mutluluk zannediyor insan. Oysa gerçek mutluluk süreklidir.
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş elinize sağlık
YanıtlaSilGerçek mutluluğun kaynağını bilmeyen milyonlarca insan canının istediği gibi yaşarsa, satın alırsa mutlu olacağını zannedip, mutsuzluklar kervanına katılıyor. Aydınlatıcı, düşündürücü ve de oldukça keyifli bir yazı. Emeğinize sağlık🍀
YanıtlaSilMutluluk sadece gerçeğini sahip olduğunda olan bir şey. Hem çok zor hem çok konforlu. İnsanı anlık keyifllerle mutsuz etmek için onva şey varken insan sadece gerçeklikle mutlu olabiliyor..
YanıtlaSilGerçeğe sahip olamadıktan sonra mutluluk ne tadını bile bilmez halde yaşayıp bir ömür geçebiliyor.
YanıtlaSilVe herkes mutlu olmak için bir çok şey yapıyor ama sonunda yine mutsuzluk.
Gerçek mutluluğu tadıp göç edenler arasında olmak duasıyla 🤲🏻
Güzel bir makale olmuş emeklerinize sağlık 👏🏻